Tarih: 04.03.2024 13:49

OBEZİTE İLE BAŞ ETMEK İÇİN BİLMENİZ GEREKENLER

Facebook Twitter Linked-in


Alınan kalori harcanan kaloriden yüksek olmaya başladığında vücudun belli noktalarında
depolanarak obezitenin ortaya çıkmasına neden oluşturuyor. Çağın hastalığı obezite; kalp ve
damar problemleri, diyabet, uyku apnesi, ortopedik sorunlar, kısırlık gibi birçok farklı
rahatsızlığı da beraberinde getiriyor. Dünya Obezite Federasyonu’nun raporuna göre, 2035
yılında Türkiye’deki yetişkinlerin yarısından fazlasının obezite ile karşı karşıya kalacağı
öngörülüyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Erhun
Eyüboğlu, Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Emre Yıldırım, Endokrinoloji ve
Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Nazlı Gürsoy Kırnap, “4 Mart Dünya Obezite
Günü”nde obezite ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi verdi.
Obezitenin tanı ve tedavisinde vücut kitle endeksinin rolü büyük
İnsanlardaki boy ve kilo arasındaki oran vücut kitle endeksi olarak bilinmektedir. Erkeklerde
ve kadınlarda vücut kitle endeksi sayıları arasında farklı olabilmektedir. Hastaların boy ve
kiloları arasındaki oran yani vücut kitle indeksi obezite tanısı ve tedavisinde belirleyici rol
oynamaktadır. Vücut kitle indeksi 30- 35 arasında olan kişilere uzman kontrolünde beslenme,
egzersiz ve medikal tedavi gibi konularda çeşitli yöntemler uygulanmaktadır. Endokrinoloji ve
Metabolizma Hastalıkları Bölümü obeziteye neden olan hormonal bozuklukları önceden
belirlemesi ve tedaviyi düzenlemesi gerekmektedir. Hormonal bozuklukla meydana gelen
obezite sayısı beklenenden daha az olmaktadır. Ancak bazı özel hastalarda doktor
muayenesi ile ayırt edilebilmektedir. Eğer altta yatan bir obezite nedeni yoksa aşırı kalori ve
düşük egzersize bağlı yaşam stili nedeniyle ortaya çıkmışsa o zaman bir ekip tarafından
değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu ekip içerisinde diyetisyen, Gastroenterog, obezite
cerrahı ve bazı durumlarda psikiyatri bulunmaktadır. Obez birey asla yalnız bırakılmamalı bir
ekip tarafından uygun tedavi yapılmalıdır. Hastaların obeziteyle birlikte görülen yandaş
hastalıkları göz önüne alınarak daha hızlı ve agresif tedaviler ön plana çıkarılabilir.
Kilo fazlalığı metabolizmayı olumsuz etkiliyor
Çağımızda kilo fazlalığı giderek artmaktadır. Kilo fazlalığının mekanik, ruhsal etkileri yanında
metabolik etkileri de vardır. Bu metabolik etkilerin en önemlileri; şeker, kolesterol
metabolizma bozuklukları sonucu oluşan diyabet ve kolesterol yüksekliğidir. Bu hastalıkların
sonucunda, kalp- damar/ beyin damar hastalıkları görülebilir. Dünyada ölüm nedenleri
arasında kalp damar hastalıkları ve buna bağlı rahatsızlıklar ilk sıradadır. Obezite aynı
zamanda solunum sistemi ve üreme sistemine de zarar verir, karaciğer işleyişini de bozarak
tüm vücut metabolizmasına olumsuz etkiler yapar. Kilo fazlalığı nedeniyle obezite tedavisi
için doktora başvuran hastalarda temel prensip dengeli beslenmeyi ve fiziksel aktiviteyi
hayatlarında dahil edebildikleri bir yaşam tarzı oluşturmaktır. Hastalar hekim tarafından
değerlendirilerek obezite ekibi tarafından uygun diyet, egzersiz programlarına alınır. Ek
hastalıkları değerlendirilir. Obeziteye neden olacak bir hastalık varlığı araştırılır. Ayrıca
obezite nedeniyle gelişmiş bir metabolik hastalık olup olmadığı belirlenir. Buna göre tedavi
planlaması yapılır. Yaşam tarzı değişikliği ve davranışsal yöntemler ile başarısız olması
durumunda ya da ek hastalıkların varlığında obezitenin tedavisinde medikal ( ilaç) yöntemler
kullanılır.
Diyet ve egzersizden fayda görülmediğinde endoskopik tedavi yöntemleri denenebilir
Diyet, egzersiz ve ilaçla fayda göremeyen bazı hastaların obezite cerrahisi için de erken
süreçte olması nedeniyle endoskopik tedavi yöntemleri kullanılabilir.

Mide balonları tüm dünyada kabul edilmiş ilk 48 saat ilk takıldığı dışında yan etkisi olmayan,
kilo vermeye yardımcı olan, geri döndürülebilen bir yöntem olarak bilinmektedir. Bu yöntem
yutulabilir mide balonu ve endoskopik mide balonu uygulaması olarak ikiye ayrılmaktadır.
Midenin içine konulan balon şişmekte ve hasta şişkinlik hissettiği için yemek yiyememektedir.
Midedeki balon beyine tokluk hissi vererek iştahı kapatmaktadır. 4 ay sonra içerisindeki sıvı
aktifleşince balon patlamakta ve doğal yollarla dışarı atılmaktadır. Ancak herkes mide balonu
için uygun olmamaktadır. Özellikle mide fıtığı veya ileri derecede özafagus hastalığı olanlara
mide balonu önerilmemektedir. Ancak balon sırasında kilo veren hastalar balon çıktıktan
sonra eski yeme düzenlerine dönerse tekrar kilo alma riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.
Balon dışında endoskopik tüp mide prosedürleri de ülkemizde ve dünyada artmaktadır. Etkisi
cerrahi tüp mide ameliyatı kadar etkili, iyileşme süresi ise çok daha kısadır.
Her hastaya özel ameliyat programı uygulanıyor
Obezite cerrahisinin uygulanması için belli kriterler bulunmaktadır. 18-65 yaş arasındaki
hastaların vücut kitle endeksi 35-40’ın üzerinde olan hastalarda uygulanan obezite
cerrahisinde tüp mide ameliyatları dünyada en sık uygulanan yöntemler arasında
bulunmaktadır. Kişiye özel ameliyat programı oluşturulmakta ve ameliyat sonrası 4 haftalık
diyetisyen kontrolü ile tedavi devam edilmektedir. İlk hafta sıvı gıdalar sonra ise yarı katı
gıdalar yenilerek 4 hafta geçirilmektedir.
Sadece 18 yaş üzeri değil, 16-17 yaşındaki adölesan yani ergenlik dönemindeki çocuklara da
adölesan obezite cerrahisi uygulanabilmektedir. Kişiye özel olarak organize edilen ameliyat
programıyla adölesan dönemdeki kişilere de cerrahi süreç uygulanabilmektedir.
İşlenmiş gıdalardan uzak olmak obeziteyi engelliyor
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte daha fazla gıdaya ulaşmak ve daha az enerji harcamanın
bedeli, kilo fazlalığı olmaktadır. İşlenmiş gıdalar kolay ulaşılır/tüketilir, kalorisi yüksek ve
cazip tatlardadır. Öncelikle hazır ve işlenmiş gıdalar ile beslenme tamamen bırakılmalıdır.
Kas iskelet sistemi metabolizmasını çalıştırmak çok önemlidir. Metabolizma hızının
artırılması için dengeli beslenme, yeterli uyku, bol su ve mutlaka hareket etmek önemlidir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —