UĞUR KAYA


Telefonunuz bir iki saat kalsa ne olur, dünyanın sonu gelmez.

Telefonunuz bir iki saat kalsa ne olur, dünyanın sonu gelmez.


Hoşunuza gitsin gitmesin, iş dünyası türlü farklılıkların olduğu bir yerdir ve bu durum giderek daha belirgin hale gelmektedir. İş dışında, size çok benzeyen kişilerle vakit geçirebilirsiniz; ancak iş söz konusu olduğunda böyle bir seçeneğiniz yoktur. İşyerinde, farklı milletlerden, dinlerden, ırklardan, farklı yetenek ve geçmişlere sahip kişilerle karşılaşabilirsiniz. Değer yargıları, alışkanlıkları ve hedefleri farklı olabilir;  ancak sizinle ortak bir özelikleri vardır. Hayatlarını kazanmak için çalışmaktadırlar.

 

Herkes uygunsuz zamanlarda cep telefonunda çene çalındığına tanık olduğu bir arkadaşı hakkında hikâyeler anlatmaya bayılırlar. Sadece iş yerlerinde mi; Cenazede telefonla konuşanlar. Araçlarında yüz yirmi ile giderken bir yandan telefonla konuşanlar, ruj sürenler, biraz abartılı olacak kahve içinler vardır elbet.

Şuan bunlara inanamadığınızı söylediğinizi duyar gibiyim. Ve ardından hemen cep telefonlarınıza sarılıp gördüklerinizi harfiyen anlatan yine sizlersiniz.

 

                                                                                                                         

Birçok patron cep telefonunuzu okulda ki çocuklarımızı yoklamak için kullanmamıza ya da yemeğe geç kalan arkadaşımıza nerde olduğunu sormak adına sanırım ses çıkarmaz. Patronlar canavar değildir; sizlerinde birer özel hayatınız olduğunu bilirler ve cep telefonlarınızı yasaklamazlar. Ancak sürekli cep kulağınızda yâda elinizde cep telefonunuzu gören patronunuz, özel işler çevirdiğinize kanaat getirebilir. Peki, siz işin bu boyutunda olduğunu düşündünüz mü?

 

İş arkadaşlarınızın sizin cep telefonlarına olan bağımlılığını bir düşünün. İş arkadaşlarınızda sırf bu telefon yüzünden yerine getirmeniz gereken görevleri bir arkadaşınıza önceki gece randevunuzu ya doktorun ayaklarınızda ki şişlikler hakkında söylediklerini anlatmak için ihmal etmenize öfkelenebilirler. Ve öyle insanlarımız vardır ki cep telefonuyla daha yüksek sesle konuşma eğilimindedir. Bu sebeple söylediklerini sadece yakınındakiler değil öbür uçtaki insanlar bile duyabilir. Fakat kimse sizin ne amaçla konuştuğunuzu bilmek zorunda değildir. Merakta etmezler.

 

1.      Kapatın: iş toplantılarında ve yemekte neden telefonlarınız açıkta durur. Telefonunuz bir iki saat kalsa ne olur, dünyanın sonu gelmez.

2.      Ayrıca cep telefonlarını titreşime alıp ta telefon her titreğinde çıkarıp bakan insanlarda yok değil sanırım.

3.      Zil tonu profesyonelliğe biraz yakın olsun. Romantik yâda dokuz sekizlik bir melodi işyeri ortamınıza sanırım uygun olmayabilir.

4.      Bir zaman sınırı belirleyin. Öğle yemek molalarında yâda çay saatlerinde.

5.      Özel hayatınızla ilgili bir konuşma ise buna özellikle dikkat edin. Aksi takdirde hiç kimse sizin sivilce probleminizi dinlemek zorunda değildir.

6.      Ailenize eşinize sevdiklerinize. Eviniz yanmadığı , loto dan  büyük ikramiye çıkmadığı sürece aramamalarını söylemenizi.Ararlarsa dahi kendileri ile konuşamayacağınızı bildirmenizi hatırlatmak zorunda kalınabilir.

7.      Ulu orta yerde bağıra bağıra yapılan görüşmelerde biraz dikkatli davranmanız sanırım iyi olacaktır. Aksi takdirde bir köşede sessiz sedasız sizleri dinleyen birilerinin olduğunu bir köşeye çekilerek konuşmayı akıl edemeyeceğiniz için dinleyin ide akıl edemezsiniz.

8.      Güvenliğiniz açısından iş için yaptığınız bir yolculuk sırasında, cep telefonu ile konuşurken trafik kazasına neden olabilirsiniz. Şirketiniz yasal olarak bu durumda sizi sorumlu tutabilir. Aracı bir kenara çekip konuşmanızı tamamlamanız çok daha iyi olacaktır.

 

 

Sonuç olarak yapılan bir araştırma da günde ortalama elli altı dakikayı iş ilgili olmayan şeylerle uğraşarak. Telefonla konuşarak, mesajlaşarak, özel e-postalar gönderip alarak geçirmektedirler.

Patronunuzun sizi sürekli elinizde cep telefonunuzla görmekten hoşlanacağını gerçekten düşünmüyorsunuz değil mi?

                                                                                        

ANTALYA TİCARET BORSASI NİSAN AYI HAL ENDEKSİNİ AÇIKLADI

Genç İş Dünyası’nda “Oyunlaştırma”

VETERİNER HEKİMLER ODASI BAŞKANI KARABAYOĞLU: “HAYVAN SAĞLIĞI BİZE EMANET AMA BİZİ GÖREN YOK”

Yusuf Hacısüleyman’dan Ruhsat Sorununa Çözüm Çağrısı: “Ortak Akıl Şart”

TÜİK: Tüketici güveni nisanda sert düştü!

ÇANDIR: TARIM GİRDİ ENFLASYONU ARTIŞTA

Türk deri sektörü Antalya’da dünya ile buluşuyor

EGİFED Bölge İş Dünyasını Buluşturdu

ÇANDIR: “TARIMDA İŞÇİ SIKINTISI SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİYLE AŞILIR”

Yavuz Işık, Yeniden Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Seçildi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 31 25 1 5 48 80
2.Fenerbahçe 31 23 2 6 49 75
3.Samsunspor 32 16 10 6 9 54
4.Beşiktaş 31 14 7 10 16 52
5.Eyüpspor 32 14 10 8 11 50
6.İstanbul Başakşehir 31 14 11 6 7 48
7.Trabzonspor 31 12 10 9 13 45
8.Göztepe 31 11 10 10 12 43
9.Konyaspor 32 12 13 7 -3 43
10.Kasımpaşa 31 10 9 12 -2 42
11.Gazişehir Gaziantep 31 12 13 6 -2 42
12.Kayserispor 31 10 11 10 -10 40
13.Antalyaspor 31 11 13 7 -21 40
14.Rizespor 31 11 16 4 -14 37
15.Sivasspor 32 9 16 7 -10 34
16.Alanyaspor 31 9 15 7 -11 34
17.Bodrum FK 32 9 16 7 -13 34
18.Hatayspor 31 4 20 7 -29 19
19.Adana Demirspor 31 2 25 4 -50