Tarih: 15.06.2025 20:05

ÖZGÜR ÖZEL: İSRAİL'İN BÜYÜK İNSANLIK SUÇUNU LANETLİYORUM

Facebook Twitter Linked-in

Özel, “Mazlumun yanında duranları, ‘Filistin’ deyince yüreği sızlayanları, haksızlığa, katliama, soykırıma susmayıp bugün Üsküdar Meydanı’nı dolduranları saygı ile selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz. Bu güzel mitingi düzenleyen Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Mahmut Arıkan başta olmak üzere burada bulunan değerli genel başkanlarıma, onların şahsında katılım gösteren tüm siyasi partilere, sivil topluma bu anlamlı ve bir o kadar da tarihi buluşma için yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün Babalar Günü. Vefakâr ve cefakâr tüm babalarımızın ellerinden öpüyor, aramızdan ayrılanları rahmetle yad ediyorum. Ama bugün binlerce Filistinli çocuk ‘Baba’ diyemiyor. Filistinli babalar, kaybettikleri evlatlarının mezarları başında gözyaşı döküyor. Filistinli çocukları babasız, babaları evlatsız bırakan dünyanın en büyük insanlık suçunu lanetliyorum, kınıyorum” dedi.

Özel, şunları söyledi:

“EN BÜYÜK İHTİYACIMIZ KENETLENMEKTİR”

“Biz Cumhuriyet Halk Partisi’yiz, 100 yılı aşkın geçmişiyle Türkiye’nin ilk partisiyiz. Ülkemizdeki son seçimlerin, milletimizin takdiriyle birinci partiyiz. Biz Filistin davasını, kendi davası olarak sahiplenen bir partiyiz. Bizim çizgimiz, ‘Tam bağımsız Türkiye’ diyerek yürüyen, özgür Filistin için El Fetih kamplarında direnen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının çizgisidir. Bizim duruşumuz, üçüncü Genel Başkanımız Başbakan Bülent Ecevit’in, Yaser Arafat ile kurduğu dostlukla muhafaza edilmektedir. Deniz Gezmiş’in El Fetih’teki dostu, arkadaşı, can yoldaşı İsa’nın Filistin Şiiri kitabı yıllar sonra İsa’nın ölüm döşeğinde emanet ettiği oğlu eliyle bizlere ulaştırılmıştır. Emanet yüreğimizdedir, bağrımızdadır. Bülent Ecevit’in Arafat’a, Arafat’ın Bülent Ecevit’e söyledikleri bizde emanettir, bize vasiyettir. Cumhuriyet Halk Partisi, aynı ruhla bugün kardeş Filistin halkının yanındadır ve yanında olmaya devam edecektir. Bugün buradaki birliktelik umutlarımızı yeşertmektedir. Filistin halkı için mücadele eden hem Türkiye’de kenetlenme hem de uluslararası toplumun kenetlenmesi en büyük ihtiyacımızdır. Bu kapsamda partimiz gerekli tüm girişimlerde bulunmaktadır, buna da devam edeceğiz. Kasım 2023’te genel başkanlık görevine gelir gelmez, Filistin’deki soykırıma tepki göstermeleri için 12’si kendi ülkelerinde hükümet başkanı olan, Sosyalist Enternasyonal üyesi tüm parti liderlerine mektup yazdık. Aralık 2023’te Berlin’de kardeş partimiz Alman Sosyalist Partisi -SPD’nin kongresinde yaptığımız konuşmada, katliamın durdurulması için çağrıda bulunduk. İspanya Başbakanı dostum Pedro Sanchez’in başkanı olduğu, benim de başkan yardımcılığı görevini üstlendiğim Sosyalist Enternasyonal’in tüm toplantılarında, Avrupa Konseyi’nde, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığımız tüm konuşmalarda Filistin davasını savunduk; yaşanan insanlık dramını kınadık. Bunun için tüm bileşenleri, tüm dostlarımızı birlikte mücadeleye davet ettik. Bundan sonra da sesimiz çıktığınca, nefesimiz yettiğince Filistin davasını savunmaya ve anlatmaya devam edeceğiz.” 

“KAYIKÇI KAVGASI YAPANLARIN SAHTELİKLERİ YÜZLERİNDEN AKIYOR”

