Vehbi Kaya

Tarih: 24.09.2025 09:27

CHP il kongresi öncesinde Antalya'da sessiz fırtına

Facebook Twitter Linked-in

Cumhuriyet Halk Partisi bir yandan genel merkezde yönetimsel tartışmalarla boğuşurken, diğer yandan siyasetin sahnesinde fırtınalar estiriyor. Yıllar sonra AKP’nin önüne geçen oy oranı, CHP’yi yeniden iktidar yürüyüşünün en iddialı aktörü hâline getirdi. Ancak Türkiye siyasetinde bilinir ki, partiler sadece sandıkta değil; kendi iç mücadelelerinde de büyük sınavlar verir. İşte CHP’nin Antalya’daki kongre süreci tam da böyle bir sınavın eşiğinde.

Antalya’da ilçe kongrelerinin yarısı tamamlandı. Şimdiye dek kavgasız, gürültüsüz ve büyük krizler yaşanmadan ilerleyen süreç, ağır topların sahneye çıkmasıyla asıl büyük yarışa, yani il başkanlığı seçimine kapı aralayacak. Zira herkes bilir ki, “turpun büyüğü heybede”dir; asıl güç mücadelesi il başkanlığı kürsüsünde yaşanır.

İl başkanlığı için adı geçenler az buz değil. Altan Ayaz, Nail Kamacı, Ahmet Kumbul, Önder Kurnaz, Nuri Cengiz, Ziya Berkhan Yaman, Hatice Kübra Turan, Buğra Özçelik ve Mehmet Balık… Her birinin arkasında farklı bir kesim, farklı bir beklenti ve doğal olarak farklı bir gelecek vizyonu bulunuyor.

Kulislerde ise dikkat çekici iddialar dolaşıyor. Altan Ayaz’ın, genel merkezden icazet almadan sahaya çıktığı konuşuluyor. Buna karşılık, genel merkezin desteğinin mevcut başkan Nail Kamacı ve eski il başkanı Ahmet Kumbul üzerinde yoğunlaştığı söyleniyor. Yani yarış sadece yerel dengelerle değil; genel merkezin tercihleriyle de şekillenecek gibi görünüyor.

CHP’nin önünde iki kritik yol ayrımı var:

Süreci kavgasız ve demokratik bir olgunlukla yürütmek.

Kısır çekişmelere kapılmadan iktidar yürüyüşüne katkı sunacak bir il yönetimi oluşturmak.

Çünkü Antalya sadece bir şehir değil; Türkiye siyasetinde dengeleri değiştirebilecek potansiyelde bir kale.

Bugün sessiz sedasız ilerleyen kongre süreci, yarın büyük hesaplaşmalara kapı aralayacak. CHP’nin kendi iç demokrasisini ne kadar güçlü işleteceği, yalnızca Antalya’yı değil; Türkiye’nin genelini de doğrudan etkileyecek.

Velhasıl…
Antalya’da kimin sözü ağır basacak? Genel merkezin gölgesi mi, yoksa örgütün kendi iradesi mi?
Cevabı çok yakında göreceğiz.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —