İYİ Parti Genel Başkanım Sayın Meral Akşener;
Size bazı izahatım var.
İzahatım şöyle;
Sayın genel başkanım;
Ben kendimi Türk milliyetçisi, Türkçü, Turancı, Atatürk'çü, Başbuğ Alparslan Türkeş’çi ve Meral Akşener’in yol arkadaşı olarak tanımlıyor ve sizinle yol yürümekten onur duyan (bazı çevreler kabul etmese de) Antalya'da yaşayan alaylı bir gazeteciyim.
Sizinle yolumuz Antalya ülkü ocakları ziyareti daha sonrasında MHP Kepez Belediye Başkan Adayı Murat Dinç'in Kepez Belediye'sinin önünde kurmuş olduğu çadırı ziyaretiyle kesişti.
Ankara Cukurambar'da başlattığınız haklı mücadelenizin ilk gününden itibaren yanınızda oldum.
Sadece kendim değil gazetemde sizinle oldu.
Basın sizden kaçarken HERGÜN MEDYA olarak imkânsızlıklara rağmen en ufak gelişmeyi dahi haberleştiriyor, gelişmeleri duyuyorduk, duyuruyorduk.
Büyük Anadolu otelinde delegenin idaresine rağmen gerçekleştiremediğimiz kongre süreçleri, siz Anadolu'yu karış karış adımlarken tehdit ve şantajlara rağmen bizde Antalya'dan size inanmış karıncalar olarak her il ya da ilçe ziyaretlerinize kıt kanaat imkanlarımıza rağmen isimsiz kahramanların ciddi maddi katkılarıyla otobüslerle insanları mitinglere getirmeye gayret ediyorduk ve geliyorduk.
Ayrıca Antalya’dan 5 kişilik bir grupla sizin her gittiğiniz il ve ilçelere katılım sağladık.
Dedim ya imkânımız yoktu kimi zaman araçlarda yattık, kimi zaman kirli paslı otellerde kaldık, şikâyetçi olmadık aksine size olan inancımız her geçen gün artarak devam etti.
Bu arkadaşlarımızın hiçbirinin sizinle o süreçte bir kare dahi fotoğrafı yoktur. Çünkü reklam için değil inancımızla sizinle yürüdük.
Daha sonra 15 Temmuz hain darbe girişimi oldu size organize bir şeklide her taraftan saldırı başlatıldı.
Sayın Genel Başkanım; şimdilerde bazı makamda bulunanlar dahil hak etmedikleri halde, makamlara talip olanlar 15 Temmuz Gecesi size saldırı başlatıldığında birer birer sosyal medyalarını kapattılar.
Sizinle ilgili yazdıkları çizdikleri yazıları sildiler.
Bir avuç size inananlar olarak; o karanlık kahpe geceden itibaren sizinle birlikte demokrasiyi savunduk. Hergün Medya olarak her gelişmeyi baskı ve tehditlere rağmen haber yaptık.
Reklam ve İlanlarımız yapılan baskılar nedeniyle kesildi, ekmeğimiz ile oynadılar.
Hain ilan edildik, dışlandık.
Gazetemizin ofisini kirayı ödeyemediğimiz için kapatmak zorunda kaldık.
Tehditler gördük, baskılar yaşadık, evimiz ve işimizle terbiye edilmek istendik.
Hatta çocuklarımızla işimizle bizleri tehdit ettiler ama yolumuzdan dönmedik çünkü; sen dönmedin dimdik ayakta durdun.
O kadar baskı ve şantaja boyun eğmedinki; siz eğmeyince bizde eğmedik.
Sizin deyiminizle, muhteremler tam Meral Akşener’i bitirdik, ekibini dağıtık dedikleri anda siz bir çıkış yaparak Bursa Kervan Saray otelinin küçük salonun da ortaya çıktınız.
Yurdun dört yanından gelen korkusuz çerilerinizi topladınız, sahaya indiniz.
Bizde Antalya’dan cesur yürekli karıncalar olarak var gücümüzle ciddi sayıda katılmıştık.
