10746,98%0,04
40,59% 0,02
47,10% 1,43
4394,42% 2,22
7018,29% 1,30
Aileyi ziyaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, “Provokasyonlara gelmeyin” derken Devlet Bahçeli, “Gerçekleri görün, soğukkanlı olun” uyarısında bulundu. Okmeydanı’nda ölen gencin babası ‘Yazık çocuklara’ diye ağladı; Aleviler ‘birlik’ çağrısı yaptı.
Kılıçdaroğlu: Sakın ola ki provokasyonlara gelmeyin
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı eylemleri sırasında başına gelen gaz kapsulüyle komaya giren ve 269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ailesine taziye ziyaretine bulundu. Aileye başsağlığı dileyen Kılıçdaroğlu, vatandaşları provokasyonlara karşı uyardı.
BABA VE ANNEDE ACIYI GÖRDÜM
Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül ile Berkin’in ailesinin Okmeydanı’ndaki evine gitti. Burada yaklaşık 25 dakika kalan Kılıçdaroğlu, çıkışta gazetecilere açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ile babası Sami Elvan’ın acısını gördüğünü belirterek şunları söyledi:
‘VİCDANLARI KARARTIYOR’
“Allah kimseye evlat acısı vermesin. Bu güzel ülkede hiç kimsenin öldürülmesini istemiyoruz. Hele hele de çocukların ölmesini istemeyiz. Sabah ekmek almaya giden bir çocuğun bu şekilde öldürülmesi toplumun vicdanını karartıyor. Ailenin acısını paylaşmaya çalıştık. Ama sonuçta ne olursa olsun, kaybedilen bir evlat. Dün yine olaylar olmuş. İstanbul’da bir kardeşimiz daha hayatını kaybetmiş. O aileye de Allah’tan rahmet ve başsağlığı diliyorum. Bütün yurttaşlarımızdan şunu istiyorum; sakın ola ki provokasyona gelmeyin. Demokratik yollardan haklarımızı arayacağız, bunun mücadelesini yapıyoruz zaten. Daha güzel bir Türkiye, barış içinde yaşayan bir Türkiye, huzurlu bir Türkiye... Bunu arzuluyoruz; bunun için çalışıyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. Her anne-baba çocuğunu umutla besler. Büyütür, askere gönderir, iş-güç sahibi olmak, evlendirmek, torun sahibi olmak ister. Berkin, 15 yaşında hayatını kaybetti, büyük bir üzüntü. Allah başka acılar vermesin, herkesin başı sağolsun diyorum.”
Bahçeli: Soğukkanlı ve sabırlı olmalıyız
Seçim çalışmaları kapsamında Aydın’ Çine’yi ziyaret eden ve Çarşı Meydanı’nda konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ülkede yaşanan gerilimlere karşı başta siyasi partiler olmak üzere toplumun her kesiminin sağduyulu davranması gerektiğini belirtti.
“Hepimiz bu aziz milletin mensuplarıyız, biz kardeşiz, bir arada ve birlikte olmak mecburiyetindeyiz. Türkiye’nin önemi buradan gelir, Türkiye’nin coğrafyası bunu emreder” diyen Bahçeli, çok dikkatli olunmasını istedi. MHP lideri, siyasetin devletin üniter yapısı, milli devlet anlayışı, toprak bütünlüğü ve toplumun sosyal dokusunu zedelemeden yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Seçimlere 17 gün kaldığına işaret eden Bahçeli, şunları kaydetti:
GERİLİM STRATEJİSİ UYGULANIYOR
“Son günlerde değişik şeyler olmaya başladı. Bir yerden başlayan gerilim stratejisi yavaş yavaş uygulanıyor. Türkiye’de her gün bir olay, her küçük olaydan büyük olaylara doğru kıvrılmalar oluyor. Şiddet artıyor, ölüm olayları gelişiyor. Ve Türkiye’de 17 gün içerisinde neler olabileceğini bugünden kestirmek çok zor. Seçimler geliyor, gidiyor. Ama kalıcı olan devlettir, milletin birliğidir ve toprağın bütünlüğüdür, her şeyden evvel de kardeşliğimizdir. Onun için çok soğukkanlı, sabırlı olmayız, gerçekleri görmeliyiz. Bazı yanlışlıklar var, onların üzerine gidilmesi gerektiğine inanmalıyız.”
