Tarih: 14.03.2014 10:09

muhalefetten sağduyu iktidardan tahrik

Facebook Twitter Linked-in

Aileyi ziyaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Provokasyonlara gelmeyin" derken Devlet Bahçeli, "Gerçekleri görün, soğukkanlı olun" uyarısında bulundu. Okmeydanı'nda ölen gencin babası 'Yazık çocuklara' diye ağladı; Aleviler 'birlik' çağrısı yaptı.

Kılıçdaroğlu: Sakın ola ki provokasyonlara gelmeyin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı eylemleri sırasında başına gelen gaz kapsulüyle komaya giren ve 269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın ailesine taziye ziyaretine bulundu. Aileye başsağlığı dileyen Kılıçdaroğlu, vatandaşları provokasyonlara karşı uyardı.

BABA VE ANNEDE ACIYI GÖRDÜM

Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül ile Berkin'in ailesinin Okmeydanı'ndaki evine gitti. Burada yaklaşık 25 dakika kalan Kılıçdaroğlu, çıkışta gazetecilere açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu, Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan ile babası Sami Elvan'ın acısını gördüğünü belirterek şunları söyledi:

'VİCDANLARI KARARTIYOR'

"Allah kimseye evlat acısı vermesin. Bu güzel ülkede hiç kimsenin öldürülmesini istemiyoruz. Hele hele de çocukların ölmesini istemeyiz. Sabah ekmek almaya giden bir çocuğun bu şekilde öldürülmesi toplumun vicdanını karartıyor. Ailenin acısını paylaşmaya çalıştık. Ama sonuçta ne olursa olsun, kaybedilen bir evlat. Dün yine olaylar olmuş. İstanbul'da bir kardeşimiz daha hayatını kaybetmiş. O aileye de Allah'tan rahmet ve başsağlığı diliyorum. Bütün yurttaşlarımızdan şunu istiyorum; sakın ola ki provokasyona gelmeyin. Demokratik yollardan haklarımızı arayacağız, bunun mücadelesini yapıyoruz zaten. Daha güzel bir Türkiye, barış içinde yaşayan bir Türkiye, huzurlu bir Türkiye... Bunu arzuluyoruz; bunun için çalışıyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. Her anne-baba çocuğunu umutla besler. Büyütür, askere gönderir, iş-güç sahibi olmak, evlendirmek, torun sahibi olmak ister. Berkin, 15 yaşında hayatını kaybetti, büyük bir üzüntü. Allah başka acılar vermesin, herkesin başı sağolsun diyorum."

Bahçeli: Soğukkanlı ve sabırlı olmalıyız

Se­çim ça­lış­ma­la­rı kap­sa­mın­da Ay­dı­n' Çi­ne­'yi zi­ya­ret eden ve Çar­şı Mey­da­nı'n­da ko­nu­şan MHP Genel Başkanı Dev­let Bah­çe­li, ül­ke­de ya­şa­nan ge­ri­lim­le­re kar­şı baş­ta si­ya­si par­ti­ler ol­mak üze­re top­lu­mun her ke­si­mi­nin sağdu­yu­lu dav­ran­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni be­lirt­ti.

"He­pi­miz bu aziz mil­le­tin men­sup­la­rı­yız, biz kar­de­şiz, bir ara­da ve bir­lik­te ol­mak mec­bu­ri­ye­tin­de­yiz. Tür­ki­ye­'nin öne­mi bu­ra­dan ge­lir, Tür­ki­ye­'nin coğ­raf­ya­sı bu­nu em­re­de­r" di­yen Bah­çe­li, çok dik­kat­li olun­ma­sını istedi. MHP lideri, siyasetin dev­le­tin üni­ter ya­pı­sı, mil­li dev­let an­la­yı­şı, top­rak bü­tün­lü­ğü ve top­lu­mun sos­yal do­ku­su­nu ze­de­le­me­den  yü­rüt­ülme­si ge­rek­ti­ği­ni vurguladı. Se­çim­le­re 17 gün kal­dı­ğı­na işa­ret eden Bah­çe­li, şun­la­rı kay­det­ti:

