• BIST 100

    10452,09%-0,31
  • DOLAR

    41,96% 0,03
  • EURO

    48,75% -0,29
  • GRAM ALTIN

    5688,04% -3,18
  • Ç. ALTIN

    9770,60% -0,91

Özgür Özel'den Aziz İhsan Aktaş iddianamesine tepki

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Özgür Özel, MHP lideri Bahçeli'nin KKTC seçimleri hakkında yaptığı açıklamalara sert tepki göstererek "Oranın iradesine saygı duyacaksınız.dedi

SİYASET 21.10.2025 16:45:00 0
Özgür Özel

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

ÜMİT DİKBAYIR, CHP'YE KATILDI
Özgür Özel'in konuşmasından önce, Meral Akşener'in genel başkanlığı döneminde İYİ Parti’den ihraç edilen, Bağımsız Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, CHP'ye katıldı.

Özel, Dikbayır'ın katılımını, "Sakarya Bağımsız Milletvekilimiz Sayın Ümit Dikbayır, iş ve ticaret dünyasından gelen kıymetli bir isim. 27. ve 28. dönemde Sakarya Milletvekili 2 yıla yakın bir süredir bağımsız olarak Sakarya'yı temsil ediyor. Ve bugün sevgili Ümit Dikbayır Cumhuriyet Halk Partisi Ailesine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu babaevine katılmaya karar verdi. Kendisini değerli eşleri ile birlikte buraya davet ederken Sakarya İl Başkanımızı ve Sakarya Milletvekilimizi ki, buraya davet ediyoruz" sözleri ile duyurdu.

Ümit Dikbayır'ın rozetini CHP lideri Özgür Özel taktı.

Ümit Dikbayır da Özel, rozetini taktıktan sonra şu konuşmayı yaptı:

"İkinci dönemin ama Cumhuriyet Halk Partisi'nin değerli milletvekilleri 22 aydır bağımsızım. Bana hiç eksiklik hissettirmediler. Dostluklarını hiç eksik etmediler. Şimdi ben ayrıca sıkıntılı dönemlerimde beni hiç yalnız bırakmayan bugüne vesile olan mertçe yanımda duran Ankara Milletvekili Sayın Adnan Beker'e de teşekkür ediyorum. Tabii bu süreçte eşime ve çocuklarıma teşekkür ediyorum. Bana güç verdiler. Sakarya Teşkilatına ve benim arkadaşlarıma, dostlarıma bugün beni yalnız bırakmadılar. Teşekkür ediyorum. Ben onurlu ve gururluyum. Vergisini ödeyemeyen, borcunu ödeyemeyen çiftçinin, pazardan artık yiyecek toplayan emeklilerimiz için. Ben buraya çakıl taşı olmaya geldim."

 

CHP liderinin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

* Bugün akşam pazar günü hem memleketim Manisa'nın ardından bir büyük mücadeleyi hep birlikte verdiğimiz İstanbul örgütümüzün il kongrelerini gerçekleştirdik. Bugün Anadolu'da son il kongremiz sembolik olarak Kastamonu'yu Anadolu'daki gidemediğimiz bütün il kongreleri için zira iki haftalık bir takvimde bütün il kongrelerimizi bitirmek durumundaydık. Kastamonu İl Kongresine katılacağız. Ve ardından yarın İstanbul'da son mitingimizi, bir yeni mitingimizi gerçekleştirecek. Ardından da yine bir günlük bir yurt dışı teması için yurt dışına gidip geleceğiz."

 

"CHP'NİN YURT DIŞI MİTİNGLERİNDEN RAHATSIZ OLUYORLAR"
* Hafta sonunda birazdan ilan edeceğim mitingle yeni bir adımı hep birlikte atacağız. Şu kadarını söyleyeyim. Cumhuriyet Halk Partisi'nin yurt dışı temaslarında birileri rahatsız oluyorlar. Bundan büyük keyif alıyorum. Birileri tedirgin oluyorlar. Bunu ben de görüyorum. Çünkü hem Avrupa hem dünya, Türkiye'nin Recep Tayyip Erdoğan'dan, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarından ibaret olmadığını, Türkiye'nin çağdaş medeniyetleri yakalama, geçme vasiyetini aldığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği yolda Türkiye'yi yürütecek, dünyanın ayrılmaz bir parçası yapacak. Avrupa'nın bir parçası yapacak.

* Gençleri için yasaksız Türkiye'yi, vizesiz Avrupa'yı inşa edecek iktidarın yaklaşmakta olduğunu bütün dünya görüyor ve Cumhuriyet Halk Partisi bu yolda ilerliyor. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın. Çekemeyenlerin, karnı ağrıyanların, iktidarlarından önce gidip de Amerika'da başkanlarla görüştüklerini, Avrupa'da başkanlarla görüştüklerini, çok sayıda temaslar yaptıklarını, o temaslardan kendi iktidarlarını Türkiye'ye müjdelediklerini unutmayalım. Dosta güven versin, olmayana kaygı versin. Bütün dünya Türkiye'nin birden büyük olduğunu ve bir tek adama teslim edilemeyeceğini, Cumhuriyet Halk Partisi'nin demokrasi mücadelesini görüyor.

 

ÖZGÜR ÖZEL'DEN KÜRSÜDE 'KIBRIS' MESAJI
* Kardeş partimiz Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin lideri, dostumuz, kardeşimiz Tufan Erhürman Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Tufan Erhürman'ı bir kez daha yürekten kutluyoruz. Hayırlı uğurlu olsun.

* Kıbrıs'ta kazanan Kıbrıs'ın halkı oldu. Demokrasi oldu. Öyle birtakım manipülasyonlar, laf oyunlarına kimse bakmasın. Oy kullanma oranı %65 oldu. Bu oran bundan önceki iki seçimdeki katılım oranlarının altında değil, üstündedir. Katılım oranları üzerinden bir tartışma yaratmaya çalışanlar seçim sonuçlarına bakarlarsa bugün destekledikleri ya da kaybettiğine üzüldükleri adayın daha düşük katılım oranlarıyla seçildiğini görürler.

* Kıbrıs seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi doğru bir yerde durdu ama Cumhur İttifakı biri iki büyük yanlış yaptı, biri de bir yanlış yaptı. Bir tane doğru yapıyor. Cumhur İttifakı'nın iki bileşeni AK Parti ve MHP. Kıbrıs seçimlerinde Kıbrıs'a gittiler.

