MHP'nin DEM Parti'yi ziyaretinde "Demli çay" muhabbeti

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki'nin MHP heyetine "ne içersiniz" diye sorması üzerine Durmaz çay yanıtı verdi. Gelen çayların dağıtımı sırasında MHP'li Durmaz'ın "Açık çay" rica etmesinin ardından "Şimdi desem ki, demli çay içmiyorum yanlış anlaşılacak" dedi. Bunun üzerine her iki heyet de Durmaz'ın şakasına güldü. 

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, PM Üyeleri Zeyno Bayramoğlu ve İhsan Seylan'dan oluşan heyet, Kurban Bayramı’nın ikinci gününde bayramlaşmaya gelen siyasi parti heyetlerini ağırladı.

DEM Parti heyeti, ilk olarak MHP heyetini ağırladı. Heyet daha sonra sırasıyla Gelecek Partisi ve Yeniden Refah Partisi, AK Parti, Saadet Partisi ve DEVA Partisi'nin heyetleriyle bayramlaşacak.

Bayramlaşma esnasında konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, DEM Parti'nin ve basının bayramını kutlayarak sözlerine başladı. Durmaz,  "Bayramlar bildiğiniz üzere barışmanın, bağışlanmanın, kardeşliğin pekiştiği anlamlı günlerdir. Bir bayrama daha sağlık içerisinde kavuşmuş olmanın huzuru içerisindeyiz. Cenabı Allah milletimizin birliğini, beraberliğini, birliğini bozdurmasın, bozmak isteyenlere fırsat vermesin" dedi. 

Tiryaki: "Sonuna kadar bu süreci destekleyeceğiz diyeyim"

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, MHP'yi ilk ziyaretçi olarak DEM Parti Genel Merkezinde ağırlamanın değerli olduğunu belirterek MHP'nin bayramını kutladı. Tiryaki, şöyle konuştu:

"Biz parti olarak, mirasını devraldığımız partilerde de öyle, Regaib Kandilinde, Miraç Kandilinde, yeni yıllarda böyle mesajlar veririz. Telefonla veya konuşarak. Bizim mesajlarımızın başında inşallah barış gelir, inşallah huzur gelir bu ülkeye. Hep temennimiz o olur. Bizim mesajlarımız bunun üzerine kurulur. Sanki bu bayram o bayram olacak gibi. O yüzden hepimizi heyecanlandıran bir dönem. Gerçekten Sayın Devlet Bahçeli'nin 1 Ekim'de başlattığı süreç, Sayın Öcalan'ın 27 Şubat'taki yayınladığı mesaj ve daha sonra PKK'nin kongresini toplayıp örgütü feshedeceğini, silahlı mücadeleyi sona erdireceğini söylemesi, Türkiye açısından yepyeni bir barış iklimi doğmasına yol açtı. Hepimizi heyecanlandıran bir süreç. Umutluyuz, geleceğe dair gerçekten umutluyuz. Artık gözyaşını, kanı, ölümleri konuşmayacağımız bir dönem olmasını umuyoruz. Bu ülkenin kaynaklarının gerçekten bu ülkenin halkına, yurttaşlarına, bu ülkeye harcanacağı bir dönem olsun. Savaşa, çatışmaya, silaha değil huzura harcansın. Biz eminiz böyle bir kapı da aralanmış olacak. Belki tek başına bu barış bütün sorunlarını çözmeyecek bir ülkenin ama bütün sorunlarının çözme için, yeni bir iklim doğması için önemli bir kapı açacağını, aralayacağını düşünüyoruz, inanıyoruz. 1 Ekim'den bu yana bütün parti olarak, bütün kademelerimizle inanın sokaktayız, halkımızın içindeyiz, bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu umudu dağıtmaya çalışıyoruz. Elbette bütün sorunlarımız bundan ibaret değil. Bu ülkenin pek çok sorunu var. Ama bir kez daha altını çizmekte yarar var. Eğer bu ülkenin bu sorunu çözebilirsek, çok daha güçlü bir Türkiye, Orta Doğu'da sözü daha geçen, belki de sadece bizim ülkemizde değil, bütün bölgemizdeki sorunların çözümü için çok daha aktif rol oynayabilecek bir ülke, bir iklim yaratabiliriz. Sonuna kadar bu süreci destekleyeceğiz."