GERİLİM STRATEJİSİ UYGULANIYOR

"Son gün­ler­de de­ği­şik şey­ler ol­ma­ya baş­la­dı. Bir yer­den baş­la­yan ge­ri­lim stra­te­ji­si ya­vaş ya­vaş uy­gu­la­nı­yor. Tür­ki­ye­'de her gün bir olay, her kü­çük olay­dan bü­yük olay­la­ra doğ­ru kıv­rıl­ma­lar olu­yor. Şid­det ar­tı­yor, ölüm olay­la­rı ge­li­şi­yor. Ve Tür­ki­ye­'de 17 gün içe­ri­sin­de ne­ler ola­bi­le­ce­ği­ni bu­gün­den kes­tir­mek çok zor. Se­çim­ler ge­li­yor, gi­di­yor. Ama ka­lı­cı olan dev­let­tir, mil­le­tin bir­li­ği­dir ve top­ra­ğın bü­tün­lü­ğü­dür, her şey­den ev­vel de kar­deş­li­ği­miz­dir. Onun için çok so­ğuk­kan­lı, sa­bır­lı ol­ma­yız, ger­çek­le­ri gör­me­li­yiz. Ba­zı yan­lış­lık­lar var, on­la­rın üze­ri­ne gi­dil­me­si ge­rek­ti­ği­ne inan­ma­lı­yız."

İktidar kanadında ise 'ölü sevici ve fiş çekildi' hakaretleri farklı şekillerle sürdürüldü. Başbakan Erdoğan, "Bunlar sahtekâr, sahtekâr" dedi. AK Partili Canikli, "Burak Can'ı Kılıçdaroğlu'nun illegal askerleri öldürdü" ifadesini kullandı. Genel Başkan Yardımcısı Şahin ise cenaze töreni için 'siyasi şov' nitelemesinde bulundu

Erdoğan: Bunlar sahtekar

Baş­ba­kan Re­cep Tay­yip Er­do­ğan, Ber­kin El­va­n'­ın ce­na­ze­si son­ra­sı ya­şa­na­n gös­te­ri­le­ri ve mu­ha­le­fe­ti sert söz­ler­le eleş­tir­di. An­ka­ra­'da Kı­zı­lay-Çay­yo­lu Met­ro Hat­tı­'nın açı­lış tö­re­ni­nde yap­tı­ğı ko­nuş­ma­da Er­do­ğan, "E­şek ölür ka­lır se­me­ri, in­san ölür ka­lır ese­ri. Gö­rü­yor­su­nuz eşek­ten bi­le bir eser ka­lı­yor, se­mer. İn­san ola­rak eser koy eser. Bun­lar laf üre­ti­yor laf. Eser var mı bun­lar­da? Bu­gü­ne ka­dar ol­du mu, yok. Şim­di çık­mış­lar ko­nu­şu­yor­lar. Or­ta­ya böy­le pro­je­ler ko­yun ki inan­dı­rı­cı ol­su­n" dedi. El­va­n'­ın ölü­mü­nün ar­dın­dan ya­pı­lan ey­lem­le­re de­ği­nen Er­do­ğan şöy­le ko­nuş­tu:

NE DOĞRUSU NE DÜRÜSTÜ YA

"OD­TÜ­'de ol­du­ğu gi­bi biz ço­cuk­la­rı­mı­zın eli­ne mo­lo­tof­kok­tey­li, taş, so­pa, sa­pan, bil­ye ver­mi­yo­ruz. Biz ço­cuk­la­rı­mı­zın eli­ne tab­let bil­gi­sa­yar, ka­lem, ki­tap ve­ri­yo­ruz. İs­tan­bu­l'­da de­ği­şik yer­ler­de par­ti­mi­zin se­çim ko­or­di­nas­yon mer­kez­le­ri­ni yak­tı­lar, yık­tı­lar. Ha­ni siz de­mok­rat­tı­nız, ha­ni siz öz­gür­lük­çüy­dü­nüz? Bun­lar sah­te­kar, sah­te­kar. Ne doğ­ru­su ya ne dü­rüs­tü? Bun­lar san­dı­ğa inan­mı­yor ve ge­le­cek­le­ri­ni de gö­rü­yor­lar. Gör­dük­le­ri için de di­yor­lar ki ar­tık kar­ga­şa çı­kar­ta­lım da aca­ba bu kar­ga­şa ile ne­ti­ce alır mı­yız? Ama ala­ma­ya­cak­lar." Burak Can Karamanoğlu'nun ölümüne de değinen Erdoğan "Burak yavrumuzun ne günahı var? Elinde silah mı vardı? Dün,DHKP-C olayı üstlendi. Bunlara karşı uyanık kalmaya mecburuz. Bunlara karşı dimdik duruyoruz" dedi.

