10982,73%-0,50
40,73% 0,06
47,48% 0,30
4383,81% 0,20
7035,76% -0,04
ANKA.
Eylemcilere desteğe gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "Türkiye her yapısıyla, devlet yapısı açısından bir çürümüşlük içerisinde. Sözü çok uzatmaya gerek yok. Mülakat bir cinayettir. Mülakat hakların gasbıdır. Mülakatların başarısız olduğu ispatlanmıştır. Dolayısıyla mülakat mağduru öğretmenlerimizin, tek bir yasa teklifiyle sorunlarının ortadan kaldırılması mümkündür" dedi.
Mülakatta mağduriyet yaşadıklarını öne süren atanamayan öğretmenlerin Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde başlattıkları eylem 282'inci gününde devam ediyor. MEB önünde toplanan öğretmen adayları Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i istifaya çağırarak "Mülakat dediniz hakkımızı yediniz", "Hukuksuzluk ortada adalet nerede" ve "Adaletsiz Bakan Yusuf Tekin istifa" sloganları attı.
Eylemciler, atanamadıkları için intihar eden öğretmen adaylarının fotağraflarını, "Okuduk da ne oldu patron cahil" ve "Sınavı kazanamadık başkası çaldı" dövizlerini taşıdılar. Öğretmen adaylarının eylemine CHP Ankara Gençlik Örgütü de destek verdi.
Mülakat mağduru öğretmenler adına basın açıklaması yapan Türkçe öğretmeni Koray Karataş, şunları söyledi:
"Mücadelemizin 282. gününde bugün burada Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen arkadaşlarımızla Milli Eğitim Bakanlığı önündeyiz. Öğretmenlik, bir meslekten öte, bir ülkenin geleceğini inşa eden en kutsal görevlerden biridir. Bu göreve layıkıyla talip olan öğretmen adayları, yıllarca süren zorlu üniversite eğitimlerinden sonra KPSS gibi kapsamlı ve zorlu bir sınava girmektedir. Bu sınavda yüksek puanlar alarak başarılarını ispatlayan adayların, maalesef ki birkaç dakikalık ve çoğu zaman neye göre değerlendirildiği belli olmayan mülakatlarla elenmesi, vicdanları yaralamaktadır. Kamuya personel alım süreçlerinde yaşanan mülakat adaletsizlikleri, en çok da Millî Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen atamalarında kendisini göstermektedir. Yıllardır süren bu sorun, on binlerce genç ve nitelikli öğretmen adayının hayallerini yıkmakta, emeklerini hiçe saymaktadır. Bugün, bu kronikleşmiş soruna bir kez daha dikkat çekmek ve adil bir çözüm talebimizi en güçlü şekilde dile getirmek için bir araya geldik. Mülakat sadece bireysel mağduriyetlere yol açmakla kalmamaktadır. Eğitim sistemimizin temelini sarsmakta, liyakat ve adalet ilkelerine olan güveni zedelemektedir. Mülakatlar, bilgi, birikim ve pedagojik yetkinlik yerine, sübjektif ve dışsal kriterlerin ön plana çıkmasına neden olmaktadır. Liyakat yerine torpilin, adalet yerine keyfiliğin geçtiği bir sistemde, kaliteli bir eğitimden bahsetmek mümkün değildir.
"İnsanlık dışı şartlarını yaşamamak için çıkış yolu aradık"
Bizler zengin ailelerin evlatları değiliz. Bu sınavlara gecemizi gündüzümüzü vererek çalıştık. Çocuklarımızla ilgilenmedik onlara iyi bir gelecek sunalım dedik. Ülkemizin ekonomik durumu belli, devlete atanıp özel sektörün insanlık dışı şartlarını yaşamamak için çıkış yolu aradık. 2023 KPSS'ye girip derece yaptık. Aylarca bekletildik. 1 yıl sonra lutufmuş gibi sunulan 20 bin kontenjana girebildik. Maalesef önceki bakanın doz verdiği mülakat kalkmadı üstüne tarihi itiraf olan "mülakat gibi mülakat" bize dayatıldı. Biz kendimize güvenip temmuz ve ağustos aylarında mülakatlarımıza girdik. Komisyonlar yüzlerimize atanacağımızı söyledi. Eylül ayında sonuçları sözde yanlışlıkla açıkladınız. Ekim ayına geldiğimizde puanlarımızı görünce şoka uğradık. Biz iller arası anormal farkı o zaman görmüştük. Bilerek sıralamalarımız o zaman açıklanmadı. İtiraz sürecinde bazı arkadaşlarımız elenmeyeceğini düşünüp itiraz etmedi. İtirazlarimızın sonucunda sıralamalarımızı gördüğümüzde dünyamız başımıza yıkıldı.
