Yerel seçimlerin ardından Antalya AK Parti cephesinde beklenen toparlanma bir türlü gerçekleşemedi. İlçe kongreleri tamamlandı, ardından il kongresi yapıldı. Mevcut başkan Ali Çetin, yeniden il başkanı seçildi. Ancak ne il teşkilatı ne de ilçe başkanlıkları kamuoyunun önüne çıkıp siyasi irade koyabilmiş değil.
Antalya gibi Türkiye’nin en kritik büyükşehirlerinden birinde, bu düzeyde bir sessizlik doğrusu düşündürücü. Oysa seçim sonrasında beklenen, güçlü bir muhalefet diliyle sahaya inen, eksikleri tespit eden, halkla yeniden temas kuran bir yapıydı. Fakat o günden bu yana sadece birkaç basın açıklamasıyla yetinildi.
Bugün AK Parti adına sahada olan iki isim öne çıkıyor: Mustafa Köse ve Hakan Tütüncü. Hakkını vermek lazım, her ikisi de teşkilatın sessizliğine rağmen bireysel olarak aktif. Geçtiğimiz günlerde Elmalı Mahallesi’nde denk gelip kısa da olsa selamlaşma fırsatı bulduğum Tütüncü, hâlâ halkın içinde olma çabasında. Mustafa Köse zaten uzun süredir bu çizgisini koruyor.
Ankara’daki kamp süreci sonrası Antalya’dan yeniden sorumlu isim olarak adı geçen Menderes Türel’in de sahada görünmeye başlaması, kulislerde farklı yorumlara neden oluyor. Kimileri "geri mi dönüyor?" diye sorarken, kimileri de teşkilatın ona ihtiyaç duyduğunu dile getiriyor. Türel’i seversiniz ya da sevmezsiniz, bu başka bir tartışma ama Antalya siyasetinde etkili bir figür olduğu inkâr edilemez.
Büyükşehir Meclisi’nde sönük varlık
Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde AK Parti Grup Sözcüsü Bahattin Bayraktar zaman zaman bazı konulara değinse de, bu çabalar hem kamuoyuna yeterince yansımıyor hem de genel sessizliği aşmakta yetersiz kalıyor. Meclis’te verilen mücadele önemli olabilir ama teşkilatın genel durgunluğu içinde bu çabalar ne yazık ki gölgede kalıyor.
Gelelim esas meseleye...
Antalya günlerdir önemli başlıklarla çalkalanıyor:
– Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek hakkında çıkan tutuklanması.
– Falezler’de otellere tünel açılması tartışması,
– Antalya Müzesi’nin yıkılması.
– Devam eden orman yangınları,
– Belediyelere yönelik operasyonlar…
Şunu baştan belirteyim. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in oğlunun yaptığı ticaretten dolayı tutuklanması AK Parti'ye siyasi kazanım sağlamadığı gibi götürüsü olduğu tartışılmaz bir gerçek. Bunu bir kenara koyalım.
Şöyle ki
bu gelişmelere karşı AK Parti Antalya İl Teşkilatı'nın sessizliği artık sadece dikkat çekici değil, aynı zamanda sorgulanır hâle geldi. Bu kadar büyük başlıklar arasında tek bir net pozisyon alınmaması, kamuoyuyla bağların zayıfladığına işaret ediyor. En azından bir duruş, bir tepki, bir açıklama beklenirdi.
Parti tabanında da bu sessizlikten kaynaklanan bir memnuniyetsizlik olduğu açık. Saha çalışmasının zayıflığı, iletişimin kopukluğu ve Antalya özelinde gündeme dair ciddi bir refleks verilememesi; hem içerden hem dışardan eleştirilerin artmasına sebep oluyor.
Velhasıl kelam
Siyaset, sadece seçim kazanmakla bitmez. Seçim sonrası süreç, aynı zamanda yeniden inşa sürecidir. AK Parti Antalya Teşkilatı, bu sessizlikle sadece kendi iç dinamiklerini değil, halkla olan temasını da riske atıyor.