Dün sabah Antalya Büyükşehir’e “Hafriyat Operasyonu” haberiyle uyandık.
Oysa operasyonun doğrudan Antalya Büyükşehir Belediyesi ile bağlantısı yoktu.
Lakin haberler operasyon sanki Büyükşehir’e yapılmış gibi lanse edildi. Burada mesele, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek üzerinden algı yaratmaktı. Böcek suçlanacak, iftiracıların sözüm ona iftiraları servis edilecek; ne de olsa Böcek mapus damından cevap verme şansı yok.
Dönelim konumuza…
Hafriyat Operasyonu hikâyesi yeni değil. Hafriyatçılar Odası seçimlerinde Özgür Bucaklı çıktı, belgeleri salladı: “Milyonlar uçmuş!” dedi. O gün kimse fazla kulak asmadı belki ama şimdi savcılık düğmeye bastı. Demek ki dumanın çıktığı yerde ateş de varmış.
Hafta başında sabahın köründe Antalyaspor Kulübü Derneği basıldı. KOM ekipleri altı saat içerideydi. Çıkışta 20 kişi kelepçelendi, 10 kişi serbest bırakılmış. İsim listesi kabarık ve aralarında önemli isimler var. Dahası operasyonların devam edeceği yönünde bilgiler de var.
Şimdi soru şu;
Milyonlar kimin ya da kimlerin cebine girdi?
Kimler yolunu yaptı?
Kimler “devletin malı deniz” diyerek cebini doldurdu?
İktidar yakını, muhalefet yakını fark etmez. Suçlunun yakını uzağı olmaz!
Ama dikkat edin, işin içinde “etkin pişmanlık” numarası da var. İtirafçı (iftiraçılar) çıkıp belge olmadan “şuna şunu, buna bunu verdik” diyerek işinden sıyrılmamalıdırlar. Demem o ki; yıllarca haksız kazançla servet yap, sonra “Pişmanım” de, elini kolunu sallayarak çık… Yok öyle üç kuruşa beş köfte! Eğer gerçekten hesap sorulacaksa, mal varlıklarına da el konulmalı.
Bir de zaman meselesi…
2019 sonrası diyerek işi kesip atarlarsa kusura bakmayın ama kimse adalete inanmaz. Bu çark yıllardır dönüyor; öncesi de araştırılmalı.
Ve asıl bomba:
Siyasi ayağı yok saymak! Soruyorum size; bu kadar büyük bir tezgâh siyasetten habersiz mi döner? Ben inanmam! Eğer bu işin ucu siyasetçilere uzanmıyorsa, kimse bana masal anlatmasın.
Antalya’nın kaynakları yıllardır heba edildi. Hafriyat bir yana, Boğaçayı projeleri, kum-çakıl ihaleleri…
Hepsi ayrı bir dosya. Halkın malı, üç-beş kişinin zenginliği için harcandı.
Velhasıl kelam…
“Hafriyat Operasyonu” ya Antalya’nın temiz sayfa açma fırsatıdır, ya da yarım bırakılmış bir hikâye olarak çöpe gidecek. Adalet gerçekten herkese eşit uygulanırsa, Antalya nefes alır. Ama işin ucu birilerine dokunmasın diye kesilirse, kusura bakmayın, kaybeden yine Antalya olur.