"AKP'li vekillerle görüşüyoruz 'haklısınız' diyor, MHP'li vekillerle görüşüyoruz 'haklısınız' diyor"
Yaklaşık 10 ay oldu. Aylardır haklılığımızı buradan, meclisten, medyadan haykırdık. 10 kişiden 9'u bize haklısınız dedi. AKP'li vekillerle görüşüyoruz 'haklısınız' diyor, MHP'li vekillerle görüşüyoruz 'haklısınız' diyor. Bakanlığın içindeki yetkililerle görüşüyoruz 'haklısınız' diyor. AKP'ye defalarca gittik konuştuğumuz insanlar bize bakanla görüşüyor fakat bakan kendi partisinin vekillerine bağırıyormuş. Bunu bizzat vekillerden öğrendik, o vekilimizin ismini anmamız doğru olmaz. Görüştüğümüz insanları arayıp işime karışmayın diyormuşsunuz. Yaptığınız hatayı kapatmak için ne işlere girişmişsiniz de insanlar bilmiyor. Siz ahlakı öğretmen arıyorum diyorsunuz Yusuf Tekin ama insanlara bağıran, gerizekalı diyen, megolaman diyen bakan nerede görülmüş. Öğrencilerin karşısına bazı elenen öğretmenleri çıkaramacağınızı söylüyordunuz Bülent Çiftçi, Yusuf Tekinin bakan olarak halkın karşısına bu şekilde çıkması doğru mudur? Sizinle yaptığımız toplantıda bakanımız ve ben kimseyi terörist ilan etmedik demiştiniz. Çocukların gözü önünde bunu bakanınız yapmadı mı? İçimizdeki insanları emsal karar kesin gelecek diye mücadeleden çektiniz şimdi de emsal karar yok diyorsunuz işte bu kadar ikiyüzlüsünüz. Nazif Yılmaz'a gelince 'mülakatın içinden nasıl çıkacağız bilmiyoruz' demiştiniz. Üniversitelere gidip öğrencilere 'Eğitim fakültesi bitirince öğretmen mi olduğunuzu sanıyorsunuz' demiştiniz. Bizler eğitim fakültesi bitirince öğretmen olduğumuzu sanmıyoruz diplomamızla zaten öğretmeniz. Siz bizim niteliğimizi 10 dakikalık mülakatlarda ölçemezsiniz.
"Yusuf Tekin açıkça anayasayı ihlal ediyor"
Bakan Yardımcısı Muhammet Macit ve Atama Daire Başkanı Mehmet Gürsoy'a gelince bize kanunla bu işin çözülebileceğini açıkça söylediniz. Öyleyse iktidar sizin elinizde niye kanun teklifi verip bizim sorunumuzu çözmüyorsunuz. Başka partilerin verdiği kanun tekliflerini de reddediyorsunuz. MHP'ye gidiyoruz iktidar biz değiliz diyorlar, Cumhur İttifakı'nın diğer paydaşlarına gidiyoruz bizim ittifakta payımız düşük diyorlar. Muhalefet haklı olarak iktidarda değiliz diyor. Cumhur İttifakı bu sorunu çözmek zorundadır. Bizler herkes gibi Türk vatandaşıyız, eşit yurttaşız. Anayasa 70. maddede 'Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahip- tir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.' Yusuf Tekin açıkça Anayasa'yı ihlal ediyor. Ona göre Erzurumluysan atanabilirsin. İstanbul'da Bursa'da giriyorsan kadroya giremezsin. Aylarca anormal iller arası farktan bahsettik tek bir açıklama yapmadınız. Hemşerileriniz şehir torpiliyle atanadı içiniz rahat mı Yusuf Tekin? Madem iller arası fark yok 2024 mülakatları niye tek ile indirildi? Beceriksiz şube müdürleri bu sene de görev alıyor mu?
Haddi hesabı olmayan rubrik hataları var. Dava açanda çıkıyor, dava açmayanda çıkıyor. Yerimize yanlış toplama çıkarma ile kaç kişiyi soktunuz cevabını vermek zorundasınız. Buradan Devlet Denetleme Kurumu'nu usulsüzlüğü mahkemelerce kanıtlanan mülakatı soruşturmaya davet ediyoruz."
"Her gün Milli Eğitim ile ilgili yeni bir skandalla karşı karşıya kalıyorsunuz"
Karataş'tan sonra konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ise konuya ilişkin şunları söyledi:
"Mülakat mağduru öğretmenlerimizin de söylediği gibi; mülakat kaldırılacağı sözü verilmesine rağmen seçimden sonra bu fikirlerinden vazgeçen, uyarılara rağmen mülakat takıntısından vazgeçmeyen ve bu yıl yaptıkları mülakatlarla da yaptıkları yanlışı itiraf etmek zorunda kalan bir Milli Eğitim Bakanı ve ekibiyle karşı karşıyayız. Burada küçük çocuklar görüyorsunuz. Burada anne, babalar görüyorsunuz. Her gün Milli Eğitim ile ilgili yeni bir skandalla karşı karşıya kalıyorsunuz. Biraz önce hocalarımız söyledi, Milli Eğitim Bakanlığı Daire Başkanlarının e-imzasını kopyalandığını BTK başkanının, başkan yardımcısının e-imzasının kopyalandığını ve bununla ilgili, ilgili bakanlıkların; Milli Eğitim Bakanının, Ulaştırma Bakanının sessizliğe büründüğünü görüyoruz.