Kışkırtıcı tweetler

AK Par­ti mil­let­ve­kil­le­ri­nin Ber­kin El­va­n'­ın ce­na­ze tö­re­ni sı­ra­sın­da sos­yal med­ya­da pay­laş­tık­la­rı me­saj­lar tep­ki çek­miş­ti. Ga­zi­an­tep Mil­let­ve­ki­li Şa­mil Tay­yar, "Ga­zi olay­la­rı­nın 19. yıl ­dö­nü­mü­ne denk ge­le­cek şe­kil­de eğer Ber­ki­n'­in fi­şi çe­kil­diy­se bu söz az bi­le", yol­suz­luk ope­ras­yo­nunun ar­dın­dan hak­kın­da fez­le­ke ha­zır­la­nan es­ki ba­kan Ege­men Ba­ğış ise "Te­rö­rün bit­me­sin­den ve kar­deş­li­ği­miz­den ra­hat­sız olup çö­züm sü­re­ci­ni he­def alan nek­ro­fil­le­re de ge­re­ken ce­va­bı mil­le­ti­miz 30 Mar­t'­ta ve­re­ce­k" twe­eti at­mış­tı.

Şahin: Siyasi şov yaptılar

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Berkin Elvan'ın cenaze töreninin ardından yaşananları şöyle değerlendirdi:

ÜLKEDE SADECE BERKİN ÖLMÜYOR

"Ailesinin beyanına göre evden ekmek almak için çıkmış, beyan o. Maalesef cenaze törenini birtakım siyasi partiler ve marjinal birtakım örgütler siyasi şova dönüştürdüler. Tabii ki ateş düştüğü yeri yakar. Bir ananın, bir babanın 14-15 yaşındaki bir yavrusunu kaybetmesi ne anlama gelir? Ancak annesinin 'Benim oğlumu Allah almadı, Tayyip Erdoğan aldı' sözü beni yaraladı. Böylesine yavrusunu kaybetmiş olan bir annenin ağzına yakışır mı bu? Cenaze törenini siyasi şova dönüştürdüler. Bu ülkede sadece Berkin Elvan vefat etmiyor ki. Geçenlerde araç devrildi ve 4 polisimiz şehit oldu. Bir askerimiz mayına bastı şehit oldu. Niye onların cenezesine bu kalabalıkla gitmiyorsunuz? Onlar vatan evladı değil mi?"

Canikli: Kılıçdaroğlu'nun illegal askerleri katletti

AK Par­ti Grup Baş­kan­ Ve­ki­li Nu­ret­tin Ca­nik­li, cenaze töreninin ardından çıkan olay­lar­da şe­hit ve ölüm olay­la­rı ol­du­ğu­nu belirtirken "Bir po­li­si­miz bu van­dal­lar ta­ra­fın­dan şe­hit edil­di­" dedi. Ca­nik­li, şöy­le de­vam et­ti:

"İs­tan­bu­l'­da­ki Ok­mey­da­nı­'n­da olay­lar­da da bir hem­şeh­ri­miz, bir fi­da­nı­mız, Aluc­ra­lı bir kar­de­şi­miz Bu­rak Can Ka­ra­ma­noğ­lu yi­ne bu Van­dal­lar ta­ra­fın­dan kat­le­dil­di, yü­re­ği­miz ya­nı­yor. Ger­çek­ten as­ker­den da­ha ye­ni gel­miş bir fi­dan, bir Ana­do­lu de­li­kan­lı­sı, bu mil­le­tin bir ev­la­dı, bu il­le­gal ör­güt­ler ta­ra­fın­dan kat­le­dil­di. Ana mu­ha­le­fet par­ti­si­nin ge­nel baş­ka­nı ve mil­let­ve­kil­le­ri so­kak­la­rı te­rö­ri­ze eden ör­güt­le­rin her za­man ya­nın­da ol­du. Her za­man des­tek­çi­si ol­du, on­la­rı kol­la­dı. Mil­let­ve­kil­le­riy­le bir­lik­te, bü­tün ör­güt­le­riy­le bir­lik­te des­tek ver­di­ler. Po­li­sin kar­şı­sın­da, dev­le­tin kar­şı­sın­da, mil­le­tin kar­şı­sın­da ama bun­la­rın ya­nın­da dur­du­lar. Kar­de­şi­mi­zi, fi­da­nı­mı­zı kat­le­den de Kı­lıç­da­roğ­lu­'nun des­tek ver­di­ği, des­tek­le­di­ği bu il­le­gal ör­güt­ler."

