ugün Antalya’da basın adına kara bir gün yaşanıyor.
Bugün bir gazeteci hapse giriyor.
Neden?
Başka bir gazeteciye, cinsiyetçi bir söylemle hakaret edilen bir paylaşımı kamuoyu ile paylaştığı için.
Önce konuyu özetleyeyim.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, göreve geldikten bir süre sonra, Serap Belovacıklı’yı danışman olarak göreve getirmişti. Ancak Belovacıklı ile Büyükşehir bürokratları arasında uyuşmazlık yaşanmış ve Belovacıklı görevden ayrılmıştı.
Sonrasını, bugün hapse girmek üzere İnfaz Savcılığına giden İdris Özyol’dan okuyalım.
“Merhaba dostlar! Antalya Gazeteciler Cemiyeti eski başkanı Mevlüt Yeni, kadın gazeteci Serap Belovacıklı’ya ‘şıllık’ diye hakaret etti. Ben de hem bu Whatsapp mesajını, hem de gazetecilerle, medya dünyasıyla ilgili benzer mesajlarını yayınladım. Sonrasında da Serap Belovacıklı ve benim hakkımda ‘şıllık davası’ açıldı. Kadın gazeteciye hakaret eden cemiyet başkanı elini kolunu sallayarak dolaşıyor, ama bunu teşhir eden bizlere hapis cezası verildi. “Haberleşme gizliliğini ihlal” gerekçesiyle hakkımda verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasına itiraz ettik. Fakat İstinaf Mahkemesi kararı noktasına, virgülüne dokunmadan onayladı. Yani hapis cezası kesinleşti. Temyiz savcısı, üniversite final sınavlarım nedeniyle iki kez yaptığımız yakalama kararının kaldırılması ve infazın sınavlar sonrasına ertelenmesi başvurusunun ikisini de kabul etmedi. Sırtımda yakalama kararıyla, kaçak-göçek bir şekilde sınavlara girdim. Final sınavlarım bitti ve hakkımda verilen hapis cezasını yatmak üzere Salı günü başvuracağım. Bir süredir bu sorunla cebelleştiğim, çözmekle uğraştığım için ne gazetecilik faaliyeti yürütebildim, ne de başta eğitimim olmak üzere başka işlerime zaman ayırabildim. Aldığımız bu ceza tamamen gazetecilik faaliyetinden dolayı alınmış bir cezadır. Kendisine hakaret edilen Serap Belovacıklı, bunun üstüne bir de ceza aldı. Ben de bunu yayınladığım için cezalandırılıyorum. Gazeteciye hem hakaret eden, hem de haber yaptılar diye haklarında hapis istemli dava açan kişi Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin eski başkanı. Yani işi, gücü gazetecilik mesleğini, onurunu, hukukunu korumak olan şahıs gazetecilere kılıç çekiyor. Bu davada tarihe böyle bir utançla geçsin. Basın öne eğilmesin. Yakında yeniden görüşmek üzere…”
İdris Özyol’un bugün hapse girmesinin süreci özet olarak böyle.
İnsanın içini acıtan yer şurası.
Eski bir Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, yerel bir yöneticiye yaranmak için başka bir gazeteciye hakaret ediyor, bunu kamuoyuna taşıyan gazeteci, kişisel verileri paylaşma suçundan hapse giriyor.
Bakalım Antalya Gazeteciler Cemiyeti şimdiki başkanı ve yönetimi nasıl tavır alacak?
Sadece Antalya basını değil, Antalya dinamikleri içinde bu süreç bir turnusol kağıdı işlevi görecek.
Bu sürecin sonunda ‘şıllık’ sözcüğünü sevenlerle sevmeyenler; bir gazeteciye yapılan cinsiyetçi bir aşağılamaya sessiz kalanlarla, buna direnenler arasındaki farkı göreceğiz.
İflah olmaz bir iyimser olan ben diyorum ki; ‘şıllık’ diyenler tarihin çöplüğündeki yerlerine gidecekler.
Bu yazıdan sonra, bana da dava açabilirsiniz,
Nokta!
