45. Asliye Hukuk Mahkemesi, aldığı ara karar ile CHP mevcut il başkanı, yönetim ve denetleme kurulu ve kurultay delegelerini görevden almış ve parti yönetimine 5 kişilik bir heyet atamıştı. Mahkeme ara kararda bir dizi başka kararlar da almıştı.
Karar metninde yer alan 4. ve 5. Maddeler özellikle dikkat çekiyordu. Çünkü 4. Maddede, iptali istenen İstanbul İl Kongresi delegelerinin görevlerinin devamına, 5. Maddede de yine iptali istenen, İstanbul İl Yönetiminin aldığı kararların da geçerliliğine hükmetmişti.
Burada bir çelişki var.
Şayet, CHP İstanbul İl örgütünün 38. Kongresi şaibeli ise delegeler neden görevlerine devam ediyor?
Ya da şayet İstanbul İl Yönetimi görevden alınıyorsa, aynı yönetimin aldığı kararlar neden geçerli sayılıyor?
Karşımızda, 2019 yerel seçimlerinde İstanbul sandıklarındaki dört oydan üçünün geçerli, birinin geçersiz olması gibi bir durum var.
Yine aynı kararda, halihazırda devam eden ilçe seçimlerinin de durdurulması hükmü de yer alıyordu.
Bu öykünün bir tarafı.
Diğer taraftan CHP 45. Asliye Hukuk Mahkemesi kararını YSK’ya taşıdı.
YSK’da CHP’nin, il başkanlığının görevden alınması kararına itirazını redderken, ilçe seçimlerinin durdurulması itirazını haklı buldu.
Hukukçular, YSK’nın il başkanlığının görevden alınması kararına itirazı reddetmesini, bu itirazının muhatabının YSK değil, İstinaf ve Yargıtay olması gerekçesi ile haklı buluyorlar. Bu kararın, bir anlamda ‘yetkisizlik’ olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorlar.
İkinci itirazın, yani ilçe seçimlerini durdurma kararının kaldırılmasını ise YSK’nun görev alanını koruma ve kendi varlığına sahip çıkma olarak okuyorlar. Bu kararla YSK, “ seçim süreçleri benim işimdir, buraya karışamazsınız” demiş oluyor.
İşte bu ikinci karar, siyasetin akışını değiştirecek, belki de CHP içindeki dalgalanmanın önünü kesebilecek bir nitelik taşıyor. YSK, bu kararla sadece İstanbul’daki 6 ilçe kongresinin değil, CHP kurultay sürecinin de önünü açıyor. Bu kararla, halihazırda devam eden kongreleri ve Büyük Kurultayı güvence altına alıyor. Bu güvence de en geç Kasım sonunda CHP’nin Büyük Kurultayı toplamasına ve AKP eli ile raydan çıkarılmaya çalışılan trenin tekrar rayına oturtulmasına zemin hazırlıyor.
Bu karar ile CHP İstanbul, Ekim ayı içerisinde il kongresini yapacak ve bu kongreden il yönetim, denetim ve kurultay delegelerini belirleyecektir. Çağrı heyetinin sözcüsü gibi davranarak İl Başkanı gibi görünmeye çalışan Gürsel Tekin’in de görevi en fazla bu kongreye kadar devam edecektir.
Aynı şekilde, il kongrelerini tamamlayarak Kasım ayında Büyük Kurultay’a gidecek olan CHP’de de 15 Eylül’de çıkan olası bir olumsuz kararda atanacak çağrı heyeti de (Kemal Kılıçdaroğlu deniliyor) en fazla Kasım sonuna kadar Büyük Kurultayı toplamak durumunda kalacak ve burada da CHP Genel Merkez yönetim ve denetleme kurullarını seçecektir.
YSK bu kararı ile kamuoyunda konuşulan Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi 1,5 – 2 yıl içerisinde Büyük Kurultay’a götürme hamlesini boşa çıkararak CHP’nin bu kaostan çıkış reçetesini de vermiş oluyor.