'Yazık tüm gençlere, birlik olalım'

Önceki gece karşıt görüşlü gruplar arasında yaşanan tartışmada başına isabet eden kurşunla hayatını kaybeden Burak Can Karamanoğlu'nun babası topluma sağduyu çağrısı yaptı. "Kardeşim, benim sağ ve solla herhangi bir işim yok. Bizim vatanımız tek. Bu olayları tasvip etmiyoruz" dedi.

Berkin Elvan'ın cenazesinin ardından Kasımpaşa Kulaksız'da iki grup arasında çıkan çatışmada başına isabet eden kurşunla yaşamını yitiren Burak Can Karamanoğlu (22)  toprağa verilmek üzere memleketi Giresun'un Alucra ilçesine gönderildi.

Karamanoğlu'nun babası Halil Karamanoğlu, Adli Tıp Kurumu'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, kısa sürede yaşanan olayda kör kurşunun oğluna isabet ettiğini anlattı.

Oğlunun yanındakilerde yaralanma söz konusu olmadığını dile getiren Karamanoğlu, topluma sağduyu çağrısında bulunarak, "Kardeşim, benim sağ ve solla herhangi bir işim yok. Biz hep beraber Türk milletiyiz, Türk'üz. Bizim vatanımız tek. Bu olayları tasvip etmiyoruz. Herkesin evladı var. Benim canım yanıyor. Yazık günah bu millete, bu çocuklara yazık. Bütün gençlere yazık. Sağduyu... Hep bir ve beraber olacağız. Bu ülkeyi kimseye böldürmeyeceğiz. Kimseye de yar etmeyeceğiz. Biz Türk'üz, Müslüman'ız. Bu ülkeyi Türkiye'den, Türk'ten başkası idare edemez. Almanı, ABD'lisi gelip burayı idare edemez" dedi. İşlemlerin ardından ailesine teslim edilen Burak Can Karamanoğlu'nun cenazesi, Beyoğlu Fatih Sultan Konak Camii'ne götürüldü.Bu arada Burak'ın öldürüldüğü bölgede dün gece gerginlik yaşandı. Ateş yakarak yürüyüş yapmak
isteyen bir grup polis barikatıyla karşılaşınca dağıldı. Bazı gruplardan polise havai fişek ve silah atılması üzerine polis bölgede operasyon başlattı.

MEMLEKETİNE UĞURLANDI

Cami önünde toplanan grup, tekbir getirerek, üzerinde Burak Can Karamanoğlu'nun fotoğraflarının yer aldığı döviz ve Türk bayraklar taşıdı. Caminin önündeki cadde trafiğe kapatılırken, bölgede bulunan esnafın da dükkanlarını açmadığı görüldü. Burak Can Karamanoğlu'un cenazesi, ikindi vakti kılınan namazın ardından karayoluyla toprağa verilmek üzere memleketi Giresun'un Alucra ilçesinin Karaağaç köyüne gönderildi.

As­ker­den 3 ay ön­ce gel­di­ği öğ­re­ni­len Burak Can Ka­ra­ma­noğ­lu­'nun ce­na­ze­si ilk ola­rak he­lal­lik alın­ma­sı için evi­nin önü­ne gö­tü­rül­dü. Türk bay­ra­ğı­na sa­rı­lı ta­but ka­la­ba­lık ta­ra­fın­dan ta­şın­dı. Ce­na­ze he­lal­lik alın­ma­sı­nın ar­dın­dan Ko­nak Ca­mi­i'­ne gö­tü­rül­dü. Bu ara­da ola­yı pro­tes­to eden ka­la­ba­lık ise el­le­rin­de Burak Can Ka­ra­ma­noğ­lu­'nun fo­toğ­raf­la­rıy­la Fa­tih Sul­tan Cad­de­si­'n­de yü­rü­yüş yap­tı.

