10565,74%-0,59
42,17% -0,01
49,02% -0,28
5558,99% -1,71
9196,59% -3,17
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ülkede sosyal yardım alanların sayısındaki artışla ilgili açıklama yaptı. Gürer, şunları söyledi:
“Ülkemizde yoksulluk artıyor. Sosyal yardımlar dahi artık yetersiz kalmaya başladı. Her altı kişiden biri düzenli sosyal yardıma muhtaç durumda. Aşevinden faydalananların sayısında yüzde 87’lik artış oluşmuş. 1.5 milyon hane yakacak yardımı alıyor. 2024 yılı sosyal yardım verileri yoksulluk artışının somut göstergesi. İktidarın destekleri artık ihtiyacı karşılamaktan uzak. 2024 yılı Aralık ayında 3 milyon 537 bin 185 haneye düzenli sosyal yardım ulaştırılmış. 2014 yılında 2 milyon 274 bin 182 hane bu yardımı alırken yüzde 55'lik bir artış gerçekleşmiş. 14 milyon 148 bin 740 kişiye düzenli sosyal yardım yapılıyor. 85 milyon nüfusumuzun yüzde 16'sı düzenli sosyal yardıma muhtaç duruma düşürülmüş. Bu rakama tek seferlik yardımlar, doğum yardımı, genel sağlık sigortası, prim desteği, vefat yardımları da dahil değil. 10 yılda yardım alan hane sayısında büyük artış dikkat çekici."
"Evsiz kişi sayısında yüzde 66’lık bir artış var"
Konaklama yardımı alan evsiz vatandaşlarda da 2017 yılından, 2024 yılına kadar geçen süreçte yüzde 66'lık bir artış olduğunu vurgulayan Gürer, şöyle devam etti:
"Konaklama yardımı alan evsiz kişi sayısında da yüzde 66’lık bir artış var. 2017 yılında 2 bin 110 kişi yardım alıyormuş. 2024 yılında 3 bin 503 kişi bu yardımı alır olmuş. Gelir eşitsizliği de derinleşiyor. 2024 yılı itibariyle 2 milyon 990 bin 408 hanenin Türkiye'de Aile Destek Programı’ndan yararlandığı görülüyor. Hanelerin kişi başına düşen geliri asgari ücretin üçte birinden az olması durumunda bu destekten faydalandıkları düşünüldüğünde hane halkının yoksulluğu daha net görülüyor. 2 milyon 990 bin 408 hane kişi başına düşen geliri asgari ücretin üçte birinden az olduğu anlaşılıyor. Türkiye Aile Destek Programı'ndan 2024 yılında faydalanan hane sayısı 2 milyon 990 bin 408. Hanelerin kişi başına düşen geliri asgari ücretin üçte birinden az olması durumunda bu destekten faydalanıyor. 2 milyon 990 bin 408 hanenin kişi başına düşen geliri asgari ücretin üçte birinden az hanelere verilen destekte 5 milyon 667 bin 37 lira. 2024 yılı için oldukça düşük bir tutar."
25 yaş altı eğitim gören 7 milyon 926 bin 871 öğrencinin de sağlık sigorta primlerinin devlet tarafından karşılandığının altını çizen Gürer, şöyle konuştu:
"2024 yılında 1 milyon 146 bin 522 kişinin şartlı eğitim yardımı aldığı da görülüyor. 2024 yılında ilk öğretim erkek öğrenci aylık 90 lira, kız öğrenci aylık 100 lira, orta öğretim erkek öğrenci 130 lira, kız öğrenci ise 150 lira. Bu yardım çocukların eğitime devamını sağlamak için önemli. Ancak yeterli değil. Eğitimde fırsat eşitsizliği de büyüyor. Eğitimde eşitsizliği gidermek için yardım tutarlarının da arttırılması önemli. 18 yaş altı çocukların, lise düzeyinde eğitim alan 20 yaş altı gençlerin, yüksek öğrenim gören 25 yaşlı altı gençlerin haneden kişi başı geliri asgari ücretin üçte birinden az olan toplam 7 milyon 926 bin 871 kişinin sağlık sigortası primi de devlet tarafından karşılanıyor."
"Toplumun önemli bir bölümü sosyal yardıma muhtaç durumda"
2014 yılından 2024 yılına kadar geçen süreçte Türkiye'de aşevi yardımı alan vatandaşlarda yüzde 87'lik bir artış olduğunu vurgulayan Gürer şunları söyledi:
"2014 yılında aşevine yardım alan kişi sayısı 34 bin 911 iken, 2024 yılında 65 bin 414 kişiye çıkmış ve yüzde 87’lik bir artış göstermiş. Doğal olarak bunlara belediyeler tarafından sağlanan aşevi destekleri eklenmeden verilen bir veri. 2024 yılında 21 bin 380 kişinin barınma yardımı ve 1 milyon 587 bin 728 hanenin yakacak yardımı aldığını da burada belirtmek gerekiyor. Çünkü bu rakamlarla birlikte toplumun önemli bir bölüm sosyal yardıma muhtaç durumda.
"20 milyonun üzerinde kesim sosyal yardım ve desteğe muhtaç duruma düşürülmüş bulunuyor"
Emeklilerin dışında yaşlı aylığı alan, engelli aylığı alanlar artık aldıkları yardımlarla geçinemez duruma gelmişler. Bunların da arttırılması gerekiyor. Ekonomik krizin yarattığı sorunlardan dolayı geniş bir kesim yoksullaştı. Derin yoksulluk dediğimiz tanımlama içinde olanlara devlet yardımı yapılmazsa artık yaşamlarını sürdüremeyecek durumdalar. Hanelerin içine düşürüldüğü durumun aşılabilmesi için çalışma alanlarında bu kesimdeki özellikle genç nüfusun değerlendirilmesi gerekiyor. Sosyal yardım verilmeden yaşamını sürdüremeyecek duruma gelen insan sayısındaki artış ülke ekonomisinin içine sürüklendiği durumun göstergesi olduğu gibi sosyal devlet olma kavramıyla yapılan bu yardımların dışında bir yerde ülkenin ne kadar fakirleştiğinin de acı bir göstergesi. Türkiye'de uygulanan ekonomik politikanın en çok da dar gelirli, sabit gelirlileri etkilediği düşürüldüğünde çalışanların dahi gelirlerinin artık sosyal yardım alır noktasına düştüğü görülüyor. Çünkü Diyaret İşleri Başkanlığı bu yıl emeklilere fitre verilebileceğini belirtiyor. Devletten sosyal yardım alanları da dikkate aldığımızda 20 milyonun üzerinde kesim sosyal yardım ve desteğe muhtaç duruma düşürülmüş bulunuyor.”