BAHÇELİ'YE KIBRIS YANITI
* Kamp kurdular. Otellerde temas noktaları açtılar. Türkiye'den topçular götürdüler, popçular götürdüler, kendileri gittiler. Her türlü şeyi göze aldılar ve Kuzey Kıbrıs'ın seçimlerine müdahil oldular. Bu ikisi de yanlıştı. Ardından seçim akşamı Sayın Erdoğan seçim sonuçlarından dolayı kutlayan ve bundan sonra ilişkilerini seçilmiş Cumhurbaşkanıyla sürdüreceğini gösteren bir açıklama yaptı. Bu olması gerekendir, doğrudur. Ancak Sayın Bahçeli önce kendisinin o yanlış bilgilendirmeler falan diyorlar işte katılım oranı 48'de kaldı falan. Katılım oranı üzerinden bir meşruiyet tartışması açmaya çalıştı. Bugün de maalesef Kıbrıs'a plaka numarası vermeye efendim 82. vilayetimiz Kıbrıs olsun demeye. Kıbrıs seçimlerini tanımamaya gayret gösteriyor.

 

* Bu fevkalade yanlıştır. Dünyaya Kuzey Kıbrıs'ı tanıyın diyorsanız önce kendiniz tanıyacaksınız. Oranın iradesine saygı duyacaksınız. Kendisini vatansever, herkesi vatan haini. Kendisini ülkenin birliğiyle bütünlüğüne bağlı, herkesi bölücü gören zihniyetin geçmişte Türkiye'de kime ne dediğinin bugün ne noktada durduğunu Türkiye görüyor.

* Cumhuriyet Halk Partisi geçmişte de Türkiye'de bölünmez bütünlükten yanaydı, terörün karşısındaydı ama hak ihlallerinin de karşısındaydı. Bugün de aynı çizgisinde devam ediyor. 1974'te Kıbrıs'ta mezalim bitsin diye Barış Harekatı yapılırken ne kadar kararlıysak bugün Kıbrıs halkının kendi kararlarını vermeye, kendi yöneticilerini seçmeye duyduğumuz saygıda da o kadar kararlıyız. Kimse Kıbrıs'ı Türkiye'nin arka bahçesi olarak görmesin. Ben geçtiğimiz günlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'nden tabii önemli makamları, mevkileri ellerinde bulunduruyorlar ama oralara bir kişinin imzasıyla yani bir mücadeleyle mahalleden başlayan seçimlerle, ilçe il kongrelerinden gelmedikleri için partinin genel sekreterlik makamında bulunan kişi Kıbrıs seçimlerinde gördünüz mü diyor?

"KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ BİR DEVLETTİR, BAĞIMSIZ BİR DEVLETTİR"
* CHP ne yapıyor? Ne yapıyor CHP? CHP ne baştan karıştı, ne sonunda olmadık bir şey söyledi. Ama Kıbrıs'taki yenilgiyi o kadar taraf olmuş ki orada, kendi mağlubiyeti CHP'nin galibiyeti olarak görüyor. Biz eğer bir galibiyet alacaksak önümüzdeki seçimlerde Türkiye'de alacağız. Bundan herkes emin olsun. Kıbrıs'ta kazanan kardeş partimizdir ve Sayın Erhürman'ın Türkiye Cumhuriyeti'yle ilişkiler konusunda ortaya koyduğu serinkanlı İki devlet arasındaki geçmiş geleneklere dayanan doğru dili çok önemli buluyoruz. Ve öyle Kıbrıs'a plaka verirseniz, siz Kıbrıs'ı vilayet görürsünüz. O zaman seçilmiş çok önemli buluyoruz. Ve öyle Kıbrıs'a plaka verirseniz siz Kıbrıs'ı vilayet görürsünüz. O zaman seçilmiş Cumhurbaşkanına vali muamelesi yaparsınız. O zaman da işte o Kıbrıs'ın Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel sekreteri gibi Yavru vatanımız dersiniz. Bir gidin bakalım Kıbrıs sokaklarına.

 

* Yavru vatan deyince ne hissediyorlar? Kardeş vatan, kardeş ülke deyince ne hissediyorlar? Buradan yavru vatan falan değil. Kimseye babalık, analık taslayacak halimiz yok. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir devlettir. Bağımsız bir devlettir. İradesiyle güçlü bir devlettir. Türkiye'nin kardeş devletidir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kardeşi gibi sevdiği bağımsız bir Türk devletidir. Ve şu kadarını söyleyeyim. Kıbrıs seçimlerinden kendimize bir galibiyet değil. Kendi kendilerini mağlup edenler, mahcup olanların kompleksleri bir yana dursun. Kıbrıs seçiminden alınması gereken ders şudur. Vakti gelmiş bir değişimin önünde kimse duramaz. Türkiye'de de kimse duramayacak. İşte koltuklarını demokrasiyle devretmek istemeyenler bu değişimi engellemek için her yolu deniyorlar.

"İBB İDDİANAMESİNDEN DAHA ESER YOK"
* Bugün 19 Mart darbesinin 216. günü. Kendi gençlik kollarına, kadın kollarına ana kademesine beni kalmayan bizimle mücadeleye mecali kalmayan Erdoğan'ın yeni kurduğu AK Parti Yargı Kolları Başkanı Akın Gürlek'in başında çıkacak dediği iddianameyi nihayet 2 ay gecikmeli olarak ortaya çıkardı. Ve Ekim'de çıkacak olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin iddianamesinden ise verilen sözlere, beklentilere rağmen halen daha eser yok, haber yok.

'AZİZ İHSAN AKTAŞ' İDDİANAMESİ
* Bunları birbirine bağlamıyoruz. Tutarsızlık var. Bir yandan Ahtapot dedik. Bir bütünsellik lazım. Her birinin verdiği ifade birbiriyle çelişkili diye kavgalar süre dursun. Maalesef 7 başkanımızın tutuklu olduğu iddianame teknik olarak 10 ay sonra ama Ahmet Özer açısından bakarsanız ilk tutuklandığı dosyadan şimdi serbest ama bu dosyadan tutuklu. Yani 12 aydır içeride bulunmasına sebep olan iddianame henüz verildi. Tam 578 sayfa. Elinize aldığınızda sanki önemli bir şey okuyacakmış ve önemli iddiaları görecekmiş gibi sanıyorsunuz. Zaten algı yönetimini haftalardır tuğla gibi iddianame, tuğla gibi iddianame diye yapıyorlar. İlk 36 sayfası 200 sanığın bilgilerinden oluşuyor.

