10924,53%-1,34
42,20% 0,24
48,86% 0,30
5429,94% 0,77
9007,06% 0,59
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, partisi içinde yaşadığı sorunlara dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Köksal, kendisine yönelik iftiralar ve linç kampanyalarına sert sözlerle tepki gösterdi. “Gidiyorum, bulunduğum yerdeyim. Partimde beni istemeyenlere inat hiçbir yere gitmiyorum.” diyen Köksal, CHP içindeki isimleri hedef aldı.
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, sosyal medya hesabından yaptığı uzun açıklamayla partisi içindeki bazı isimleri sert sözlerle eleştirdi. Köksal, “37. Kurultay’dan beri huzurlu bir günüm olmadı. Yemediğim hakaret kalmadı.” diyerek, hem parti içinden hem dışarıdan gelen saldırılara karşı mücadelesini sürdüreceğini vurguladı.
“PARTİMDEN KOVULDUM, LİNÇ EDİLDİM”
Köksal açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Dört duvar arasında biraz soğuk, geceleri ayaz olsa da sizlerin gönderdiğiniz sevgiyle ısınıyorum. Gidiyorum, bulunduğum yerdeyim. Partimde beni istemeyenlere inat hiçbir yere gitmiyorum. Yıllardır iftiraları çürütüp yalanları ortaya çıkararak mücadeleme devam ediyorum. 37. Kurultay’dan beri huzurlu bir günüm olmadı. Yemediğim hakaret kalmadı. Dışarıdan gelen saldırıları anlarım, siyasette bunlar olur; ama ömrümü verdiğim partimden gelenlere ne diyeceğim?
Memleketime hizmet etmek için belediye başkan adayı oldum. Ancak adaylık sürecimde partimden kovuldum, linç edildim. Hatta bazı CHP’li gazeteciler tarafından ekranda ‘Kazanamaz, yüzde 5-10 alır’ diyerek günlerce anti-propagandaya maruz kaldım. Partideki bazı marjinal kişiler, kazanmamam için kapı kapı çalıştı. Buna rağmen hiçbir şey yapılmadı ve rekor oyla seçildim.”
60 MİLYONLUK RÜŞVET İFTİRASI ATILDI
Köksal, eşi ve yakın çalışma arkadaşlarına yönelik rüşvet suçlamalarına da sert çıktı:
“Bu kez iftiralarla geldiler. Eşimi, çalışma arkadaşımı ve doğru dürüst tanımadığım bir müdürü 60 milyonluk rüşvet almakla suçladılar. Bunu yapan, Yüntaş’ın avukatlığını vermeyi reddettiğim gençlik kolları başkanıydı. Yargıya başvurduk. Şahıs ifadesinde, telefon numaramı basına servis edenin Parti Meclisi (PM) üyesi Y.G. olduğunu söyledi. Savcılık dosyasında bu durum ispatlandı. Ayrıca Y.G.’nin, ekibinden TT. ile birlikte, bu iftirayı eski bir partiliye ve kadın kolları başkanına da ilettiği ortaya çıktı.”
GENEL MERKEZ SESSİZ KALDI
Köksal, genel merkezin bu olaylara sessiz kaldığını vurguladı:
“Tüm bunları genel merkeze bildirdik. Yargı takipsizlik kararı verdi, ama genel merkez bu PM üyesine hiçbir yaptırım uygulamadı. Dahası, her kurultayda onu ödüllendirip yeniden PM’ye seçti, hatta örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısının yardımcısı yaptı.”
İL BAŞKANI HİÇ YANIMDA OLMADI
“Bu PM üyesinin ekip arkadaşı, sosyal medyada hakkımda ırkçı ve faşist yakıştırmaları yaptı. Bu kişiyi disipline sevk edin dedim, ancak mevcut il başkanı ‘Disiplin kurulu toplanmıyor’ gibi bahanelerle işlem yapmadı. Bugüne kadar bana kim saldırdıysa, il başkanı neredeyse teşekkür edecek! Hiçbir konuda yanımda olmadı. Şimdi ise tekrar aday olmuş, belediyeyi kazandığımız için adımı kullanarak oy topluyor.”
DEMOKRASİ BU MU?
“Bana hakaret eden ilçe başkanına ‘Gereğini yap’ diyen ilçe başkanlarını ise ‘Önemsiz, ben görmüyorum’ diyerek geçiştiriyor, hatta o ilçe başkanıyla gülerek poz veriyor. Bu adam benim il başkanım mı? Demokrasi bu mu? Seçilmişlere hakaret, iftira ve saygısızlık mı demokrasi?”
BANA HAKARET EDENLERE DESTEK VERİLİYOR
“Yetmedi, sosyal medyada bana ‘ırkçı, faşist’ diye yazan kişi, PM üyesi Y.G.’nin desteğiyle il başkan adayı oluyor. Sırf benimle daha fazla uğraşıp hakaret etsin diye mi? İlçe delegasyonunda atıp tutarak oy topluyorlar. Her yerde tek adayla kongre yapılırken, Afyonkarahisar’da üç aday var. Neden? Aldığım duyumlar, bana hakaret eden il başkan adayının genel merkezce desteklendiği yönünde.”
SUÇUM 74 YIL SONRA BELEDİYEYİ KAZANMAK MI?”
“En son, bir restoranda çekilen saçma sapan bir görüntü üzerinden linç edildim. Trol hesaplarda neler yazılmadı ki! Kimisi videodakinin eşim olduğunu, kimisi 700 milyon rüşvet alındığını yazdı. Ne senaryolar üretildi! Çok şükür alnım ak, başım dik. Bizimle alakası olmayan bir konuda bile iftira atıldı, hakkımızı kendimiz savunduk. Ömrümü verdiğim partimden yine ses çıkmadı. Suçum, gecemi gündüzüme katarak çalışmak ve 74 yıl sonra belediyeyi kazanmak mıydı?”
PAZAR GÜNÜ HESAPLAŞACAĞIM
“Her konuda yalnız bırakıldım. Yarın hangi iftiraya maruz kalacağım, hangi hakaretleri duyacağım bilmeden yaşamak; hangi cephede savaşacağımı bilemediğim bir hayat ne kadar huzurlu olabilir?
Beni alt etmeye çalışanlara çanak tutanlar, onları ödüllendirenler, yapılanlara sessiz kalanlar, hakkımı savunmayanlar kimler? Siyasette rakibin saldırmasını anlarım, ama kendi içimizden gelen saldırılar ne olacak?
Pazar günü il kongresinde olacağım. Kuyumu kazmaya çalışanlarla, iftira atıp hakaret edenlerle, Allah’tan korkmayıp kuldan utanmayanlarla hesaplaşacağım. Artık partimin içinde yaşadıklarıma ses çıkaracağım, susmayacağım.”