Salonda vermiş olduğunuz samimi mesajlara inanarak; Sizin liderliğinizde yine yollara düştük.
Edirne’den Erzurum’a, Trabzon’dan İzmir’e, Kayseri’ye, Konya’ya velhasıl kelam Türkiye’nin dört bir yanında miting ve toplantılar yaptınız. Salon vermediler, barınacak otel yeri bulmadık. Niğde’de sizin ziyaretinizi önlemek için bir günlüğüne sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Sayın Genel Başkanım; Siz Niğde’ye gideceğim dediniz. Hep birlikte Mersin’den sizinle sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen Niğde’ye gittik. Yollarda araçlarımız arandı baskılar gördük .Bazı arkadaşlarımız emİneyette saatlerce ifade vermek zorunda kaldı. Ama size inanmıştık yılmadık, yıkılmadık.
Biz bu yoldan dönersek, namus bize ar olsun diye yemin etmiştik.
Evet, hayır referandumunda yine sizinle il il, ilçe ilçe dolaştık şikâyetçi olmadık.
Cumhurbaşkanı adayı oldunuz imzaları topladık.
Sizi cumhurbaşkanı adayı yaptık.
O gün bizim karşımızda olanlar;
Size, (bu kadının arkasından gidilmez) diyenler bugün İYİ Partiye katılmışlar partiyi dizayn etme girişimde bulunuyorlar.
Partimize kimse gelmesin demiyoruz.
Partimiz sizin liderliğinizde bugün iktidara adım adım yaklaşıyor.
Partimizin bölücü ve hain olmayan her kesime kapısının açık olması gerektiğine en az sizin kadar inanıyoruz.
Genel merkezimizin kadroları sizin girişiminizle gün geçtikçe güçleniyor.
Bütün kesimler İYİ Partiye doğru yöneliyor elbette ki bundan mutluyuz.
Ancak; Genel Başkanım; Antalya hala kurumsal yapıya ulaşmadı.
Alanya, Kaş, Aksu ve Serik’i yerel seçimlerde genel merkezdeki bazı isimlerin müdahalesi sonucu kaybettik.
Antalya’da Kavgalar küfürler iç çekişmeler bitmek bilmiyor.
Bu nedenlerden dolayı 2 yıldır partiye gitmiyorum.
Delege seçimi var,
Sayın Genel Başkanım; siz bu partiyi, parti içinde demokrasi işleyecek diyerek kurdunuz.
Sizin talimatlarınız ve genelgenize rağmen parti içi demokrasi Antalya’da işlemez hale geldi.
İl Başkanlığı paramparça, gelişmelere müdahale edemiyor.
Delege olmak isteyen partililer bazı ilçe başkanlarınca partiden yaka paça dışarı atılıyor. Bunların görüntüleri elden ele dolaşıyor.
Bunu yapanlara sorsanız, sizin referansınız ya da genel merkezdeki bazı yöneticilerin referansları olduğu şeklinde olduğunu belirtiyorlar.
Parti kurulduktan sonra bir defa dahi genel merkez nezdinde size ziyaretim de, şikâyetim de olmadı.
Siyaseten hiçbir beklenti içinde değilim.
Ancak Antalya sizin liderliğinizde harekete en büyük destek veren ildir.
Seçim sonuçları da bunu alenen gösteriyor.
İlk seçimimiz olmasına rağmen hem 3 tane milletvekili çıkardık, hem de Demre ve Elmalı olmak üzere2 belediye kazandık.
Belediye Başkanlarımızın çalışmaları partimizi yüceltip, yüz akı oluyor. Vatandaşa dokunan çalışmaları takdir ediliyor.
Vatandaşta size karşı olan teveccühte bir sıkıntı yok
Sıkıntı; bazı parti yöneticilerinin kişisel egoları yüzünden partide tat tuz koymamaları.
Kötü gidişatın önüne geçilmesi için Antalya’ya acilen müdahale edilmesi gerektiğini inanıyorum
Sayın Genel Başkanım; bu bir şikayet değil genel arzuhaldir.
Vehbi Kaya