* Dosyada sadece 16 kez delillere, sözde delillere atıf var. 578 sayfada 16 kez delil diyor. Ancak 496 kez aldığı ifadelere atıf yapıyor. Yeni bir gizli tanık bulmuş. Adı X Y Z 49 QP. Hollanda araç plakası gibi. Bu bir orada bir Hollanda'ya bir merak var. Hollanda'ya merakın ne olduğunu ben biliyorum. Bir gün buradan göstereceğim bütün Türkiye öğrenecek ama bu Hollanda merakını bildiğimi bilsinler. Yani tesadüfen gizli tanığı Hollanda araç plakası gibi numara verenin bilinç altında ne olduğunu biliyorum. Hollanda'yla hangi bağlantının olduğunu biliyorum. O bu kadarlık bilsin ben onun iddianameyi çok bekledim.

* Orada duydum demeyeceğim. Kanıt koyacağım ortaya. Söz veriyorum. 200 sanıklı iddianamede bir lider var. Adı suç örgütü lideri. Tam 704 yıl hapsi isteniyor. Suç örgütü lideri aramızda geziyor. Suç örgütü lideri gezerken belediye başkanlarımız, şoförleri, özel kalemleri ya da ailelerinden suçsuz, günahsız insanlar içeride tutuklu duruyorlar. Tutukluluk için suçun ağırlığı ya da terör örgütünde suç örgütündeki hiyerarşi değil sanığın kimliği belirleyici. Hedefe koymuşlar. O sanığı tutuklu tutmak için her şeyi yapıyorlar. Suç örgütünün ekonomik anlamda büyümesinde en önemli etken kamu kurum ve kuruluşlarından yaptığı ihaleler. Öyle yazıyor. Hatta diyor ki suç örgütü lideri hakkında bu iddialar çıkana kadar bilinmez mi kişiydi? Sosyal medyada fotoğrafı dahi yoktu. Bu da gizliliğe önem verdiğini gösteriyor diyor.

* Ve suç örgütü lideri Aziz İhsan Aktaş kamudan 388 ihale almış. 300'ünü AK Partili belediye bakanlık ya da yönettikleri kurumlardan 88'ini CHP'li belediyelerden almış. İddianamede 300 ihaleden hiçbirisi yok. Ama öbür tarafta Cumhuriyet Halk Partisi'nin buna iş verdiği için suçlanan belediye başkanları hakkında da tek bir kanıt yok. 7 tertemiz belediye başkanımızı bir torbanın içine atmışlar. Bakın ne yapmaya çalışıyorlar. 704 yıl hapsi istenen Aziz İhsan Aktaş serbest geziyor ki delilleri topladıysan kaçma şüphesi yoksa ya da buna bir tedbir aldıysan tutuksuz yargıla zaten.

* Ben Aziz İhsan Aktaş'ı da tutukla getir demiyorum. Ama 704 yılla yargılanan suç örgütünün sözde lideri ortalıkta gezecek. Alt sınırı 4 yıl olan Zeydan Karalar. Oya Başkan, Kadir Başkan, Utku Başkan başkanlarımız içeride aylardır hapiste tutulacaklar. Zeydan Başkan'ın, Oya Başkan'ın, Kadir Başkan'ın mevzuları Adana'da kendilerinden önceki dönemde AK Parti'nin verdiği ihalenin paraları ödenmiş Zeydan Başkan döneminde 12 yıl önce rüşvet istedi, rüşvet verince ödemeye başladı diyor. Satır satır ispatlandı. O mahkemeye özel gidip savcının gözünün içine bakacağım. Zeydan Karalar her ay aynı gün ödemiş parayı. Dedikleri tarihten önce de sonra da.

"KANIT DİYE SÖYLEDİKLERİ HİÇBİR ŞEY KANIT DEĞİL"
* Buna ne diyecekler? Tek suçlama Zeydan Karalar AK Parti döneminde başlayan ihalenin parasını ödemiyordu. Birisine rüşvet verdik ödemeye başladı. Oysaki teker teker ispatlanmış. Bu arkadaşlarımız 4 yılla yargılanıyorlar. Ceza alsa 2 yıl yatınca zaten çıkıyor. Yattığı süresi çoktan yetiyor ki ceza alacak tek bir kanıt yok. Bakın iddianamede bir itirafçının ifadesi 113 kez geçiyor. 113 kez ve göstereyim. 113 kez geçenden hepiniz bakabilirsiniz.

* Açık kaynakta var. Sadece dördünün ihalelerde gizli kalması gereken bilgilere vakıf olup Aziz İhsan Aktaş ile paylaştığını düşünüyorum. İkincisi Rıza Akpolat'ın Mayada oturduğu evi kiralık satıyor sanıyordum. Gözaltında olduğu sırada bu daireden para çıkarıldığını duydum. Duydum. Böyle bir ispat paranın çıkarıldığına ilişkin bir görüntü, bir kanıt, bir arama tutanağı hiçbir şey yok. Sadece duydum. İfadesinde Mustafa Mutlu puanlama sistemine vakıf olup Aziz İhsan Aktaş'la paylaşmış olabilir şeklinde beyanda bulunmuştur. Mustafa Mutlu isimli şahıs Rana Uysal isimli şahıs üzerinden yaklaşık maliyet bedelinden haberi olduğunu düşünüyorum.

* Bakın 113 yerde söylediği her bir şey üzerine bunu kanıtmış gibi kabul edip duydum dediği sözü birilerine iftira attırıyorlar. 104 kez iddianamede üşenmedik saydık "olabilir "geçiyor. 45 kez "duydum" geçiyor. 50 kez "düşünüyorum" geçiyor. Ve kanıt diye söyledikleri hiçbir şey kanıt değil. Ortalıkta sadece itirafçı denilen iftiraya zorlanan kişilerin ifadeleri var. Bakın rüşvet verildiğini düşünüyorum. Vereni söyle. Bir tane ben rüşvet verdim diyen yok. Birinden alınmış rüşvetin kanıtı yok. Paranın gittiği yer yok. Bir tane yat resmi koymuş oraya.