İktidar kanadında ise ‘ölü sevici ve fiş çekildi’ hakaretleri farklı şekillerle sürdürüldü. Başbakan Erdoğan, “Bunlar sahtekâr, sahtekâr” dedi. AK Partili Canikli, “Burak Can’ı Kılıçdaroğlu’nun illegal askerleri öldürdü” ifadesini kullandı. Genel Başkan Yardımcısı Şahin ise cenaze töreni için ‘siyasi şov’ nitelemesinde bulundu
Erdoğan: Bunlar sahtekar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Berkin Elvan’ın cenazesi sonrası yaşanan gösterileri ve muhalefeti sert sözlerle eleştirdi. Ankara’da Kızılay-Çayyolu Metro Hattı’nın açılış töreninde yaptığı konuşmada Erdoğan, “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Görüyorsunuz eşekten bile bir eser kalıyor, semer. İnsan olarak eser koy eser. Bunlar laf üretiyor laf. Eser var mı bunlarda? Bugüne kadar oldu mu, yok. Şimdi çıkmışlar konuşuyorlar. Ortaya böyle projeler koyun ki inandırıcı olsun” dedi. Elvan’ın ölümünün ardından yapılan eylemlere değinen Erdoğan şöyle konuştu:
NE DOĞRUSU NE DÜRÜSTÜ YA
“ODTÜ’de olduğu gibi biz çocuklarımızın eline molotofkokteyli, taş, sopa, sapan, bilye vermiyoruz. Biz çocuklarımızın eline tablet bilgisayar, kalem, kitap veriyoruz. İstanbul’da değişik yerlerde partimizin seçim koordinasyon merkezlerini yaktılar, yıktılar. Hani siz demokrattınız, hani siz özgürlükçüydünüz? Bunlar sahtekar, sahtekar. Ne doğrusu ya ne dürüstü? Bunlar sandığa inanmıyor ve geleceklerini de görüyorlar. Gördükleri için de diyorlar ki artık kargaşa çıkartalım da acaba bu kargaşa ile netice alır mıyız? Ama alamayacaklar.” Burak Can Karamanoğlu’nun ölümüne de değinen Erdoğan “Burak yavrumuzun ne günahı var? Elinde silah mı vardı? Dün,DHKP-C olayı üstlendi. Bunlara karşı uyanık kalmaya mecburuz. Bunlara karşı dimdik duruyoruz” dedi.
Kışkırtıcı tweetler
AK Parti milletvekillerinin Berkin Elvan’ın cenaze töreni sırasında sosyal medyada paylaştıkları mesajlar tepki çekmişti. Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, “Gazi olaylarının 19. yıl dönümüne denk gelecek şekilde eğer Berkin’in fişi çekildiyse bu söz az bile”, yolsuzluk operasyonunun ardından hakkında fezleke hazırlanan eski bakan Egemen Bağış ise “Terörün bitmesinden ve kardeşliğimizden rahatsız olup çözüm sürecini hedef alan nekrofillere de gereken cevabı milletimiz 30 Mart’ta verecek” tweeti atmıştı.
Şahin: Siyasi şov yaptılar
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Berkin Elvan’ın cenaze töreninin ardından yaşananları şöyle değerlendirdi:
ÜLKEDE SADECE BERKİN ÖLMÜYOR
“Ailesinin beyanına göre evden ekmek almak için çıkmış, beyan o. Maalesef cenaze törenini birtakım siyasi partiler ve marjinal birtakım örgütler siyasi şova dönüştürdüler. Tabii ki ateş düştüğü yeri yakar. Bir ananın, bir babanın 14-15 yaşındaki bir yavrusunu kaybetmesi ne anlama gelir? Ancak annesinin ‘Benim oğlumu Allah almadı, Tayyip Erdoğan aldı’ sözü beni yaraladı. Böylesine yavrusunu kaybetmiş olan bir annenin ağzına yakışır mı bu? Cenaze törenini siyasi şova dönüştürdüler. Bu ülkede sadece Berkin Elvan vefat etmiyor ki. Geçenlerde araç devrildi ve 4 polisimiz şehit oldu. Bir askerimiz mayına bastı şehit oldu. Niye onların cenezesine bu kalabalıkla gitmiyorsunuz? Onlar vatan evladı değil mi?”
Canikli: Kılıçdaroğlu’nun illegal askerleri katletti
AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli, cenaze töreninin ardından çıkan olaylarda şehit ve ölüm olayları olduğunu belirtirken “Bir polisimiz bu vandallar tarafından şehit edildi” dedi. Canikli, şöyle devam etti:
“İstanbul’daki Okmeydanı‘nda olaylarda da bir hemşehrimiz, bir fidanımız, Alucralı bir kardeşimiz Burak Can Karamanoğlu yine bu Vandallar tarafından katledildi, yüreğimiz yanıyor. Gerçekten askerden daha yeni gelmiş bir fidan, bir Anadolu delikanlısı, bu milletin bir evladı, bu illegal örgütler tarafından katledildi. Ana muhalefet partisinin genel başkanı ve milletvekilleri sokakları terörize eden örgütlerin her zaman yanında oldu. Her zaman destekçisi oldu, onları kolladı. Milletvekilleriyle birlikte, bütün örgütleriyle birlikte destek verdiler. Polisin karşısında, devletin karşısında, milletin karşısında ama bunların yanında durdular. Kardeşimizi, fidanımızı katleden de Kılıçdaroğlu’nun destek verdiği, desteklediği bu illegal örgütler.”
‘Yazık tüm gençlere, birlik olalım’
Önceki gece karşıt görüşlü gruplar arasında yaşanan tartışmada başına isabet eden kurşunla hayatını kaybeden Burak Can Karamanoğlu’nun babası topluma sağduyu çağrısı yaptı. “Kardeşim, benim sağ ve solla herhangi bir işim yok. Bizim vatanımız tek. Bu olayları tasvip etmiyoruz” dedi.
Berkin Elvan’ın cenazesinin ardından Kasımpaşa Kulaksız’da iki grup arasında çıkan çatışmada başına isabet eden kurşunla yaşamını yitiren Burak Can Karamanoğlu (22) toprağa verilmek üzere memleketi Giresun’un Alucra ilçesine gönderildi.
Karamanoğlu’nun babası Halil Karamanoğlu, Adli Tıp Kurumu’nda gazetecilere yaptığı açıklamada, kısa sürede yaşanan olayda kör kurşunun oğluna isabet ettiğini anlattı.
Oğlunun yanındakilerde yaralanma söz konusu olmadığını dile getiren Karamanoğlu, topluma sağduyu çağrısında bulunarak, “Kardeşim, benim sağ ve solla herhangi bir işim yok. Biz hep beraber Türk milletiyiz, Türk’üz. Bizim vatanımız tek. Bu olayları tasvip etmiyoruz. Herkesin evladı var. Benim canım yanıyor. Yazık günah bu millete, bu çocuklara yazık. Bütün gençlere yazık. Sağduyu... Hep bir ve beraber olacağız. Bu ülkeyi kimseye böldürmeyeceğiz. Kimseye de yar etmeyeceğiz. Biz Türk’üz, Müslüman’ız. Bu ülkeyi Türkiye’den, Türk’ten başkası idare edemez. Almanı, ABD’lisi gelip burayı idare edemez” dedi. İşlemlerin ardından ailesine teslim edilen Burak Can Karamanoğlu’nun cenazesi, Beyoğlu Fatih Sultan Konak Camii’ne götürüldü.Bu arada Burak’ın öldürüldüğü bölgede dün gece gerginlik yaşandı. Ateş yakarak yürüyüş yapmak
isteyen bir grup polis barikatıyla karşılaşınca dağıldı. Bazı gruplardan polise havai fişek ve silah atılması üzerine polis bölgede operasyon başlattı.
MEMLEKETİNE UĞURLANDI
Cami önünde toplanan grup, tekbir getirerek, üzerinde Burak Can Karamanoğlu’nun fotoğraflarının yer aldığı döviz ve Türk bayraklar taşıdı. Caminin önündeki cadde trafiğe kapatılırken, bölgede bulunan esnafın da dükkanlarını açmadığı görüldü. Burak Can Karamanoğlu’un cenazesi, ikindi vakti kılınan namazın ardından karayoluyla toprağa verilmek üzere memleketi Giresun’un Alucra ilçesinin Karaağaç köyüne gönderildi.
