Bu topraklar böyledir.
Anadolu’nun ortasının ortasında, Sivas’ta doğarsın. Sivas’ın ayazı meşhurdur. O ayaz karar senin harcını. İradene şekil verir, biçimlendirir. O biçimle, Sivas ayazı gibi sert, Sivas ayazının dövdüğü çelik gibi sert olursun.
Sonra,
Bu toprakların gördüğü en büyük devrim, Cumhuriyet Devrimi tutar elinden. Alır seni okutur, doktor eder. Bir yandan doktor eder ama sadece doktor olarak bırakmaz, bu toprakların derdi ile dertlenmeyi de öğretir sana. Artık ‘dağın başında, derdin günün hasretlik’ değil, bu topraklardır. Bu toprakların insanıdır. Nasıl olsa Sivas’ın ayazı dövmüştür iradeni. Çelik gibi hazırsındır, bu büyük derdi sırtlanmaya.
Düşersin yola.
Nerede derdi olan bir insan varsa, orada olmaya çabalarsın.
Ama bilirsin.
Tek bir kişi ile kurtuluş olmuyor. Ancak herkesin kurtulması ile mümkündür mutluluk.
Artvin’i, Erzincan’ı, memleketin Sivas’ı adımlarsın. Her adımında daha bir içlenir, daha bir bilenirsin, bu toprakların insanları, büyük insanlık için o büyük ve kutlu gün için mücadele etmeye.
Yolun devrimle kesişmiştir bir kere. Günlerin baskı, zulüm ve kan olduğunu bilerek; ama bunun böyle gitmeyeceğine, sömürünün devam etmeyeceği düşüncen, ‘devrim’e olan inancını pekiştirir. Çünkü seni sen yapan bu toprakların insanına, büyük insanlığa güvenirsin. Onların ‘gayrık yeter’ diyeceğini bilirsin. Bilirsin, o günlere hazırlanmaya, o günleri örgütlemeye vakfedersin kendini.
Hep örgütlüsündür. Hem meslek örgütünde, hem siyasal örgütünde çalışırsın biteviye.
Sadece bununla da kalmazsın. Kitaplar, makaleler yazar, gördüklerini, yaşadıklarını anlatırsın bu toprakların insanlarına.
Sen bundan yorulmaz, “daha yapacak çok iş var dersin”. Ama bir de doğanın kuralı vardır. Bedenin bir kullanım ömrü vardır. Artık sefa ile gitme vaktidir. Okursun o son şiiri tüm dostlarına…
Garipoğlu bu bir ilm-i hikmettir
Muhabbet hemi farz, hemi gerektir
Ne kadar dursak da sonu gitmektir
Dostlar, sefa ile uğurlayın bizi
Ardından dostların seni sefa ile uğurlamaya gelir. Aslında bu bir uğurlama değil, senin bayrağını kapma yarışıdır. Senin teslim ettiğin bayrağın birden yüzlerce olur, dalga dalga elden ele dolaşır.
Doğanın yarattığı çaresizliğe inat, insanın yarattığı mücadeledir, senin bayrağını devralmak…
Sefa ile git Metehan Akbulut…
Sefa ile git Metehan Hocam…