Durmaz: "Türkiye'de birçok nesil terörle büyüdü"

Bu konuşmanın üzerine Durmaz da sürece ilişkin şunları kaydetti:

"Biraz önce söylediğiniz tespitler son derece kıymetli. Gerçekten 40 yıldan bu yana devam eden Türkiye'nin ayağına pranga yapılmış bu büyük sorundan hepimizin kurtulması gerekiyor. 40 yıl önce doğan çocuklar yani 1985'i esas alırsak bugün 40 yaşındalar ve birçok nesil terörle büyüdü Türkiye'de. Artık terörsüz bir Türkiye'ye geçmek, bin yıllık kardeşlik hukukunu daha da geliştirmek, pekiştirmek, geleceğe daha emin adımlarla yürümek Türkiye Yüzyılında Türkiye'yi bölgesinde ve dünyada lider ülke konumuna getirmek son derece önemli. Kaldı ki zaten sosyolojik açıdan da bu ülke ve bu ortak kaderi paylaşan bu millet birbirinden ayrılamaz. Etle tırnağın ötesine geçmiş. Geçtiğimiz dönemlerde Genel Başkanımızın ifade ettikleri şekliyle hem 40 yıl süren teröre rağmen evlilikler hiç kesilmemiş. Bu evliliklerden dünyaya gelmiş bir nesil var. Dolayısıyla biz bu çocukları ortadan ikiye bölemeyeceğimize göre biz muhakkak surette kardeşlik hukukumuzu geliştireceğiz. Bizim manevi mihmandarlarımızın başında rahmetli Ziya Gökalp gelir. Ziya Gökalp Diyarbakırlı bir ailenin evlatıydı. Yaptığı çalışmalarda şöyle bir ifadesine rastladım. Siz de mutlaka biliyorsunuzdur, '17 yıl boyunca Kürt aradım hep karşıma Türk çıktı.' Yani Kürt'le Türk ortak kaderi paylaşan diğer bu coğrafyada yaşayan farklı etnik kökene mensup insanlarımız da eğer ortak bir gelecek noktasında herhangi bir sorunları yoksa herkes Cenabı Allah'ın emaneti başımızın üzerinde yeri var yani biz başka türlü bir değerlendirme yapamayız. 'Kürt'ü sevmeyen Türk, Türk değildir. Türk'ü sevmeyen Kürt de Kürt değildir. Kürt'ün Türk'ü, Türk'ün de Kürt'ü sevmesi hem siyaseten hem dinen farzdır' diyor. Ziya Gökalp diyor bunu.

"Süreç bütün partilerin katılımıyla oluşacak bir komisyon marifetiyle elbette değerlendirilecektir"

Geçmişte rahmetli başbuğumuz Türkeş Bey'in bu konuda yaptığı çok anlamlı tespitler var. Yani onlar ne kadar Kürt'se ben de o kadar Kürt'üm. Ben ne kadar Türk'sem onlar da o kadar Türk. Biraz önce söylediğimiz işte evlilik meselesi, yaklaşık 10 milyon, 40 yıldır süren teröre rağmen 10 milyona yakın evlilik olmuşsa ve bundan ikişer çocuk olsa 20 milyon, anne babası eşittir 40 milyon, nasıl böleceksiniz? Böyle bir şansınız yok. Bunu yapmak mümkün değil yani. Fiilen ve fiziken bunu zaten kimse yapamaz. Ha geriye ne kalıyor? Geriye ortak hedefler doğrusunda Türkiye'yi büyütmek, kardeşliği büyütmek, daha modern, daha müreffeh bir Türkiye için birlikte el ele vererek çalışmak bunun için de terörsüz Türkiye genel başkanımızın inisiyatifiyle başlayan bir fırsat olarak önümüzde duruyor. Umut ederiz ki bu bayram buna vesile olsun inşallah önümüzdeki süreçte silahların bırakılması teslim edilmesiyle birlikte Meclis'te oluşacak komisyon marifetiyle milli iradenin merkezi olan Gazi Meclisi'mizde inşallah bu konu bütün partilerin katılımıyla oluşacak bir komisyon marifetiyle elbette değerlendirilecektir. Ben bu samimi, sıcak karşılamanız için size bir kez daha teşekkür ediyorum."

DEM Parti'de güldüren çay diyalogu

DEM Partili Tiryaki'nin MHP heyetine ne içersiniz diye sorması üzerine Durmaz çay yanıtı verdi. Gelen çayların dağıtımı sırasında MHP'li Durmaz'ın "Açık çay" rica etmesinin ardından "Şimdi desem ki, demli çay içmiyorum desem yanlış anlaşılacak" dedi. Bunun üzerine her iki heyet de Durmaz'ın şakasına güldü. 

Meclis'te MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yılmaz'la da görüştüğüne değinen Tiryaki, MHP'nin TBMM'de kurulması beklenen komisyon için epey hazırlandığı anlaşıldığına dikkati çekti. Tiryaki MHP'nin komisyon önerisini akşamdan sabaha bir anda söylenmiş bir söz olmadığını gördüklerini belirterek "Sayısından, oluşumuna, grubu bulunmayan siyasi partilerin temsilinden, grubu bulunan siyasi partilerin temsiline kadar, karar yeter sayısına kadar komisyonda alınan kararları nasıl hayata geçireceğine dair, Meclis'e nasıl göndereceğine dair epey kafa yormuşsunuz. Elinize emeğinize sağlık. Gerçekten sorunun Meclis'te konuşulması, Meclis'te tartışılması önemli bir şey. Şu anda Meclis yelpazesi, Meclis'te temsil edilen siyasi partiler belki de bu ülkenin yüzde 95'inden fazlasını temsil ediyor. Yani bir seçim olsun muhtemelen bu siyasi partilere insanlar oy verecekler ve siyasi partilerin hemen hepsinin temsilcisi var. Dolayısıyla bunun zemini de var. Hiç kimse dışarıda kalmamış olacak. Meclis'te tartışılması çok değerli olur ve geciktirmemekte yarar var. Bir an önce kurulması gerekir. Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş'un buna öncülük etmesi, bütün siyasi partileri dolaşması" diye konuştu. 

Tiryaki: "Komisyonlar bütün sorunları çözecek değil ama komisyonlar bütün sorunları tartışabilirler"

Durmaz da "Genel Başkanımızın açıklamasında zaten Sayın Meclis Başkanı'nın başkanlık etmesi önerisi de vardı" diye cevap verdi. 

Tiryaki, siyasi partilerin bir ziyaret gerçekleştirmesi gerektiğini söyleyerek "Yüzde 100 MHP'nin önerdiği bir şekilde olmak zorunda değil ama bu bir zemin oluşturabilir. Sayısı değişebilir, karar yeter sayısı değişebilir" derken MHP'li Durmaz da Tiryaki'nin sözlerine katılarak "Evet elbette" diye yanıtladı.

Tiryaki, bu konuların uzlaşılabileceğini belirterek "Siyasi partiler bence olgunluğa ulaşmış durumda Türkiye'de. Yani niyet iyi olsun, amaç iyi olsun. O komisyonun kurulabileceğine biz de inanıyoruz Meclis'te. Böylece sadece dışarıda demeç vermek yerine, partinin iç organlarında konuşmak yerine hayata geçirme şansımız olur. Bütün siyasi partilerin her bir başlıkla ilgili görüşünün ne olduğunu öğreniriz. Siz de Parlamento'da dördüncü döneminiz, benden daha tecrübelisiniz. Ben iki dönemdir Meclis'teyim. Komisyonlar bütün sorunları çözecek değil ama komisyonlar bütün sorunları tartışabilirlerler ve o komisyona gelecek tekliflerin daha sonra yasalaşması veya ilgili mercilere gönderilmesinden önemli bir rol üstlenebilir" diye konuştu. 

Durmaz: "Türkiye'nin partisi olması ısrarla genel başkanımızın üzerinde durduğu konu"

Durmaz da süreçle ilgili asıl olanın iyi niyet olduğunu söyleyerek "İyi niyet olduktan sonra şüphesiz bu sorunlar bir şekilde tartışılarak, konuşularak bir uzlaşmaya varılabilir. Ön şartı da herkesin Türkiye'nin geleceğine dair ortak bir şeye sahip olması, bir yaklaşıma, bir anlayışa sahip olması yani Türkiye'nin partisi olması ısrarla genel başkanımızın üzerinde durduğu konuda bu" dedi.

"Somut şekilde ortaya çıkmış olur"

Bayram sonrası bu konuda beklenen adımların atılmasını umut ettiklerini söyleyen Durmaz, "Bu komisyonun teşekkülüyle birlikte herkesin olduğu bir şey olur. Aynı zamanda kimin konuya samimi bir şekilde yaklaştığı, kimin başka maksatlarının olduğu ya da istismar ettiği de somut bir şekilde ortaya çıkmış olur orada" diye konuştu.