“Gazze, 10 yıllardır İsrail’in zulmü altındadır. Son olarak 8 Ekim 2023’ten bu yana 600 günden fazladır Gazze topraklarında katliam vardır. Çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 50 binden fazla sivil katledilmiştir. Tüm bunlar İsrail’in azgınlığına, dünya yeterli tepkiyi göstermediği için yaşanmaktadır. Ancak bir yandan sıcak salonlarda Netanyahu ile uzaktan kayıkçı kavgası yapıp, diğer yandan İsrail ile ticareti sürdürenlerin sahtelikleri yüzlerinden akmaktadır. Milletimiz bu riyakarlığı içine sindirememektedir. Bir yandan İsrail ile ticaret cayır cayır devam ederken, Gazze’ye makarna götürülmesine bile izin verilmiyor. En son insani yardım taşıyan Madleen gemisini engellediler, durdurdular. İçindeki direnişçiler, aktivistler gözaltına alındılar. Orada bulunan Şuayip ve Yasemin kardeşimi buradan hürmetle, muhabbetle, cesaretlerinin karşısında saygı ile eğilerek selamlıyorum. Ne yazık ki daha önce Mavi Marmara için ‘Giderken bana mı sordunuz?’ diyenler, Madleen gemisi için de söz söyleyemediler. Diğer yandan ABD Başkanı Trump, Gazze’yi boşaltma planını açıklıyor; Gazze’ye tatil köyleri, kumarhaneler yapacağını söylüyor. Ancak Netanyahu ile sözde laf dalaşı yapanlar, söz konusu Trump olunca gereken tepkiyi göstermiyor, suspus oluyor. Filistin’de İsrail askerleri tarafından şehit edilen Ayşenur Ezgi Eygi’nin Amerika’daki davasına sahip çıkılmıyor. Filistin’e destek veren bir yazı yazdı diye Amerika’da 45 gün gözaltında tutulan Rümeysa Öztürk’e sahip çıkılmıyor. Ancak biz buradan hep beraber gür bir sesle haykırıyoruz. Trump ve yönetimi Gazze’deki katliamların destekçisidir, savunucusudur, müsebbibidir. İsrail’in önünü açan herkes bu katliamlarda pay sahibidir.” 

“İRAN’A SALDIRIYI EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE KINIYORUZ”

“Gerekli tepki gösterilmeyen İsrail, şimdi de İran’a saldırdı. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu saldırıları en güçlü şekilde kınıyoruz. İran halkına dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Elbette demokratik bir İran’ı savunuyor, ancak İsrail ile Amerika’nın Irak’a gidip de ne yaptıklarını, Suriye’yi nasıl bir istikrarsızlığa sürüklediklerini ve demokratik bir Suriye için, eşit temsil edilen, yönetilen bir Suriye için verdikleri sözü tutmadıklarını takip ediyoruz. Tüm tarafları sağduyuya, itidale davet ediyoruz. Amerika yönetimi, bu saldırıların da maalesef arkasında durmuştur. Trump utanmadan sıkılmadan ‘Mükemmel bir saldırı oldu, daha fazlası gelecek’ diyor. Ancak yine İsrail’e küçük harflerle konuşanlar, Trump karşısında tamamen suspus durumdalar. Bugün bu meydan, vicdanların buluştuğu bir meydandır. Dünya tarihi bir dönemeçten geçmektedir ve bu kavşakta şahsi menfaat değil, parti menfaatlerini değil, hakkı ve adaleti savunanlar hep bir arada ve hep güçlü durmak zorundadır. Kötülük nereden gelirse gelsin, bir arada durmak zorundayız. Biz buradayız, burada olmaya devam edeceğiz. Bugünün güçlülerinin, masumları ezmesine karşı; inançlı, vicdanlı, ahlaklı insanlarla omuz omuza yürümeye devam edeceğiz.” 

“O ZEYTİN DALININ DÜŞMEMESİ İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ”

“Ülkemizin çevresi adeta bir ateş çemberine dönüşmüş durumda. Türkiye olarak hem kendi vatandaşlarımız için, hem de Filistin’deki ve bölgemizdeki tüm mazlumlar için güçlü olmaya, güçlü durmaya kararlıyız. İç cephemizi elbette sağlam tutmalıyız. Bunun yolu; demokrasiye ve adalete bağlı kalmak, sahip çıkmaktır. Bir ülke kötü günde birlik olmak istiyorsa, iyi günde ayrım yapmamalıdır. Devletin terazisi herkesi eşit tartmalıdır. Adalet kimseye ayrıcalık tanımayacaktır. Birliğimizi, siyasi rakiplere kumpas kurarak, muhaliflere düşman hukuku uygulayarak sağlayamayız. Birliğimizi ancak ve ancak adaletle sağlarız. Hukuka dönüş artık Türkiye için tercih değil, bir zorunluluktur. Hiç kimsenin kendi menfaati için Türkiye’nin birliğini zayıflatmaya, iç cepheyi güçsüzleştirmeye, iç barışı bozmaya hakkı yoktur. Bunda ısrar edenler hem 86 milyon vatandaşımıza, hem de umudunu ülkemize bağlayanlara, mağdur ve mazlumlara haksızlık etmektedir. Son olarak vurgulamak isterim ki 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Bağımsız Filistin Devleti’ni savunmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Barışı, hakkı, adaleti savunmayı sürdüreceğiz. Dünya barışı için, Yaser Arafat’ın şu sözünü hatırlatırken kendisini, Filistin mücadelesinde şehit düşmüş olanların hepsini rahmetle yâd ediyorum. Yaser Arafat derdi ki; ‘Elimde bir zeytin dalı ile bir özgürlük savaşçısının silahını taşıyorum. Zeytin dalının elimden düşmesine izin vermeyin.’ İşte biz o zeytin dalının düşmemesi için sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Kendimizin, partimizin değil; insanlığın çıkarlarına savunmaya devam edeceğiz. Tüm genel başkanlarımın şahsında, katılan tüm siyasi partilerin yetkililerinin şahsında, tüm sivil toplum örgütlerini ve yüreğinde Gazze için, Filistin için merhamet ve cesaret taşıyanları saygıyla selamlıyorum. Hepinizin önünde saygıyla eğiliyorum.”,

KAYNAK: cumhuriyet.com.tr




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —