Antalya’daki cinayet sonrası Antalya Valiliğinin resmi açıklamasının utanç verici olduğunu belirten Zeybek, şu açıklamalarda bulundu.
“Vahşetin gerçekleştiği yurt ve dernek hakkında kamuoyunu bilgilendirmesi gereken Antalya Valiliği ise yaptığı açıklamada katilin psikolojik rahatsızlığına vurgu yaparak, olayın yaşandığı dernek yurdu ve tarikat hakkında tek satır açıklama yapmadan, vahşi cinayeti sıradanlaştırmaya çalışmaktadır. Vatandaşlarımız Antalya Valiliği’nden çocuklarının tarikat ve cemaatlere bağlı vakıf ve derneklere ait yurtlara mahkum kalmaması için çalışma bekliyorken, Valilik resmi açıklamasında cinayeti bir psikolojik vaka ile sınırlandırmakta, asıl cevap bekleyen sorulara dair tek satır açıklama yapmamaktadır. Aladağ’daki yurt yangını, ENSAR Vakfındaki istismar olayları, FETÖ’nün yakın tarihteki yapılanması hala toplumun hafızasında yerini koruyor. Devleti yönetenler ve idarecileri, görevlerini ve yetkilerini bir takım tarikat ve cemaatlere devretmişlerdir.”
VAHŞETİN YAŞANDIĞI YURDUN SAHİBİ TARİKAT KOLLANIYOR MU?
CHP’li Zeybek kaçak tarikat yurdunda işlenen vahşi cinayet sonrası yayın yasağı getirilmesini eleştirdi. “Kaçak olduğu iddia edilen, tüm resmi kurumların bilgilerinin olmadığını söylediği tarikat yurdu ve işlenen cinayet hakkında yayın yasağı getirilmesi, halkın haber alma hakkının engellenmesi demektir. Haber için Antalya’ya gelen gazetecinin farklı gerekçelerle gözaltına alınması birilerinin bu olayı örtbas etmek için gayret sarf ettiğinin göstergesidir. AKP iktidarında vatandaşın inançlarını sömüren tarikat ve cemaatlerin sebep olduğu bu kaçıncı olay, ne AKP bu olaylardan ders alıyor, ne de üzerine gidiyor. Eğitimi, barınmayı, sağlığı, yargıyı, kolluk kuvvetlerini, orduyu tarikat ve cemaatlerin oyun sahası haline getiren siyasi iktidar, dünden ders almadan yarının felaketine giden yolların taşlarını döşüyor.”
CHP’li Zeybek İçişleri Bakanı ve Gençlik ve Spor Bakanı’nın cevaplaması istemiyle verdiği soru önergelerinde ise şu sorulara yer verdi;