Cavit ARI; “Milyonlarca yıllık jeolojik süreçlerin ürünü olan falezler, kireçtaşı yapısıyla
Akdeniz kıyısındaki en önemli doğal oluşumlardandır. Antalya’nın kıyı falezleri doğuda Lara, batıda
ise Konyaaltı Plajı arasında yer alır ve uzunluğu 13 km’dir.
Falezlerin çevresi, özellikle denizle birleştiği alanlar, çok hassas bir ekosistem barındırır. Bu
alanlar; deniz kuşları, endemik bitki türleri ve birçok deniz canlısı için doğal yaşam alanıdır. Ancak
bu tür alanlara yapılan yapay müdahaleler (asansör, tünel) çevreyi ve ekolojik dengeyi tehdit eder.
Antalya’mızın falezlerinin büyük bir bölümü ise 'Kesin Korunacak Hassas Alan' statüsündedir. Bu
nedenle her türlü müdahalenin yasal, çevresel ve bilimsel çerçevede değerlendirilmesi büyük önem
taşımaktadır.
Doğa Tahribatı Yanında İnsanlarında Can Güvenliği Tehlike Altındadır!
Av. Cavit ARI; “Antalya’mızın doğal ve kültürel mirasının en önemli simgelerinden biri olan
falezler milyonlarca yılda oluşmuş dünyada ender görülen doğa harikasıdır. Son yıllarda bazı oteller
tarafından izinsiz veya denetimsiz şekilde tünel ve asansörler inşa edildiği görülmektedir. Bu
müdahaleler yalnızca çevresel tahribata yol açmakla kalmamakta, aynı zamanda insanlarında can
güvenliğini tehlikeye atmaktadır.
Böylesi kırılgan ve riskli bir doğal yapıya inşa edilen tünel ve asansörlerin varlığı yalnızca
doğal yapıyı tahrip etmekle kalmamakta, aynı zamanda insanlarında can güvenliğini yok saymaktır.
Antalya’mız Yalnızca Bugünün Değil, Yarının da Kentidir.
Av. Cavit ARI; açıklamasının sonunda, “Antalya’mız yalnızca bugünün değil, yarının da
kentidir. Doğal varlıklarımızı korumak; çocuklarımıza temiz, güvenli ve yaşanabilir bir çevre
bırakmak hepimizin ortak görevidir. Burada herkes hem hukuki olarak hem de vicdani olarak
üzerine düşen görevi yerine getirmelidir” diyerek açıklamasını tamamladı.