"MIŞ, MUŞ, DUYDUM, DÜŞÜNÜYORUM'LA İDDİANAME YAZMIŞLAR"
* Bu yat Rıza Akpolat'ın aldığı rüşvetlerle alınmıştır diye duydum. Yatın sahibini sorgulamışlar. Yat benim kardeşim diyor. Bir kere geldi adam diyor. Nereden diyorsun diyor. Şoförünü itirafçı yatmış. Yata geçiyorlardı. Çantasını verirken yatın kaptanı Rıza Akpolat da buyur patron demiş. Buyur patron demesini kanıt koyup başkasına ait olan yatı arkadaşımızın gibi göstermeye çalışan bir anlayış var. Bakın eğer önümüze kanıtı koysalar, ispatı koysalar, parayı veren belli, para burada, gittiği yer belli, yapılan iş belli. Ne diyeceğiz biz? Ne diyeceğiz? Bugün nasıl arkalarında duralım? Ama onlarca genci önce aldılar. Günlerce içeride tuttular. Sonra dediler ki bu ifadeyi imzalarsan çıkarsın. Yeni evliler vardı. Karısı hamile olanlar vardı. Bir sürü sorunlu hepsini biliyorsunuz. İmzayı atan çıktı. Attıkları imzaların hepsi ortaya döküldü. Açın okuyun. Duydum olabilir. Savcı Harikalar diyarında kafasına göre mükemmel hani diyor ya yüzyılın yolsuzluğunu bulmuş. Buldum sandığı yerde hiçbir kanıt bulamamış. Belediyedeki ne kadar şoför, ne kadar genç varsa tutuklamış ailesiyle tehdit etmiş. At imzayı demiş. Mış, muş, duydum, düşünüyorum'la iddianame yazmışlar.

"DERHAL TUTUKSUZ YARGILAMAYI BEKLİYORUZ. DERHAL!"
* Dün dedim ya yargılamak için değil yargılamak yargılanmak için değil yargılamak için bekliyoruz o iddianameleri diye. O 578 sayfa iddianame böyle tel tel dökülüyor. Şimdi bir de bunun üstüne bugüne kadar onlar konuştu. Şimdi savunma avukatları konuşacak. Bu iddiaların hepsi çapraz sorgulanacak, ispat istenecek bakılacak görülecek. Bu yüzden bu yüzden biz bu işi büyük bir dikkatle takip edeceğiz. Birincisi artık kanıtlar toplandı demek toplandı. İddianame yazıldı mı? Yazıldı. Mahkemeye devroldu mu? Devroldu. Tensiple birlikte arkadaşlarımızın tamamının tutuksuz yargılanmalarını bekliyoruz. Adana Zeydan Karaları bekliyor. Oya Tekini bekliyor. Kadir Haydar'ı bekliyor. Hizmet bekliyor!

* Bir yıla yakın süredir haysiyetinizle oynayıp haysiyetiyle oynayıp da bir tane kanıt koyamadığınız Rıza Akpolat Beşiktaş'ta seçildiği seçimde bir belediye meclis üyesi bile AK Parti'ye MHP'ye verilmedi. Milli irade diyorsun ya. Beşiktaş'taki Milli irade tamamını CHP'ye vermiş. Şimdi gidip bunun üzerinden bir yandan yargılama sürsün. İstediğin tedbiri al. Zaten kaçacak bir yerleri yok. Ancak arkadaşlarımızın görevlerinin başına dönmesi, hizmet etmesi, yargılamanın tamamlanması, umuyoruz ki beraatleri, ceza bile olsa istinafı, Yargıtay'ı bu kadar yattıktan sonra bu arkadaşlarımıza bir gün daha içeride haksız yere tutmak Mussolini'nin ön infaz yöntemidir. Arkadaşlarımızın ve ailelerine yaptığınız zulüm yeter. Derhal tutuksuz yargılamayı bekliyoruz. Derhal.

"NEREDE BU SUÇ ÖRGÜTÜ?"
* Türkiye'deki bütün hukukçulara ve vicdan sahibi herkese söylüyorum. Bu iddianamede 29 kez ne geçiyor biliyor musunuz? 29 kez 'İmamoğlu suç örgütü'. Nerede bu suç örgütü? Bir suç örgütünün olması için bunun iddia edilmesi yargılanması, kanıtlanması istinaftan geçmesi, Yargıtay'da kesinleşmesi lazım.

* Daha henüz iddianame bile ortada yokken yani İmamoğlu suç örgütünü iddia ediyorsan onu bile yazıp vermemişsin. İddia bile edemiyorsun. İddia bile edemiyorsun. Sadece bu konuda birilerini çağırıp soru soruyorsun. O aşamadasın sen. Gitmiş yazmadığı iddianamedeki iddiasıyla bugünkü iddianameye hukuk oluşturuyor oraya. Diyor ki İmamoğlu suç örgütü var. Bu örgütle ilişkili diyor. Türkiye'nin bütün hukukçularına, bütün vicdanlı insanlarına sesleniyorum.

* Nerede masumiyet karinesi? Hani HSK'nin açıklamalarına göre, kararlarına göre hiçbir soruşturma savcısı kendinden sonra yapılacak yargılamada etki edecek hakimlerin kararına yön verecek iddialarda bile bulunamaz diyor. Sadece yazarsın. Kamuoyuna çıkıp da göreceksiniz yargılamanın sonunda böyle olacak diyemezsin. Onlara hakim karar verecek. Sen sadece iddianameye lehte aleyhte delilleri koyarsın ve bunu mahkemeye yollarsın. İddianame kabul edilirse yargılama başlar. Daha iddianameyi yazmamış. Neden yazamadığını demin de söyledim. Uçlarını birbirine bağlayamıyorlar.

"AHTAPOT DEDİRTTİK ADAMA..."
* Savcılara görev verdi. Ona bir şey buna bir şey kablolar birbirine bağlanamıyor. Savcılar diyormuş ki hepimiz kendi iddianamemizi yazalım. Ona göre yargılama olsun. Bağırıyormuş: 'Ahtapot dedirttik adama'. Bakın lafa bakın. 'Ahtapot dedirttik adama.' Adam dediği, Recep Tayyip Erdoğan'ı söylüyor. Çıktı dedi ya bir suç örgütü var. Başı İmamoğlu kolları Anadolu. Ahtapot dedirttik diyor. Bağlayın birbirine diyor. Diyorlar ki bu bağlantılar olmaz. Aynı dosyada bu ifadeyle bu ifade birlikte yer alırsa perişan oluruz.

"İFADEYİ ALANIN ÜSTÜNE YÜRÜYORMUŞ"
* İfadeyi alanın üstüne yürüyormuş. Gelsin buraya diyormuş. Öbür dosyaya görevlendirmiş. Nasıl yaptıysa bağlasın bunları diyormuş. E bu sırada 16 milyon İstanbullunun hizmet beklediği Ekrem İmamoğlu 12 metrekarelik hücrede duruyor. Anası babası gözü yaşlı, eşinden, çocuklarından ayrı, İstanbul'dan ayrı. Bütün arkadaşlar öyle. Bunların keyfi olacak diye. Büyük laf ettiler. Dönemiyorlar ama çaresiz bir şekilde oraya buraya oraya buraya saldırıyorlar.

*Bir kez daha söylüyorum. Erdoğan'a her meydandan söyledim. Aha buradan söylüyorum. Buradan bu yüce meclis çatısı altına. Hani 30 gün sonra birbirimizin yüzüne bakamıyorduk. Hani ailelerimizin gözünün içine bakamayacaktık.

ERDOĞAN'A: YAZIKLAR OLSUN, DÜŞ MİLLETİN YAKASINDAN
* Hani ahtapot ortaya çıktığında insan içine çıkamayacaktık. İnsan içindeyiz. Dostlarla birlikteyiz. Milletimizle birlikteyiz. Meydanlardayız, sokaklardayız. Canlı yayındayız ya. Arkadaşlarımız masumdur. İftiracısınız. Yazıklar olsun sana. Yazıklar olsun iftiralarına. Düş milletin yakasından. Düş milletin yakasından. Ya kanıtla ya özür dile çek git. Al o beceriksizi oradan. Zulmetme artık. Dünkü iftiraname çöp olmuştur. Gelecekte de yargılanmayacağız. Sizi yargılayacağız. Yazıklar olsun iftiralarınıza. Yazıklar olsun. Yazıklar olsun iftiralarının hepsine. Hadi bakalım.

* Sayın Bahçeli, canlı yayına evet diyordun. Hadi canlı yayın istiyoruz. Halen istiyoruz. Verin canlı yayın frekanslarını isteyen televizyon yayınlasın. İnternet yayınlasın. TRT bir kanal tahsis etsin. Sabahtan akşama yayınlasın. Biz bu iftiraları çürütmek için arkadaşlarımızın masumiyetini kanıtlamak için milletimizin gözünün önünde yargılama istiyoruz. Nokta. Şimdi Erdoğan'a bu dosyayı bu dosyayı hukukçularına okutmasını dün çıkanı sonra da gelip kendisine yanıltmadan objektif bilgi vermelerini istemesini söylüyorum. Evet işin başında sen varsın. Sen talimat verdin. Sen yollattın. Sor bakalım olmuş mu? Sor bakalım olmuş mu? Açık söylüyorum. Olmamış. Becerememişler. İftiradan öteye gidememişler ve ortaya çıkan mesele seni tarih önünde mahcup edecek bir metne dönüşmüştür. Bu iddianameden de hiç korkmuyorduk. Berbat bir şey ortaya çıktı. Gelecek iddianameden de zerre kadar şüphem yok ki iftiralarınızın hepsi milletin gönlünde mahkum olacak. Göreceksiniz.

ÖZGÜR ÖZEL'DEN ERDOĞAN'A 'HODRİ MEYDAN'
* Türkiye gıda enflasyonunda dünyada birinci. Sonra da çıkmış Cumhurbaşkanı Yardımcısı, istikrar ve refah bütçesi diyor. Kimin için istikrar bütçesi? 40 Haramiler için istikrar bütçesi. Kimin için refah bütçesi? Bir grup zengin için refah bütçesi. Şimdi biz buradan bir çağrıda bulunmak isterim. Biz bir gün bu grup meclise girmeyince panikleyen Erdoğan'a söylüyorum. Panikleyen Erdoğan'a. Seni Meclis'e çağırıyorum!

* Ben de orada olacağım. Grubum da orada olacak. Bütçeler yürütmenindir. Hani biz Meclis'e gelmeyince bu Meclis'e saygısızlık dedin ya... Seni bütçeni savunmaya Meclis'e bekliyorum. Öyle tek başına gelip davet edilip kendi kendine konuşup çıkın çıkıp gittiğin gün değil. Geleceksin bütçeni savunacaksın! Muhalefeti dinleyeceksin. O Demirellerin, Ecevitlerin, Erbakanların, İnönülerin gösterdiği cesaretini gösterip bu bütçe için milletin vekilinin gözünün içine bakacaksın.

* Hadi bakalım Erdoğan. Hodri meydan. O gün bütçenin sunulduğu gün saygın varsa, cesaretin varsa gel Meclis'e savun bütçeni. Dinle beni. Millet görsün kim yanında kim karşısında. O eski bütçelerin o liderlerin gelip başbakanların bütçeyi savunduğu ana muhalefetin, diğer muhalefetin eleştirdiği o demokrasi günlerine şu kadarcık olsun şu kadarcık olsun cesaretin varsa gel dönelim. O zaman gelirsen bütçeni anlatırsan, savunursan eleştirilere cevap verebilirsen eleştirilere katlanırsan o zaman sen demokratlar arasında belki bir kez daha adın geçebilir. Yoksa sarayında oturan bir otokratın bu meclise söyleyecek tek kelimesi yoktur.

GAZİLERİN TÖRENDE YAĞMURDA BIRAKILMASI
* Muhabiri bu haberi yaptığı için gözaltına almışlar. Erdoğan'ın geçen sene çıkardığı yasa var ya "gerçek dışı bilgiyi yayma". O suçtan içeriye atmışlar.

