Aslında pek tarzım değildir spor yazıları yazmak. Çünkü; yakından takip etmek, konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmak ve ona göre de toplumu doğru yönlendirmek gerekir.
Ancak geçtiğimiz günlerde oynanan Antalyaspor- Beşiktaş kupa finalinde yaşananları görünce bir iki satır da ben yazayım dedim. Her ne kadar görüşlerimi Lider TV ekranlarından dile getirmiş olsam da, okuyucularımıza da düşüncelerimi ifade etmek isterim.
Malumunuz zorlu ve pandemi koşullarında gerçekten çok sıkıntılı bir sezonu geride bıraktık. Şampiyon olan takım, düşen takımlar, yeni gelenler derken herkes bir şekilde acısıyla tatlısıyla sezonu tamamladı.
Biz Antalyaspor olarak son haftalarda ufakta olsa korkulu rüya gördük ancak rakip takımların yenilmesiyle ligde kalmayı başardık. Şimdi önümüzdeki sezon için kolları sıvama ve aynı hatalara düşmeden önümüze bakma zamanı.
Önümüze bakarken de geçmişte yaptığımız hataları tekrarlamamak en öncelikli gündem maddemiz olmalı. Bu saatten sonra giydiği formanın hakkını verenleri, ruhunu sahaya yansıtanları ve alın teri akıtarak arkasında binlerce gönül veren taraftarları düşünerek oynayanları kadroda tutmalıyız.
Ruhunu yansıtan derken, mesela Beşiktaş ile oynanan kupa finalinde kaç tanesinde o ruh vardı, kaç tanesi hakkını vererek oynadı bir düşünmek lazım. Final maçına değinmişken Başkan Mustafa Yılmaz’ın tabiri ile “İstanbul takımlarının uşaklığını yapıyorlar” sözüne ek olarak, bir-iki kelam etmek gerekiyor.
Bu nasıl bir ahlak ve vicdan anlayışıdır ki tarafsız olduğunu iddia ettiğiniz bir sahada oynanan ve üstelik seyircisiz denilen maçta bir takıma tolerans gösterip sayıları binlerce ifade edilen taraftarını içeriye alıp, kırmızı-beyaz renklere gönül vermiş taraftara kapıları kapatıyorsunuz?
Sezon içerisinde maçlar seyircili oynanacak deyip sonra çark ettiğinizi çabuk unutmuş gibi final maçında da aynı hatayı yaptınız. Günler öncesinden seyirci alınacağını açıkladığınız için taraftarlar uçak bileti aldı, otel rezervasyonu yaptırdı hatta passoliglerini güncelletti.
Heyecanla maç saatini beklerken son dakikada seyircisiz olacak diye açıklama yaptınız. Allah’tan taraftarlar gişeye geldiğinde gişe görevlisinden duymadı bu iptal kararını. E peki şimdi sorarım size madem seyircisiz ise bu maç, bizim o statta tribünlerde gördüğümüz vatandaşlar kim?
Onların bir ayrıcalığı mı var? Her takıma 250 kişilik davetiye verdik diyorsanız niye adaletli bir dağıtım yapmadınız? Beşiktaş taraftarları Antalyaspor’dan neden kat be kat fazla idi?
KENDİMİZİ YÖNETTİRMEYİZ
Yoksa siz harbiden Başkan Yılmaz’ın dediği gibi “İstanbul takımlarının Uşaklığını” mı yapıyorsunuz ? Eğer öyle ise hepinizin ensesi kalın nasıl olsa… İstanbul’dan birkaç takım satın alıp Süper Lig’e çıkarın ve bir lig kurup kendiniz çalıp kendiniz oynayın. Biz Anadolu olarak başımızın çaresine bakar, birilerinin uşaklığını yapanlara kendimizi yönettirmeyiz. Ha! Biz uşak falan değiliz diyorsanız da, onurunuzla istifa edin biz de bilelim sizin ne olduğunuzu…
