Anketler, partiler için sandıktan önceki yarıyıl karneleri gibidir. Gelen sonuçlara göre ya yürüttükleri kampanyayı aynen devam ettirirler ya da strateji değişikliğine giderler. Eski dönemlere göre oldukça profesyonel yöntemlerle yapılan saha anketleri, sonuca ulaşmada da bir nevi otorite konumuna geldi. Tabii bu olumlu durum, anket şirketleriyle ilgili kadim tartışmalara bir son verdirmedi.Anket sonuçlarının yayınlanmasının birçok seçmen üzerindeki tercihleri etkileyebileceği, oy atmayı düşündüğü partinin durumunun parlak olmadığını gören seçmenin ya sandığa gitmediği ya da tercihini değiştirdiği bilinen bir gerçek. Ama bugünkü ve asıl tartışma, buna bağlı olmakla birlikte daha büyük bir soruna işaret ediyor.
HÜSEYİN KELEŞ - BUGÜN GAZETESİ
BAZI ŞİRKETLER ÖZÜR DİLEDİ
Çok sayıda anket firmasının 7 Haziran seçimlerinden önceki siyasi iktidara yakın olduğu yüksek sesle belirtiliyordu. Bu yüzden etkileme gücü artan anket şirketleri son dönemde manipülasyon iddialarıyla gündemde. Özellikle de son seçimde. Aylarca AK Parti'yi 44-48 bandında, HDP'yi de baraj altında gösteren bu şirketler,seçimin kaybedenleri arasına isimlerini yazdırdı. Seçim sonrası bazı anket firmaları özür dilerken bazıları ise sessiz kalmayı tercih etti. AK Parti içindeki bazı isimler ise seçimlerin ardından bu şirketlere ateş püskürdü; bilerek yanlış bilgilendirme yaptığı iddiasında bulundu. Hakikaten iktidara yakın firmalar buseçimde manipülasyon yaptı mı; yoksa masum bir başarısızlık mı söz konusuydu? İşin 'Bilenleri'ne sorduk.
"MODERN DARBE YAPIYORLAR"
Seçim sonuçlarını en yakın tahmin eden şirketlerden Gezici Araştırma Şirketi'nin sahibi Murat Gezici, Türkiye'de araştırmaların manipülasyon amaçlı yayınlandığını söylüyor. Gezici, bu durumu "Modern darbe yapıyorlar" sözleriyle ifade ediyor. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve BUGÜN Gazetesi yazarıAli Atıf Bir ise şirketlerin araştırmalarının denetimine dikkat çekiyor. "Denetimi yaptırmayanların araştırmaları da medya tarafından kullanılmamalı" diyor.
iKTiDARLA iLiŞKiLERi VAR Murat Gezici ( Gezici Araştırma Sahibi)
Türkiye'eki araştırma şirketleri ne yazık ki siyasi partilerin irtibat noktası durumuna gelmiştir. Bir araştırma şirketinin genel müdürü, örneğin eşi milletvekili ya da AK Parti'de Ar-Ge Başkan Yardımcısı, diğeri aday adayı. Bir başkasının eşi aday adaylığı dönemine hazırlandı. Böyle baktığımız zaman araştırma şirketlerinin siyasetle birinci dereceden ilişkisi var. Siyasi partilerin içerisinde görevleri vardır. Türkiye'de, araştırma şirketleri, manipülasyon şeklinde anketlerini yayınlıyor.
KAMUOYUNU YANILTTILAR
Seçime bir hafta kalana kadar şirketlerin yüzde 90'ı AK Parti'yi 43 ile 48 arasında gösterdi. Burada kamuoyunu yanılttı. İnsanları çok argo ve barbarca ikna etmeye çalışıyor. 2-3 firma ise 41-42 olacağını söyledi. 9 aydır rutin bir şekilde düşen AK Parti'yi yüzde 47'lerde tuttu. Oylar 50'den 40'a bir anda düşmez. Türkiye'de modern darbe yapıyorlar.
SiYASETE ATLAMANIN KAPISI Ali Atıf Bir (BUGÜN Gazetesi yazarı)
Türkiye'de öncelikle kamuoyu araştırmalarına karşı partilerin yaklaşımına bakmak lazım. Çoğunda teknik olarak araştırma bilen olmuyor. Bu yüzden de araştırmanın bilginin kendisi siyasete doğrudan atlamanın kapısı oluyor. İşte Bülent Tanla, işte Beşir Atalay.
Bu yüzden bu seçimde de sadece kamuoyu araştırma şirketi olarak yani profesyonel olarak bu işi yapanların yanında bir yığın gecekondu şirket vardı.
Hatta manipülatif amaçla araştırmalar yapıp siyasete göz kırpanların olduğu da çok açık.Bu seçimde AK Parti'yi yüzde 40'ın altında HDP'yi ise yüzde 10'un altında gösteren her şirketten şüphelenirim. Araştırmacılar Derneği'nin bu şirketleri denetlemelerini isterim.
Özellikle de muhasebe kayıtlarına girip araştırmaları, kimin yaptırdığına bakılmalı. Bu denetimi yaptırmayanların araştırmaları da medya tarafından kullanılmamalı.
MEDYA ŞEFFAF OLMAYAN ŞİRKETLERİ ELESİN
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yanılan şirketlerden kendini denetleten sadece Konda oldu ve denetimden geçti. Burada kilit rol medyanın. Şeffaf olmayan şirketleri eleyecek. Ama medya da siyasi rantın içinde olduğu için ne yazık ki bu başarılamıyor. Bu seçimde dikkat ederseniz en iyi tahmini yapan şirketlerin bile bazı partilerde yanılma payları neredeyse güven aralıklarının dışına düşüyor. Bunun nedeni ise kararsız seçmenin aslında kararsız olmaması ve kurulan algoritmaların yanlış olmasından kaynaklanıyor. Bu Türkiye gibi siyasi akıl oynaklığının olduğu bir ülkede normal bir sonuç.