"CHP, BUGÜN DE TÜRKİYE'NİN 1. PARTİSİ"
* Buradan Sayın Erdoğan'a tarihi bir çağrıda bulunacağım. Değerli arkadaşlar, 216 gündür milletimizle meydanlardayız. Bir biz bir mevzi olarak arkadaşlarımızı, partimizi değil bir cephe olarak demokratik siyaseti savunuyoruz. Tüm baskılara rağmen gururla da ifade etmek isterim ki partimiz yapılan bütün anketlerde ki bunu uluslararası kuruluşlar da kabul ediyor. Artık yandaş anket şirketleri de kabul ediyor. Yandaş köşe yazarları da kabul ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi kurulduğu gün gibi son girdiği seçim gibi bugün de Türkiye'nin 1. Partisi arkadaşlar. Son seçimleri kaybeden, yenemediği rakiplerini hapse atan seçimden korkan bu iktidar meşruiyetini kaybetti ve maalesef meşruiyeti ABD'de Başkan Trump'ın Oval ofisinde aramaya gitti. Gitmeden dedim. Gizli olmasaydı fotoğraf verirlerdi. Normal ol normal olsaydı ilan ederlerdi. Gizlemezlerdi. Gizli kalsın diye tedbir almazlardı. Haber bize sızdı diye çıldırmaz, orayı böyle karıştırmazlardı. Trump'ın oğlu geldi önce. Randevu falan yok ortada da. Erdoğan Birleşmiş Milletler'e Amerika'ya gidecek.

ERDOĞAN'A 'TRUMP' TEPKİSİ
* Amerikan Başkanı Trump'la görüşmesi yok daha. Trump'ın oğlu geldi. Oturdular, konuştular. Çıktım ilan ettim. Dedim ki cumartesi 17'de ismi gizlenerek bir iş adamı denilerek Junior Trump'la görüştün. Ona 300 Boeing sözü verdin. Pahalı doğalgaz alma sözü verdin. Nadir toprak elementlerini pazarlık konusu ettin dedik. Gazetelerde yer aldı. Hiç sustular. Bu haber nereden sızdı bile demeden kendi içlerinde araştırdılar. O sırada Trump'ın mesajı geldi, tweet'i geldi. Ne yazdı Trump? Erdoğan iyi adam, gelecek, onu göreceğim. Boeing'leri şunları bunları konuşacağız. Ne söylediysek ortaya çıktığını görünce sustular. Yanımda mıydın dedi. Sen de bileceksin dedi. Pazarlık yapacaksan babasıyla yaparım. Görüşmeyi inkar etmedi, pazarlığı inkar etti. Görüşme bitti. Görüşmenin sonuçları ortaya çıkmaya başladı. İlk önce Boeing'ler doğrulandı. Sonra pahalı eğlenci %20 pahalılığı eğlence doğrulandı. Sonra bir gece önce Amerikan mallarından vergiyi kaldırıp cevizden fıstığa, viskiden elektrikli Amerikan arabalarına kadar vergileri kaldırdı. Trump'ın nefret ettiği Çin mallarına Türkiye'de ilave vergi koydu, Trump'ın gönlüne.

* Ve dedik ki Eskişehir'deki nadir toprak elementlerini milli stratejik servetimizi Trump'la pazarlık konusu yaptı. Buna önce sustu. Sonra ben bu nadir toprak elementlerinin ne olduğunu anlatınca ve bu Türkiye'de zaten konuşulan, bilinen bir konuydu belli çevrelerce. Geniş halk kesimlerince konuşulunca Anadolu'da köy kahvesine muhabbet sirayet edip endişeler karşılık bulunca paniğe kapıldılar. Çünkü sanıyoruz ki gelişen dünya geliştiği kadar gelişti. Biz geride kaldık, yetişemeyiz. Bir mucize var. O mucize nadir toprak elementlerinde. Kilolarca demire bir nanogram bir elementi karıştırıp bir işleme tabi tutuyorlar. Demir dünyanın en kuvvetli mıknatısı oluyor. Demirin 1 gramını, 1 miligramı bir alette inanılmaz işler yapıyor. Yani teknoloji ilerledikçe bazı nadir toprak elementleri keşfedilip bilim insanları bunları laboratuvarlarda çalıştıkça mucizevi şeyler oluyor. İşte üç tarafı denizlerle çevrili, dünyanın en güzel coğrafyası, hepimizin biricik vatanı bu mucizeden de nasibini almış. Dünyada bu elementlerin olduğu ülkeler var. En çok Çin'de var. En büyük ülke.

* Kendisininkini harcamadan dünyadakini bitirmenin peşinde. Trump'ı Trump'ın ülkesinde de var. Kanın, gözyaşının arasında güya desteklediği savaşın ortasında Rusya'nın karşısında Zelenski'den bana onları ver seni öyle desteklerim diyor. Yoksa yardımı keserim diyor. Ukrayna'nın nadir elementlerinin peşinde. Bizde Ukrayna'dan fazlası var. Dünyada en yüksek 5. ülkeyiz. Eğer bu elementi alıp da toprağınla birlikte Trump'a verirsen altın yumurtlayan tavuktan bir tane yumurta verir. Tavuk senelerce onun kümesinde yumurtlar. O yüzden bu elementleri bir kere burada tutmak, çıkacaksa kendimiz çıkarmak. Onu özel işlemlerle elde ediliyor. Onları milli imkanlarla yapmak ya da yapacak kapasiteye erişmek için dünyayla özel işbirlikleri yapılırsa çok çıkarımızı koruyarak yapmak ama o teknolojiyi buraya kazandırmak.

"999'UNU TRUMP'A VERİYORSUN..."
* Hiçbir şey beceremiyorsan, bırak. Yoksa sen bir çuval karışık toprak içinde element yollarsın. İçinden bir zerresiyle sana bilmem kaç tane cep telefonu satıyorlar. Buradaki oran 1'e 1000 olarak hesaplanıyor. Verdin mi bir alıyorsun, 999'unu Trump'a veriyorsun. Bunu yapma dedik. Bu konuşulmaya başlandı işçi servislerinde. Bu öğrenci kantinlerinde, köy kahvesinde konuşuluyor. Hemen harekete geçtiler. Bir hafta sonu boyunca TRT'de yayın. Bir hafta boyunca A Haber'de yayın. Hem elementleri anlatıyor. Bir yandan da çıkıyor diyor ki Erdoğan ben biz bu elementleri satacağımızı söylüyorlar. Satmayacağız. Kendimiz üreteceğiz. Güzel. Şimdi tam o noktadayız.