Askerden 3 ay önce geldiği öğrenilen Burak Can Karamanoğlu’nun cenazesi ilk olarak helallik alınması için evinin önüne götürüldü. Türk bayrağına sarılı tabut kalabalık tarafından taşındı. Cenaze helallik alınmasının ardından Konak Camii’ne götürüldü. Bu arada olayı protesto eden kalabalık ise ellerinde Burak Can Karamanoğlu’nun fotoğraflarıyla Fatih Sultan Caddesi’nde yürüyüş yaptı.
Alevi dernekleri: Halk bu kadar aşağılanmayı hak etmedi
Malatya’daki 49 sivil toplum kuruluşunun yer aldığı Malatya Alevileri Eşit Yurttaşlık Platformu, ülkenin gerilimli günlerden geçtiğini belirterek sağduyu çağrısı yaptı. Platform üyeleri adına basın açıklamasını yapan Hasan Meşeli, Berkin Elvan’ın hayatını kaybetmesinin herkesi üzdüğünü kaydetti.
HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYSUN
Meşeli, şöyle devam etti: “Başta kederli ailesi olmak üzere, bütün halkımızın başı sağ olsun. Berkin Elvan yavrumuzun, bir daha gelmeyeceğini biliyoruz. Berkin’in ölümü herkes gibi bizi de derinden üzmüştür. Yalnız biz diyoruz ki, bir daha Berkin’ler ölmesin. Toplumlar, bu tür acıları yaşamasın. Berkin, son demokrasi şehidimiz olsun. Ülkemiz son derece gergin ve gerilimli bir süreçten geçiyor. Toplum ortadan ikiye bölündü. Bu bölünme sonucu Gezi olayları patlak verdi. Gezi olaylarından bu yana, Berkin ile beraber demokrasi şehidimizin sayısı 8’e yükseldi.
Halkımıza acımasıza reva görülen bu şiddetin sebebi nedir? Bilmiyoruz. Bilen varsa çıksın bize açıklasın. Bu halk bu kadar aşağılanmayı, horlanmayı ve şiddeti hak etti mi? Bilmiyoruz. İşin kötü tarafı her alanda ayrımcılığın yapılmasıdır. Tuhaf olan, toplumun bütün katmanlarının bundan rahatsız olmamasıdır. Halklarımıza karşı yapılan bu ayrımcılığın hafife alınmasıdır. İşte bu vurdumduymazlık bizi üzüyor. Eğer bu ayrımcılığın önü alınmazsa, bu ülke hızla bölünür, karanlığa sürüklenir. Karanlığa sürüklenen ülkelerin kazananı olmamıştır. Lübnan’da, Yugoslavya’da, Irak’ta, Suriye’de yapılanların kazananı yoktur. Kaybedeni ise herkestir. Bunun için, herkes ama herkes elini taşın altına koymalıdır. Biz Malatya Alevileri Eşit Yurttaşlık Platformu olarak diyoruz ki biz bu ülkenin yumuşak karnı olmak istemiyoruz. Katliamlara uğramak istemiyoruz. Bütün ülkeyi sağduyuya çağırıyoruz. Kendine insanım diyen herkesi Berkin için duyarlı olmaya çağırıyoruz.”
Çocukların yaşam hakkı devletin sorumluluğunda
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Ofisi, Berkin Elvan’ın vefatı nedeniyle Çocukların Yaşam ve Her Tür Şiddetten Korunma hakkına ilişkin basın açıklamasında bulundu.
“UNICEF Türkiye Ofisi, Berkin Elvan’ın vefatı nedeniyle duyulan büyük üzüntüyü paylaşırken, merhumun ailesi ve arkadaşlarına en derin taziye dileklerini sunar” denilen açıklamada, UNICEF’in Türkiye’de yaşanan önlenebilir çocuk ölümlerini büyük bir üzüntüyle gözlemlediği ifade edildi. Her çocuğun vazgeçilmez olan yaşam hakkının korunması ve teşvik edilmesinin devletlerin sorumluluğu altında olduğuna vurgu yapılan açıklamada şöyle denildi:
SORUMLUYU BULUN
“Devletler bu sorumluluğu çocuğa yönelen her türlü şiddete müdahale ederek, bu şiddetin sorumlusu olan kişileri tespit ederek ve çocukların tehdit ya da risk altında olduğu her durumda üzerlerine düşen doğrudan veya dolaylı tüm görevleri eksiksiz bir biçimde uygulayarak yerine getirmelidir. Bu çerçevede UNICEF, aşırı şiddet kullanımı ve önlenebilir çocuk ölümleri vakalarına ilişkin olarak hem ulusal hem de uluslararası insan hakları mekanizmalarınca verilmiş ve verilecek olan kararların, Türkiye’de çocuklar için barış, koruma ve adalet kültürünün güçlenmesine katkıda bulunacağını en samimi duygularla ümit etmektedir.