Alevi dernekleri: Halk bu kadar aşağılanmayı hak etmedi

Ma­lat­ya­'da­ki 49 si­vil top­lum ku­ru­lu­şu­nun yer al­dı­ğı Ma­lat­ya Ale­vi­le­ri Eşit Yurt­taş­lık Plat­for­mu, ül­ke­nin ge­ri­lim­li gün­ler­den geç­ti­ğini be­lir­te­rek sağ­du­yu çağ­rı­sı ya­ptı. Plat­form üye­le­ri adı­na ba­sın açık­la­ma­sı­nı ya­pan Ha­san Me­şe­li, Ber­kin El­va­n'­ın ha­ya­tı­nı kay­bet­me­si­nin her­ke­si üz­dü­ğü­nü kaydetti.  

HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYSUN

Meşeli, şöyle devam etti: "Baş­ta ke­der­li ai­le­si ol­mak üze­re, bü­tün hal­kı­mı­zın ba­şı sağ ol­sun. Ber­kin El­van yav­ru­mu­zun, bir da­ha gel­me­ye­ce­ği­ni bi­li­yo­ruz. Ber­ki­n'­in ölü­mü her­kes gi­bi bi­zi de de­rin­den üz­müş­tür. Yal­nız biz di­yo­ruz ki, bir da­ha Ber­ki­n'­ler öl­me­sin. Top­lum­lar, bu tür acı­la­rı ya­şa­ma­sın. Ber­kin, son de­mok­ra­si şe­hi­di­miz ol­sun. Ül­ke­miz son de­re­ce ger­gin ve ge­ri­lim­li bir sü­reç­ten ge­çi­yor. Top­lum or­ta­dan iki­ye bö­lün­dü. Bu bö­lün­me so­nu­cu Ge­zi olay­la­rı pat­lak ver­di. Ge­zi olay­la­rın­dan bu ya­na, Ber­kin ile be­ra­ber de­mok­ra­si şe­hi­di­mi­zin sa­yı­sı 8'e yük­sel­di.

Hal­kı­mı­za acı­ma­sı­za re­va gö­rü­len bu şid­de­tin se­be­bi ne­dir? Bil­mi­yo­ruz. Bi­len var­sa çık­sın bi­ze açık­la­sın. Bu halk bu ka­dar aşa­ğı­lan­ma­yı, hor­lan­ma­yı ve şid­de­ti hak et­ti mi? Bil­mi­yo­ruz. İşin kö­tü ta­ra­fı her alan­da ay­rım­cı­lı­ğın ya­pıl­ma­sı­dır. Tu­haf olan, top­lu­mun bü­tün kat­man­la­rı­nın bun­dan ra­hat­sız ol­ma­ma­sı­dır. Halk­la­rı­mı­za kar­şı ya­pı­lan bu ay­rım­cı­lı­ğın ha­fi­fe alın­ma­sı­dır. İş­te bu vur­dum­duy­maz­lık bi­zi üzü­yor. Eğer bu ay­rım­cı­lı­ğın önü alın­maz­sa, bu ül­ke hız­la bö­lü­nür, ka­ran­lı­ğa sü­rük­le­nir. Ka­ran­lı­ğa sü­rük­le­nen ül­ke­le­rin ka­za­na­nı ol­ma­mış­tır. Lüb­na­n'­da, Yu­gos­lav­ya­'da, Ira­k'­ta, Su­ri­ye­'de ya­pı­lan­la­rın ka­za­na­nı yok­tur. Kay­be­de­ni ise her­kes­tir. Bu­nun için, her­kes ama her­kes eli­ni ta­şın al­tı­na koy­ma­lı­dır. Biz Ma­lat­ya Ale­vi­le­ri Eşit Yurt­taş­lık Plat­for­mu ola­rak di­yo­ruz ki biz bu ül­ke­nin yu­mu­şak kar­nı ol­mak is­te­mi­yo­ruz. Kat­li­am­la­ra uğ­ra­mak is­te­mi­yo­ruz. Bü­tün ül­ke­yi sağ­du­yu­ya ça­ğı­rı­yo­ruz. Ken­di­ne in­sa­nım di­yen her­ke­si Ber­kin için du­yar­lı ol­ma­ya ça­ğı­rı­yo­ruz."