* Bendeki bilgi, ki önceki dört bilginin üçü kesinleşti... Boeing, pahalı yakıt, Amerikan mallarına vergi indirimi ve bunu onlara taahhüt ettiğin. Sen böyle dedin. Trump ne dedi? Trump son bir ayda son 3 haftada başka hiçbir liderle bu konuyu görüşmedi. Bakın Trump ne diyor dün? Daha dün bir yılda o kadar çok nadir toprak elementine sahip olacağız ki bunlarla ne yapacağımızı biz bile şaşıracağız. Böyle anlaşmalar yaptım diyor. Bizimki de önce sustu. Şimdi ya çıkarmaya karşı çıkıyor. Set raporuna bizimkiler itiraz etmiş. Oradan sen buna karşı. Vallahi iktidarda sen olduktan sonra toprak altından bu şartlarda köstebek çıksa ona bile saklan evladım derim. Saklan evladım derim. Varıp da bunu varıp da bunu Trump'a vermek Varıp da bunu Trump'a vermek yerine geleceği beklerim. Ve buradan Erdoğan'a önce şunu söyleyeyim. Kendi siyasi geleceğin için bu ülkenin geleceğini Trump'la Trump'a etmene izin vermeyeceğim.

ÖZEL CANLI YAYINDA İMZA ATTI: CHP'DEN 'NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ' İÇİN KANUN TEKLİFİ
CHP lideri Özgür Özel, Türkiye'deki nadir toprak elementlerin Türkiye devleti tarafından işletilmesi konusunda kanun teklifi hazırladıklarını belirtti.

 

Özel, kanun teklifine ilk imzayı canlı yayında attıktan sonra, "Erdoğan'a çağrımdır bu kanun teklifini sunuyoruz. Var mısın bu kanunu geçirmeye, yok musun?" dedi.

CHP lideri şöyle konuştu:

* Şimdi Sayın Erdoğan'a bir sorun var. Diyorsun ki biz bunları kendimiz üreteceğiz. Aha da sana kanun teklifi. Kanun teklifinin ikinci maddesi arkadaşlarımız yazdılar. Birinci maddede nadir toprak elementlerini saydık. Lantan, Seryum, Prasedium, neodidium falan gidiyor. Dünya kadar. 2. maddede diyoruz ki nadir toprak elementlerinin işlenmesi ve satışı. Ek madde 20 bu kanunun 2. maddesinin 2. fıkrasının 7 numaralı bendinde sayılan nadir toprak elementlerinin hammadde olarak yurt dışına satışı yasaktır. Nadir toprak elementlerinin aranması ve işletilmesi devlet eliyle yapılır. Anlaşılır mı? Burada benim ismimi açmış arkadaşlar. Aha da canlı yayında ilk imzayı atıyorum. İlk imzayı. Ben imzayı attım.

* Bunu Ali Mahir Başarır'a veriyorum. 2. imzayı atsın. Gökhan Günaydın, Murat Emir bütün grup imzaları tamamlasın. Ümitlik Bayır'ı unutmayın. Haciliğinize gelmesin. Yeni katıldı. Şeye ismini açın. Şimdi buradan Erdoğan'a çağrımdır. Nadir toprak elementlerinin sadece ve sadece devlet tarafından işleneceğinin, hammadde olarak satılamayacağının, Türkiye'de değerini bulması için çalışılacağının kanun teklifini komisyona sunuyoruz birkaç gün içinde. Komisyonu olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Şimdi köydeki vatandaş soruyor. Özgür Özel diyor ki CHP diyor ki bunları Trump'a satamasınlar. Var mısın bu kanunu geçirmeye yok musun?

* Nadir toprak elementlerinin satışını yasaklayan kanun teklifimize var mısınız yok musunuz? 1 dakika söz alın bütün arkadaşlar, bütün hafta boyunca sorun. AK Parti buna ne diyor? AK Parti'nin seçmenleri, MHP'nin seçmenleri gördüğünüz yöneticiye, milletvekiline sorun. Nadir toprak elementlerine ne diyorlar. Türkiye'nin çıkışı çağı yakalayışı buradadır. Bu hayata geriden başlayan gençlerin yakalaması ve geçmesi var ya hiçbir çocuğun yatağa aç gitmemesi var ya işte bu çocukların okul geldiğinde giyiminin, kuşamının tam olması var ya botların su almaması, iyi beslenmesi, herkese kreş, her öğrenciye yurt var ya vizesiz Avrupa, yasaksız Türkiye var ya hepsinin teminatı burada.

PAZAR GÜNÜ İÇİN MİTİNG ADRESİNİ AÇIKLADI
Özel, nadir toprak elementleri için de bu pazar Eskişehir'de miting düzenleyeceklerini açıkladı.

Özgür Özel, "Önümüzdeki pazar günü saat 17.00'de nadir toprak elementleri eylemi ve mitingiyle Eskişehir'deyiz. Bütün Türkiye'yi bekliyoruz. Hepinize saygılar sunuyorum" dedi.

 

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin programı açıklandı

“Bisiklet Yolumu İstiyorum!”

İSPANYA VE POLONYA ÖĞRENCİLERİ AKSU’DA SIFIR ATIK PROJESİNİ İNCELEDİ

Edip Akbayram Gençlik Parkı, Cumhuriyet coşkusuyla 28 Ekim’de kapılarını açıyor

Antalya’da yüzme bilmeyen kalmayacak

MAZBATASINI ALAN KAMACI YENİDEN GÖREVE BAŞLADI

Özgür Özel'den Aziz İhsan Aktaş iddianamesine tepki

MANAVGAT BELEDİYE BAŞKAN VEKİLİ MEHMET ÇİÇEK, ANITKABİR’İ ZİYARET ETTİ

Solo Türk’ten özel gösteri

Kocagöz, Kepez’in muhtarlarıyla buluştu

Altın Portakal biletleri satışta

Alanya kırsalında yoğun mesai

65 yaş üstü vatandaşların sosyal buluşma noktası

Kepez’den Demirel Mahallesi’ne ulaşım konforu

Bir Şerif Gören Klasiği “AMERİKALI” Restore Edilmiş Versiyonuyla Altın Portakal’da

MANAVGAT BELEDİYE BAŞKAN VEKİLİ MEHMET ÇİÇEK, TBB MECLİS TOPLANTISINA KATILDI

BAŞKAN VEKİLİ MEHMET ÇİÇEK’TEN DİSK VE CHP GENEL MERKEZİNE ZİYARET

Niyazi Özçelik'in sansı var mı?

