Öncelikle, aramızdan ayrılışının 87. yılında Türklerin başkomutanı, Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve özlemle anıyorum.
Dönelim konumuza…
Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, uzun ve zorlu bir dönemi geride bıraktı. Yaşadığı sağlık sorunlarını büyük ölçüde atlattı ve artık daha güçlü, daha kararlı bir şekilde sahada. “Artık icraat zamanı” diyerek Kepez’in sokaklarını, mahallelerini adımlıyor. Son dönemde yaptığı yatırımlar ve ortaya koyduğu çalışmalar, ilçeyi bambaşka bir noktaya taşıyacak gibi görünüyor.
Kocagöz, belediye yönetiminde fark yaratan bir enerjiye sahip. Göreve geldiği günden bu yana elindeki imkanları doğru kullanma gayreti içinde. Ancak bu gayret, ekip uyumuyla desteklenmezse yeterli olmayabilir. Görünen o ki, çevresindeki bazı isimler ilerleyen süreçte başını ağrıtabilir. İsim vermiyorum, ama eminim ki zamanla bu konular açığa çıkacaktır. Bu nedenle Kocagöz’ün yakın ekibini dikkatle gözden geçirmesi, hem kendi siyasi geleceği hem de Kepez’in menfaati açısından hayırlı olacaktır.
Belediyelerde başarı sadece başkanın çabasıyla gelmez; yanındaki kadro, bu çabayı büyütür veya heba eder. Kocagöz’ün samimiyetine kimsenin sözü olamaz. Ancak çevresindeki bazı tutumlar, bu samimiyeti gölgeleyebilir. Meclis üyelerinin pervasız davranışları belediye içi disiplini zedeliyor. İş çevreleriyle kurulan yakın ilişkiler ise çıkar çatışması görüntüsü yaratıyor. Bu durum artık gizli değil; herkesin dilinde ve satır aralarında konuşuluyor.
Kepez gibi büyük bir ilçeyi yönetmek kolay değil. Hele ki siyasi rekabetin en yoğun dönemlerinde, ekip içi huzur ve güven her şeyden önemli. Başkan Kocagöz bu tabloyu görüyor. Şimdi yapması gereken, hem yakın çevresini hem de meclis grubunu sıkı bir denetimden geçirmek.
Velhasıl kelam…..
Kocagöz sahada iyi, projelerde kararlı, halkla ilişkilerde güçlü bir isim. Ama bu başarıyı gölgeleyecek davranışlara ve “küçük hesaplara” izin vermemeli.