"Mülakat bir cinayettir"
Türkiye her yapısıyla, devlet yapısı açısından bir çürümüşlük içerisinde. Sözü çok uzatmaya gerek yok. Mülakat bir cinayettir. Mülakat hakların gasbıdır. Mülakatların başarısız olduğu ispatlanmıştır. Dolayısıyla mülakat mağduru öğretmenlerimizin, tek bir yasa teklifiyle sorunlarının ortadan kaldırılması mümkündür. Buradan Adalet ve Kalkınma Partisi Meclis Grubu’na bir kez daha sesleniyorum: Bakanın sizi zorbalamasına izin vermeyin, sizi susturmasına izin vermeyin. Öğretmenlerin hakkını vermek elinizde.
"Milletvekillerimizle beraber getirilecek yasa teklifini desteklemeye açığız"
Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz mülakat mağduru öğretmenlerimizin yanındayız. Ve bu haksızlığın giderilmesi için tüm milletvekillerimizle beraber getirilecek yasa teklifini desteklemeye açığız. Bir an önce bunu Meclis'e getirin ve bu mülakat mağduru öğretmenlerimizin sorunlarını çözelim. Bunun yanı sıra ülkemizdeki ücretli öğretmenlik sistemi, tam bir kölelik sistemi olarak devam etmektedir. Yaşanan bütün sorunlara rağmen 15 bin gibi komik bir atamayla, branşlar arasındaki büyük bir adaletsizlikle öğretmenler haksızlığa uğramaya devam etmektedir. Derhal ücretli öğretmenlik sistemi içerisinde yer alan öğretmen kadar atama talep ediyoruz. Türkiye’nin 100 bin öğretmen atamasına ilk etapta ihtiyacı vardır. Bu sorumluluk değil, sayısal bir tercihtir. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı'nın ücretli öğretmenlik sistemini kaldırması, bu sayıları 1 milyona ulaşmış olan gerçek diploması olan öğretmenlerin atamasını sağlamalıdır. Her koşulda, her daim onların yanında olmaya devam edeceğiz"
"Yeni sahteliklere prim vermeden derhal istifa et"
Özçağdaş'tan sonra konuşan öğretmen adaylarının eylemine destek olmak amacıyla gelen DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, "Sahte Yusuf Tekin, yeni sahteliklere prim vermeden derhal istifa et. Mülakat mağduru öğretmenlerin sorunlarını çözmek için hep birlikte, kolektif bir yasa teklifi hazırlayalım. Ekimde meclis açılır açılmaz bunu onaylayalım ve bu sorun çözülsün" ifadelerini kullandı.
"Sorunlara kulaklarını kapamış bir Milli Eğitim Bakanı var"
Saki'den sonra söz alan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ise "Mağdur taraflar, taleplerini çok açık bir şekilde 282 gündür burada dillendiriyorlar. Ama bütün bu sorunlara kulaklarını kapamış bir Milli Eğitim Bakanı var. Sadece bu soruna değil. Bir ülkenin eğitimi o ülkenin aynasıdır. Ama aynaya baktığımız zaman ne görüyoruz? Kölelik ücretiyle çalıştırılan ücretli öğretmenler, mülakatta haksızlıklar nedeniyle takılmış binlerce öğretmen, güvenlik soruşturmalarına takılmış yine binlerce öğretmen, piyasaya açılmış eğitim, bütün sınavların neredeyse tartışmalı olduğu bir eğitim ortamı. Saymak ile bitiremeyeceğimiz bir dizi sorun ile karşı karşıyayız" dedi.
"Arkadaşlarımızın sesi olmaya devam edeceğiz"
Irmak'tan sonra konuşan CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın da şunları kaydetti:
"Biz gençler olarak diyoruz ki: Mülakat sistemi kaldırılsın. Sahte diploma skandalları titizlikle ve şeffaf biçimde soruşturulsun. Atanamayan öğretmenlerin yaşadığı ekonomik ve psikolojik yıkıma son verecek adımlar acilen atılsın ve bugünden itibaren de Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolu olarak burada atanamayan öğretmenlerimizin yanında ilan ediyoruz: Biz bu mücadeleyi sadece bir gün değil, her gün; sorun çözülene kadar meydanlarda ses çıkartmaya, arkadaşlarımızın sesi olmaya devam edeceğiz.
"Sözünüzü tutun, mülakatları kaldırın"
Buradan da iktidara söylüyoruz: Sözünüzü tutun, mülakatları kaldırın. Bu ülkenin gençleri adaleti hak ediyor. Bu ülkenin geleceği anca ve anca sadece liyakatle inşa edilir. Ve son olarak adalet, mücadele edenlerin eseridir. Hiçbir arkadaşım umutsuzluğa kapılmasın.Gençler bir arada durdukça, omuz omuza durdukça hiçbir duvar karşımızda duramaz. Unutmayın, kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.”