Bugün büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Ulusal Kurtuluş Mücadelemizi başlatmak üzere Samsun’da bağımsızlık meşalesini yakışının 101. Yıldönümünü kutluyoruz.
19 Mayıs, Atatürk'ün ulus egemenliğine dayanan, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak amacıyla başlattığı ulusal hareketin ilk adımıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde 19 Mayıs 1919’da emperyalistlere karşı başlatılan ulusal mücadelemiz, aynı zamanda emperyalizmin sömürüsü ve saldırısı altında ezilen tüm uluslara da örnek olmuştur. 19 Mayıs, emperyalizme karşı bağımsızlık, saltanat ve hilafete karşı demokrasi savaşının adıdır.
Zor koşullarda kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını koruyabilmesi her şeyden önce Cumhuriyet'in değiştirilemez niteliklerinin, Atatürk ilke ve devrimlerinin yaşatılmasına, Laik, Demokratik, sosyal ve üniter devlet yapısının korunmasına bağlıdır.
Ancak bugün, tarikat-cemaat-siyaset ilişkisinde biat kültürüyle yetişen AKP yöneticileri, bir taraftan demokrasi havarisi kesilirken, diğer taraftan da tek parti diktatörlüğüne ve başkanlık sistemiyle padişahlık rejimine geçmenin provalarını yapmaktadırlar.
Cumhuriyetin temel nitelikleri tartışmaya açılmakta; Laik devlet yapısı ve üniter devlet yapısı hedef alınmakta; devrim yasaları çiğnenmekte; Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda oluşturulan Bağımsız Türkiye, bir karanlığa doğru sürüklenmektedir.
Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği ulusumuzun geleceği olan genç nesil, bugün ciddi tehlikelerle ve tehditlerle karşı karşıya bulunmaktadır. Gerici eğitim programları ile ulusal belleği yok edilmiş, sorgulamayan, düşünmeyen, itaat eden bir gençlik yetiştirilmeye çalışılmaktadır.
Bu uygulamalar, yüz binlerce gencimizi, çalışma yaşamında güvencesizlik ve ağır emek sömürüsü ile karşı karşıya bırakmaktadır. Taşeron çalışma sistemi, sözleşmeli çalışma sistemi, Kiralık İşçilik sistemi, istihdam büroları uygulamaları iş güvencesiz çalışmayı, daha çok çalışmayı ve daha az ücret almayı dayatmakta, Gençliğin ve ülkenin geleceği karartılmaktadır.
Türk gençliği tehlikenin farkındadır. Kararlı bir şekilde Cumhuriyet'in temel değerlerine, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkarak, çağdaş Türkiye meşalesini taşımaya devam edecektir. Bu yolda Atatürk'ün Gençliğe Seslenişi, gelecek kuşaklara inancının ve güveninin göstergesidir. Her türlü tuzak ve engellemelere rağmen gençlik, Atatürk’ün bu inancını boşa çıkartmayacaktır.
Bizler, Atatürk’e, devrim ve ilkelerine, Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne, onun değerlerine ve kazanımlarına sahip çıkmaya ant içtik. 19 Mayıs 1919’da yakılan özgürlük ve bağımsızlık meşalesini hiçbir güç söndüremez.
Bu duygu ve düşüncelerle Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyorum, başta yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bize bağımsızlığımızı kazandıran Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını saygı ile anıyorum.