Şimdi bazı denyolar diyecek: “Kör müsün, adam çalıyor!”
Fark etmez…
Ama gerçekleri yok saymak da mümkün değil.
Şöyle ki,
Mehmet Yiğiner, Niyazi Özçelik’in babasının vefatı nedeniyle Antalya’ya geldi ve Özçelik’i iş yerinde ziyaret ederek başsağlığı dileğinde bulundu.
Buraya kadar her şey insani ve anlamlı bir davranış.
Ancak işin bundan sonrası tartışma yarattı.
Yine şöyle ki,
Ziyaret bazı çevrelerde “sahaya çıkmak” veya “destek mesajı vermek” olarak yorumlandı.
Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar ve yorumlar bu algıyı güçlendirdi.
Kimi “Yiğiner’le sahaya çıktı” dedi, kimi ise “Sadece öyle bir algı yaratıldı” görüşünde.
Ama bir gerçek var:
Antalya şoför camiasında hareketlilik olsa da, işin asıl ağırlığını Oğuzhan Borazan ve mevcut başkan Mehmet Ali Alkan taşıyor.
Borazan’ın dinamikliği, esnafla kurduğu güçlü iletişim ve verdiği makul vaatler, Özçelik’in hanesine yazılacak avantajları sınırlıyor.
Üstelik Özçelik’in uzun süre birlikte yürüdüğü yol arkadaşlarının çoğu Borazan’ın yanında.
Ayrıca, uzun süre sahadan uzak kalan Mehmet Ali Alkan’ın yanında, odanın eski genel sekreteri ve geçtiğimiz seçimlerde aday olan Şeref Tezcan’ın da Alkan’a ciddi katkı sağlayacağı biliniyor.
Bu tablo, yarışın sadece bireysel değil, ekip ve strateji üzerinden şekillendiğini gösteriyor.
Özçelik açısından dikkat çeken bir başka durum var:
Eski ekibinden yanında kimse yok.
Yarışa yeni isimlerle girmesi, hanesine yazacağı avantajı sorgulatıyor.
Bunu zaman gösterecek.
Taziye ziyaretiyle başlayan bu temas, hem insani hem de politik bir zemine taşındı.
Soru şu:
Hangisi baskın olacak? Vefa mı, algı mı, yoksa sahadaki güçlü duruş mu?
Zaman gösterecek.
Velhasıl kelam…
Bu yarış benim açımdan renkli geçecek.
Ama şurası kesin:
Oğuzhan Borazan’ın enerjisi ve esnafla kurduğu güven,
Mehmet Ali Alkan ve ekibinin stratejik hamleleri,
yarışın kaderini belirleyecek.
Niyazi Özçelik’in yeni isimlerle girdiği bu yarışın ona sağlayacağı fayda ise sandıklar açıldığında görülecek…