9277,01%2,98
39,12% -0,18
44,55% -0,71
4218,82% -1,02
6703,26% -0,16
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeşil Vatan Görev Başında programında, ''Hemen her yangın felaketi sonrasında dolaşıma sokulan fotoğrafların çoğu dezenformasyona yönelik bir propagandadır. Bu fotoğrafların hemen hiçbirinin Orman Genel Müdürlüğümüzün görev sahası ile ilgisi yoktur. Önemli bir kısmı sahil kesimindeki muhalefet belediyelerine ait olan çarpık, istilacı, çirkin yapılaşma projeleri ne yazık ki orman teşkilatımıza mal edilerek çok ucuz bir karalama kampanyası yürütülmektedir'' ifadesini kullandı.
Erdoğan şunları kaydetti:
“Görev yapan bu kardeşlerimin her birine vazifelerinde üstün başarılar temenni ediyorum. Rabbim ayaklarınıza taş değdirmesin. Orman köylerimizden yeşil vatanın gönüllü neferlerine, çevre ve ormancılık çalışmalarımıza güç katan, destek olan tabiat bilinciyle bizlere ümit aşılayan tüm vatandaşlarımıza burada şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle ağaçlandırma faaliyetleri ile temayüz eden ve geçtiğimiz cuma günü ebediyete uğurladığımız Rahim Demirbaş’a namı değer orman dedemize Cenabı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Bugüne kadar 50 binden fazla fidanı toprakla buluşturan merhum Rahim Demirbaş tabiata ve ormana duyduğu derin sevgiyle herkesin gönlünde yer edinmiş mümtaz bir isimdi. Peygamber efendimizin ‘Biraz sonra kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikiniz’ hadisi şerifini hayatının merkezine yerleştiren Rahim Demirbaş’ı rahmetle anılıyorum. Orman yangınlarıyla sellerle tabi afetlerle mücadele ederken şehit düşen tüm kardeşlerimizi tüm büyüklerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum.
İnsanlık olarak giderek sancılı bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz. Küresel ısınma, iklim krizi ve kuraklık gibi sorunlar doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı her geçen gün artırıyor. Yeraltı ve yerüstü kaynaklarının doğru bir politikayla etkin ve sürdürülebilir şekilde kullanılması ülkeler için en temel önceliklerden birin teşkil ediyor. Akdeniz kuşağında yer alan bir ülke olarak tüm bu sorunlarla elbette biz de yüz yüze geliyoruz. Özellikle son yıllardaki en büyük doğal zenginliklerimizden biri olan orman varlığımız büyük bir tehdit ve tehlike altındadır. Artan sıcaklıklar, düzensiz yağışlar ve uzun süreli kuraklıklar ormanlarımızın geleceği için ciddi riskler barındırıyor. Son 10 yılda yanan ormanlarımızın genişliği bir önceki 10 yılda alevlere teslim olan ormanlarımızın toplam alanının 2 katına ulaştı. Dünyamız 1880’den bu yana en sıcak 9 yılı geride bıraktı. 2024 senesi son 145 yılın en sıcak yılı olarak kayıtlara geçti. 23 Temmuz 2024’te son 145 yılın en sıcak gününü geçirdik. Artık eskisinden çok daha büyük çok daha yıkıcı orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. Bu yangınlar yalnızca ağaçlarımızı değil, binlerce canlıyı, verimli toprakları ve hatta yerleşim yerlerini de yok ediyor.
Ekonomik kayıplar ekolojik dengenin aldığı hasarla çok daha uzun vadeli etkilere ve zararlara yol açıyor. Meteorolojik veriler içinde bulunduğumuz 2025’in bir önceki yıla göre daha sıcak geçeceğini gösteriyor. Yaz aylarına girdiğimiz şu günlerde üç kritik noktanın altını çizmek istiyorum. Hava sıcaklığı çok yüksekse, nem oranı çok düşükse ve hava rüzgarlıysa bırakın ormanı, ormanın yakınında hatta açık alanda özellikle ateş yakmamanız hayati önemdedir. Böyle bir durumda ateş yakmak, felakete davetiye çıkarmak demektir. Bunun adı da gaflet değilse büyük bir ihanettir. 86 milyonun her birinin bu konuda azami dikkat göstermesini bekliyor, rabbim ülkemizi her türlü afetten korusun.
''Çoğu dezenformasyona yönelik bir propagandadır”
Yaradılanı yaradandan ötürü seven tabiata sadece bu nazarla bakan bir kadro olarak çevre ve doğa koruma çalışmalarında tarihi adımlar attık. Rabbimizin emaneti olarak dört elle sarıldığımız doğayı koruyarak evlatlarımıza en güzel şekilde teslim etmek için var gücümüzle çalıştık. Son 23 yılda gök vatan ve mavi vatandaki başarılarımızı, yeşil vatana yönelik yatırımlarımızla, projelerimizle ve eserlerimizle taçlandırdık. 2002’de 20,8 milyon hektar olan orman varlığımızı bugün 23,4 milyon hektara ulaştırdık. Ülkemizin toplam yüz ölçümünün tam yüzde 30’unu ormanlarla kapladık, süsledik, zenginleştirdik. Dünden bugüne cennet vatana 7,5 milyardan fazla fidan diktik. Yürüttüğümüz kampanyalarımızla milyonlarca insanımızın fidan dikmesini sağladık. Yangında zarar gören yerlerin ağaçlandırılmasını bir sonraki yılın sonuna kadar mutlaka yapıyoruz. Hemen her yangın felaketi sonrasında dolaşıma sokulan fotoğrafların çoğu dezenformasyona yönelik bir propagandadır. Bu fotoğrafların hemen hiçbirinin Orman Genel Müdürlüğümüzün görev sahası ile ilgisi yoktur. Önemli bir kısmı sahil kesimindeki muhalefet belediyelerine ait olan çarpık, istilacı, çirkin yapılaşma projeleri. Ne yazık ki orman teşkilatımıza mal edilerek çok ucuz bir karalama kampanyası yürütülmektedir. Bu tür kampanyaları çoğu zaman canları pahasına yangına müdahale eden orman kahramanlarımıza yapılmış birer hakaret olarak görüyorum. Orman teşkilatımızın emeklerine, fedakarlıklarına ve çalışmalarına gölge düşüren bu tür sorumsuzluklardan herkesi uzak durmaya çağırıyorum. Ağaçlandırma faaliyetlerimizi kırsal kalkınma hamleleriyle destekledik daha da geliştirdik.
''Son 23 yılda orman yangınlarında mücadelede çok önemli mesafeler kaydettik''
Ceviz, badem, keçi boynuzu, lavanta, defne gibi ürünlerle hem toprağımızı değerlendirdik hem de köylerde yaşayan vatandaşlarımıza yıllık 25 milyar lira tutarında ek gelir sunduk. Odun dışı orman ürünlerimizin üretimini artırdık. Tıbbi aromatik bilgilerden reçine ve mantara yüzlerce kalemde üretim gerçekleştirdik. Bu sayede bir yandan orman köylülerimize destek olurken diğer yandan bölgesel kalkınmaya da ivme kazandırdık. 0 faizli krediler, gelir getirici tür projeleri, üretim kooperatifleri ile bu kardeşlerimize önemli desteklerde bulunduk. Birçok yeni imkan sunduk. Köyünde kalarak üretmek, toprağına sahip çıkmak isteyen her vatandaşımızın yanında olduk ve olmaya devam ediyoruz. Son 21 yılda orman köylerinde yaşayan 285 bin 27 aileye ve 232 kooperatife 35 milyar lira büyüklüğünde kredi ve hibe desteği sağladık. Bu yıl 12 bin ailemize 2,6 milyar lira tutarında katkı veriyoruz. Son tarım şurasında yeşil vatanın tüm yönleriyle muhafaza edilip zenginleştirilmesini hedefleyen 5 karar aldık. Tarım ve Orman Bakanlığımız bu kararları çok yakın bir zamanda eylem planına dönüştürecek ve her birini uygulamaya alacak. Ormancılık faaliyetlerimizin altyapı ve kapasitesini güçlendirecek bu kararların uygulama süreçlerini biz de takip edeceğiz. Son 23 yılda orman yangınlarında mücadelede çok önemli mesafeler kaydettik. Sahip olduğumuz teknoloji ve insan kaynağımızla, ekipmanlarımızla, hava ve kara gücümüzle bu alanda büyük başarılara imza attık. 2002’de 73 ton olan havadan su atma kapasitemizi bugün itibarıyla 27 uçak ve 105 helikopterle toplam 438 tona yükselttik.
Yangınla mücadelede insansız hava aracı kullanımında Avrupa’da birinci dünyada ikinci ülke konumundayız. 14 İHA ve 184’ü akıllı, 776 gözetleme kulesinin yanı sıra yapay zeka tabanlı sistemlerimizle yangınları erkenden tespit ediyor ve anında müdahale ediyoruz. Bu yıl 1 Mayıs’tan itibaren ülke genelinde bin 600 noktada kara araçlarımızı 58 noktada ise hava araçlarımızı konuşlandırmaya başladık. Arazözlerimiz, dozerlerimiz, ikmal araçlarımız ve yer ekiplerimiz en zorlu arazi şartlarında 7/24 göreve hazır bir şekilde bekliyor. 2002 yılında yalnızca 637 arazöz ve su ikmal aracımız vardı. Bugün bu araçlarımızın sayısını bin 786’ya çıkardık. 831 iş makinemiz arazide hizmet vermeye devam ediyor. Göreve geldiğimizde envanterimize kayıtlı ilk müdahale aracı yoktu. Bugün filomuzdaki 2 bin 742 ilk müdahale aracıyla orman kahramanlarımız yangınlara çok kısa sürede müdahale edebiliyor.
Yangın vakalarında hava araçlarımızın daha hızlı su alması için 2002’den bugüne tam 4 bin 796 yangın gölet ve havuzu inşa ettik. Bu süreçte nitelikle insan kaynağımızı da genişlettik. 2025’te orman teşkilatımıza 8 bin 500 yeni personel kazandırdık. Mühendislerimizle, muhafaza memurlarımızla, işçi ve memurlarımızla 25 bin kardeşimiz yeşil vatanın 4 bin yanında can siperhane bir ruhla çalışmayı sürdürüyor. Aynı şekilde 130 bini aşkın orman yangını gönüllümüz en çetin şartlarda yeşil vatanı müdafaa ediyor. Ormanlarımızı koruyan bu uğurda gerektiğinde canlarını hiçe sayan yeşil vatanın emektarlarına şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Orman varlığımızın muhafazasında sadece hükümetimize görev düşmüyor. Yerel yönetimlerin de sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmesi gerekiyor. Son dönemde hepimizin yüreğini yakan birçok felaketin yerel yönetimlerin sorumluluğundaki kırsal alanda başlayıp ormanlık alanlara sirayet ettiği bir gerçektir. Maalesef çoğu belediyede bu konuda olması gereken düzeyde bir bilinç, hazırlık ve yatırım mevcut değildir. Bütçe imkanlarının kısıtlılığı bu tezin geçerli mazeret olmadığını, fuzuli harcama kalemlerinin büyüklüğüne baktığımızda çok net görebiliyoruz. Aynı durum depreme hazırlık ve diğer başlıklarda da söz konusudur. Reklama, konsere, eğlenceye veya geziye ayrılan tutarın deprem gibi yangına müdahale gibi katbekat fazla olmasının hiçbir açıklaması olamaz. Milletimizin çoluk çocuğunun boğazından keserek verdiği vergilerle, oluşturulan kaynakların keyfi değil etkin ve verimli harcanması şarttır. Fark etmeksizin tüm belediyelerimiz bu hassasiyetle gerekli olduğuna inanıyorum. Milli güvenlik meselesi olarak gördüğümüz yeşil vatanımız için bundan sonra da kararlılıkla çalışmaya, orman varlığımızı en güçlü şekilde koruyup geliştirmeye devam edeceğiz. Ağaçlarımızı korumak, ormanlarımızı yaşatmak gelecek kuşaklara nefes alan bir Türkiye bırakmak için aralıksız çalışmayı sürdüreceğiz. Bu düşüncelerle filomuza kattığımız 27 yeni hava aracımızın ülkemiz için ve milletimiz için tekrar hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Yeşil vatanın her bir karışında gece gündüz demeden fedakarca görev yapan kahramanlarımıza, tüm ekiplerimize rabbimden başarılar niyaz ediyorum.''