ŞİDDET STRATEJİSİ DESTEĞİ
UNICEF, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Ulusal Çocuğa Karşı Şiddet Stratejisi’nin hazırlanması yönündeki çalışmalarını da önemsemektedir. Buna ek olarak görev ve yetkileri çerçevesinde, başta kamu kurumlarında uzmanlaşmanın ve etkili eşgüdümün sağlanması olmak üzere, bu alandaki tüm çabaları sivil toplumla da işbirliği içerisinde desteklemeye devam edecektir.”
Berkin Elvan’ın anısına ve tüm insanlığa saygısızlık
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun BM Genel Sekreteri ile görüşmesi sonrasında “Berkin Elvan’ın ölümü gündeme geldi mi” sorusuna verdiği “Bu, kendi içimizde konuşacağımız bir meseledir” yanıtına tepki gösterdi. Loğoğlu açıklamasında şunları dile getirdi: “Bu ifadeler doğruysa Davutoğlu’nun altına bizzat imza attığı BM Çocuk Hakları Protokolü hükümlerinin ya farkında değildir ya da bu hükümleri hiçe saymaktadır. Daha da kötüsü, Davutoğlu’nun konuyu bir iç mesele gibi görmesi Berkin Elvan’ın anısına ve tüm insanlığa saygısızlıktır. Protokolün çocukların yaşama haklarını güvence altına alan 6. maddesinde, ‘Taraf devletler çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler’ deniyor. Oysa ülkemizde AKP Hükümeti, bırakın Berkin’e ve yitirdiğimiz diğer birçok çocuğumuza karşı bu görevi yerine getirmeyi, çocuklarımıza karşı suç işlemekte, işleyenleri de cesaretlendirmektedir. Davutoğlu altına imza attığı sözleşmelerin gereğini yapamıyorsa, hiç olmazsa Berkin ve şimdi onun ailesi olan tüm insanlıktan özür dilemelidir.”
‘Senin gibilerden hiç korkmadım’
Sosyal medyayı en çok kullanan sanatçıların başında gelen Gülben Ergen, Berkin Elvan’ın ölümüne sessiz kalmadı. Önceki gün canlı yayınlanan televizyon programını 269 günlük yaşam mücadelesini kaybeden Berkin Elvan’a ayıran Gülben Ergen, kendisini Twitter’dan tehdit eden kullanıcıya ateş püskürdü.
“Provokatörlüğü bırak Gülben. Milletin acılarını kullanma. 3 tane çocuğun var sonra pişman olursun” notuyla çılgına dönen Ergen, yanıt vermekte gecikmedi. Ünlü şarkıcı sayfasına “Bir kadını, bir anneyi 3 çocuğuyla tehdit eden insan; senden ve senin gibilerden hiç korkmadım, hiç...” notunu düştü.
‘3130 No’lu kaskla’ orantısız polis şiddeti
Berkin Elvan eylemleri sırasında İzmir’de herhangi bir şiddet eylemine girişmeden polisin sert tutumunu sözlü olarak protesto eden bir vatandaş bir Çevik Kuvvet polisinin gazabına uğradı. Önceki akşamki eylemde İzmir’de görevli ‘3130’ numaralı polis memuru, yoğun biber gazı kullanılması üzerine “Yeter, bizi öldürdünüz” diye bağıran Mustafa Candemir’e önce kaskını fırlattı. Ardından tekme tokat dövmeye başladı. Darp olayını gerçekleştiren polis, saldırı sırasında kullandığı kaskı olay yerinde bırakarak uzaklaşınken, aldığı darbelerle yüzü kanlar içinde kalan Candemir hastaneye kaldırıldı. Burnunun kırıldığı belirlenen Candemir, “Polisin bu kadar acımasızca saldırmasını anlayamıyorum. Onların amacı dağıtma değil, direkt cana kast gibi geldi bana. Bunun sorumluları hakkında da gerekli hukuki yollara başvuracağım” dedi.