Çocukların yaşam hakkı devletin sorumluluğunda

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Ofisi, Berkin Elvan'ın vefatı nedeniyle Çocukların Yaşam ve Her Tür Şiddetten Korunma hakkına ilişkin basın açıklamasında bulundu.

"UNICEF Türkiye Ofisi, Berkin Elvan'ın vefatı nedeniyle duyulan büyük üzüntüyü paylaşırken, merhumun ailesi ve arkadaşlarına en derin taziye dileklerini sunar" denilen açıklamada, UNICEF'in Türkiye'de yaşanan önlenebilir çocuk ölümlerini büyük bir üzüntüyle gözlemlediği ifade edildi. Her çocuğun vazgeçilmez olan yaşam hakkının korunması ve teşvik edilmesinin devletlerin sorumluluğu altında olduğuna vurgu yapılan açıklamada şöyle denildi:

SORUMLUYU BULUN

"Devletler bu sorumluluğu çocuğa yönelen her türlü şiddete müdahale ederek, bu şiddetin sorumlusu olan kişileri tespit ederek ve çocukların tehdit ya da risk altında olduğu her durumda üzerlerine düşen doğrudan veya dolaylı tüm görevleri eksiksiz bir biçimde uygulayarak yerine getirmelidir. Bu çerçevede UNICEF, aşırı şiddet kullanımı ve önlenebilir çocuk ölümleri vakalarına ilişkin olarak hem ulusal hem de uluslararası insan hakları mekanizmalarınca verilmiş ve verilecek olan kararların, Türkiye'de çocuklar için barış, koruma ve adalet kültürünün güçlenmesine katkıda bulunacağını en samimi duygularla ümit etmektedir.

ŞİDDET STRATEJİSİ DESTEĞİ

UNICEF, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin Ulusal Çocuğa Karşı Şiddet Stratejisi'nin hazırlanması yönündeki çalışmalarını da önemsemektedir. Buna ek olarak görev ve yetkileri çerçevesinde, başta kamu kurumlarında uzmanlaşmanın ve etkili eşgüdümün sağlanması olmak üzere, bu alandaki tüm çabaları sivil toplumla da işbirliği içerisinde desteklemeye devam edecektir."

Berkin Elvan'ın anısına ve tüm insanlığa saygısızlık

CHP Ge­nel Baş­kan Yar­dım­cı­sı Fa­ruk Lo­ğoğ­lu, Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Ah­met Da­vu­toğ­lu­'nun BM Ge­nel Sek­re­te­ri ile gö­rüş­me­si son­ra­sın­da "Ber­kin El­va­n'­ın ölü­mü gün­de­me gel­di mi­" so­ru­su­na ver­di­ği "Bu, ken­di içi­miz­de ko­nu­şa­ca­ğı­mız bir me­se­le­di­r" ya­nı­tı­na tep­ki gös­ter­di. Lo­ğoğ­lu açık­la­ma­sın­da şun­la­rı di­le ge­tir­di: "Bu ifa­de­ler doğ­ruy­sa Da­vu­toğ­lu­'nun al­tı­na biz­zat im­za at­tı­ğı BM Ço­cuk Hak­la­rı Pro­to­ko­lü hü­küm­le­ri­nin ya far­kın­da de­ğil­dir ya da bu hü­küm­le­ri hi­çe say­mak­ta­dır. Da­ha da kö­tü­sü, Da­vu­toğ­lu­'nun ko­nu­yu bir iç me­se­le gi­bi gör­me­si Ber­kin El­va­n'­ın anı­sı­na ve tüm in­san­lı­ğa say­gı­sız­lık­tır. Pro­to­ko­lün ço­cuk­la­rın ya­şa­ma hak­la­rı­nı gü­ven­ce al­tı­na alan 6. mad­de­sin­de, 'Ta­raf dev­let­ler ço­cu­ğun ha­yat­ta kal­ma­sı ve ge­liş­me­si için müm­kün olan aza­mi ça­ba­yı gös­te­rir­le­r' de­ni­yor. Oy­sa ül­ke­miz­de AKP Hü­kü­me­ti, bı­ra­kın Ber­ki­n'­e ve yi­tir­di­ği­miz di­ğer bir­çok ço­cu­ğu­mu­za kar­şı bu gö­re­vi ye­ri­ne ge­tir­me­yi, ço­cuk­la­rı­mı­za kar­şı suç iş­le­mek­te, iş­le­yen­le­ri de ce­sa­ret­len­dir­mek­te­dir. Da­vu­toğ­lu al­tı­na im­za at­tı­ğı söz­leş­me­le­rin ge­re­ği­ni ya­pa­mı­yor­sa, hiç ol­maz­sa Ber­kin ve şim­di onun ai­le­si olan tüm in­san­lık­tan özür di­le­me­li­dir."