Antalya’da 2 haftada 130 bin araç denetlendi! 36 bin sürücüye ceza

50 İlde FETÖ Operasyonu

5.Uluslararası Antalya Mimarlık Bienali, 3-9 Kasım’da Kepez’de

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Özatıcı: ‘’Rojova’yı yerle bir edecek devlet aklı lazım’’

ÇANDIR: TARIMSAL GİRDİ ENFLASYONU YAVAŞLADI

Sinemamızın 20 Yeni Projesi Film Forum’da

İklim değişikliğinde Büyükşehir-GIZ işbirliği

Büyükşehir Öğrenci Yurtları kalitesiyle fark yaratıyor

Kepezli kadınlar matinede buluştu

Akdeniz’in Geleceği İklim Çalıştayı başlıyor

CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı'dan Menderes Türel’in açıklamalarına cevap

KOTAN, “HEDEFİMİZ TEMELDE DEMOKRASİYİ KONYAALTI’NA TAMAMEN YERLEŞTİRMEK”

Yükleniyor

Ukrayna'da 300 bin asker savaştan kaçmış

Rehine takası başladı!

AFGANİSTAN-PAKİSTAN SINIRINDA KANLI ÇATIŞMA

İsrail ateşkesi onayladı

Gazze ateşkesi resmen başladı!

Terör örgütü SDG ile Suriye ordusu arasında çatışma

Rusya Ukrayna’ya yeniden saldırdı: 5 ölü, 10 yaralı

İsrail donanması Sumud Filosu'na müdahale etti

Rusya’dan Ukrayna’ya 12 Saatlik ölüm yağmuru

Taliban'dan ABD'ye Bagram resti

Ünlü oyuncu Mert Fırat, Dokumapark müzelerini gezdi

Hadise, Simge Sağın, İrem Derici ve Demet Evgar dahil 19 ünlü gözaltına alındı

Şarkıcı Güllü hayatını kaybetti

ALTIN PORTAKAL’DA EMEK ÖDÜLLERİ

İlhan Şeşen yaşamını yitirdi

VAN OLGUNLAŞMA ENSTİTÜSÜ’NDEN MUHTEŞEM BİR DEFİLE.

Antalyalılar Simge ile coştu

“Bir İleri Dönüşüm” Sergisi 39 Galeri’de Sanatseverlerle Buluşuyor!

Oyuncu Leyla Okay vefat etti

Ünlü dansçı Tanyeli hayatını kaybetti

Antalya’da yüzme bilmeyen kalmayacak

MANAVGAT BELEDİYESPOR DEPLASMANDA FARKLI KAZANDI

Kepez’de havuz keyfi kışında sürüyor

Sıradaki gelsin! Türkiye Gürcistan’ı 4-1’le geçti!

MANAVGATLI GÜREŞÇİLERDEN ÇİFTE ŞAMPİYONLUK

Deste kategorisinde ikinci,

MANAVGAT BELEDİYESPOR SEZONA GALİBİYETLE BAŞLADI

Yıldızların şovu Dokumapark’ta izlendi

TÜRK Milli takımından Bulgaristan'da tarihi zafer!

Sea To Sky’da İlk Gün Sona Erdi

MANAVGAT BELEDİYE BAŞKAN VEKİLİ MEHMET ÇİÇEK, ANITKABİR’İ ZİYARET ETTİ

Antalya’da 2 haftada 130 bin araç denetlendi! 36 bin sürücüye ceza

50 İlde FETÖ Operasyonu

Özel Harekatçılar Antalya’da buluştu

Kırmızı bültenle aranan 3 suçlu daha Türkiye'ye getirildi

Teröristbaşı Öcalan yürüyüşünde Türk polisine düşman sloganları atıldı

“Aile Kart” Uygulamasıyla Sosyal Yardımlarda Yeni Dönem Başladı

YSK, CHP Olağan İstanbul Kongresi yapılacak

ANFAŞ’ta Olağan Genel Kurul yapıldı

YENİ İMAR DÜZENLEMELERİ TBB GÜNDEMİNDE

Kepez’in yeni drag pisti yarışlara hazır

Trafik cezalarında rekor artış yolda

ALKAN: “ESNAF MAĞDUR OLUR”

Antalya Şoförler Odası Başkan Adayı Oğuzhan Borazan’dan gövde gösterisi

Bunları yapanların ehliyetleri tamamen iptal edilecek

USKD, Küresel İlkeler Sözleşmesini İmzaladı

TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINA KAMERA ZORUNLULUĞU SÜRESİ UZATILDI

Sürücü belgelerinin yenileme süresi 31 Ekim'e uzatıldı

NİYAZİ NEFİ KARA’DAN İLK MESAJ: “DÜRÜSTLÜĞÜMDEN ŞÜPHE DUYANLAR MAHCUP OLACAK”

Drift atan sürücüye 46 bin TL ceza ve ehliyeti iptal edildi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 9 8 0 1 18 25
2.TRABZONSPOR A.Ş. 9 6 1 2 8 20
3.FENERBAHÇE A.Ş. 9 5 0 4 8 19
4.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 9 5 2 2 1 17
5.GÖZTEPE A.Ş. 9 4 1 4 8 16
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 9 4 1 4 4 16
7.BEŞİKTAŞ A.Ş. 8 4 3 1 2 13
8.CORENDON ALANYASPOR 9 3 2 4 2 13
9.TÜMOSAN KONYASPOR 8 3 3 2 3 11
10.HESAP.COM ANTALYASPOR 9 3 5 1 -5 10
11.KASIMPAŞA A.Ş. 8 2 3 3 -1 9
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 8 2 4 2 -3 8
13.GENÇLERBİRLİĞİ 9 2 5 2 -4 8
14.KOCAELİSPOR 9 2 5 2 -6 8
15.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 8 1 4 3 -2 6
16.İKAS EYÜPSPOR 8 1 5 2 -7 5
17.ZECORNER KAYSERİSPOR 9 0 4 5 -14 5
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 9 1 8 0 -12 3