'Senin gibilerden hiç korkmadım'

Sos­yal med­ya­yı en çok kul­la­nan sa­nat­çı­la­rın ba­şın­da ge­len Gül­ben Er­gen, Ber­kin El­va­n'­ın ölü­mü­ne ses­siz kal­ma­dı. Ön­ce­ki gün can­lı ya­yın­la­nan te­le­viz­yon prog­ra­mı­nı 269 gün­lük ya­şam mü­ca­de­le­si­ni kay­be­den Ber­kin El­va­n'­a ayı­ran Gül­ben Er­gen, ken­di­si­ni Twit­te­r'­dan teh­dit eden kul­la­nı­cı­ya ateş püs­kür­dü.

"P­ro­vo­ka­tör­lü­ğü bı­rak Gül­ben. Mil­le­tin acı­la­rı­nı kul­lan­ma. 3 ta­ne ço­cu­ğun var son­ra piş­man olur­su­n" no­tuy­la çıl­gı­na dö­nen Er­gen, ya­nıt ver­mek­te ge­cik­me­di. Ün­lü şar­kı­cı say­fa­sı­na "Bir ka­dı­nı, bir an­ne­yi 3 ço­cu­ğuy­la teh­dit eden in­san; sen­den ve se­nin gi­bi­ler­den hiç kork­ma­dım, hiç..." no­tu­nu düş­tü.

'3130 No'lu kaskla' orantısız polis şiddeti

Ber­kin El­van ey­lem­le­ri sı­ra­sın­da İz­mi­r'­de her­han­gi bir şid­det ey­le­mi­ne gi­riş­me­den po­li­sin sert tu­tu­mu­nu söz­lü ola­rak pro­tes­to eden bir va­tan­daş bir Çe­vik Kuv­vet po­li­si­nin ga­za­bı­na uğ­ra­dı. Ön­ce­ki ak­şamki ey­lem­de İz­mi­r'­de gö­rev­li '3130' nu­ma­ra­lı po­lis me­mu­ru, yo­ğun bi­ber ga­zı kul­la­nıl­ma­sı üze­ri­ne "Ye­ter, bi­zi öl­dür­dü­nü­z" di­ye ba­ğı­ran Mus­ta­fa Can­de­mi­r'­e ön­ce kas­kı­nı fır­lat­tı. Ar­dın­dan tek­me to­kat döv­me­ye baş­la­dı. Darp ola­yı­nı ger­çek­leş­ti­ren po­lis, sal­dı­rı sı­ra­sın­da kul­lan­dı­ğı kas­kı olay ye­rin­de bı­ra­ka­rak uzak­la­şın­ken, al­dı­ğı dar­be­ler­le yü­zü kan­lar için­de ka­lan Can­de­mir has­ta­ne­ye kal­dı­rıl­dı. Bur­nu­nun kı­rıl­dı­ğı be­lir­le­nen Can­de­mir, "Po­li­sin bu ka­dar acı­ma­sız­ca sal­dır­ma­sı­nı an­la­ya­mı­yo­rum. On­la­rın ama­cı da­ğıt­ma de­ğil, di­rekt ca­na kast gi­bi gel­di ba­na. Bu­nun so­rum­lu­la­rı hak­kın­da da ge­rek­li hu­ku­ki yol­lara baş­vu­ra­ca­ğı­m" de­di.


0

Orjinal Habere Git
— HABER SONU —